Dışişleri Bakanlığı'ndan Suriye'ye ultimatom!

Giriş Tarihi 31 Temmuz 2011, 18:58 Güncelleme 31 Temmuz 2011, 20:04
Dışişleri Bakanlığı’ndan Suriye’ye ultimatom!

İÇİNDEKİLER

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a reform yönünde yapılan girişimler sonuç vermeyince Ankara artık sabredemeyeceğini açıkladı. Gün boyunca Hama'dan gelen ölüm haberleri üzerine Dışişleri Bakanlığı Esad yönetimine karşı en sert açıklamayı kaleme aldı. "Sabrettik olmadı" denilen açıklamada, Esad yönetimine "Artık gerçeği gör" çağrısı yapıldı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da Şam'a gitmesi askıya alındı.

Hama'daki gelişmeleri Konya'da bulunan Davutoğlu an be an takip etti. Ölü sayısının artması üzerine Hama'da Müslümanlara yönelik ikinci bir felaketten endişe eden Ankara, artık Esad yönetimine güvenmediğini yaptığı açıklamayla duyurdu. Dışişleri'nin açıklamasında 5 mesaj yer aldı:

1- SABRETTİK
: Suriye'deki olaylar kamuoyu tarafından olduğu gibi Türkiye tarafından da çok yakından ve sabırla takip edilmektedir. Türkiye, dost ve kardeş Suriye halkının haklı ve meşru taleplerinin karşılanması için vaad edilen reformların en yakın zamanda hayata geçirilmesini, meseleye diyalog yoluyla ve barışçı yöntemlerle çözüm bulunmasını temenni etmekte ve bu amaçla sabırla beklemekteydi.

2-DESTEK VERDİK: Türkiye, Suriye yönetimi ile yakın temas halinde olmak, Suriyeli kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve reform bağlamında her türlü yapıcı katkıyı sağlamak için bütün imkanlarını seferber etmiştir. Ancak, Suriye'de maalesef şiddet olaylarının ve can kayıplarının artarak devam ettiğini görmekteyiz. Humus, Deirezzor, Daraa'da devam eden ve bu sabah da, olayların başladığı tarihten bu yana şiddetten uzak durma ve yönetim ile diyalog çabasında olma gayreti gösteren Hama sakinlerine karşı başlatılan operasyonlarda çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu öğrendik.

3- RAMAZANDAYIZ: Türkiye, mübarek Ramazan ayında barış ve huzur dolu bir ortam yaratılması için çalışılmasını beklerken, Mübarek Ramazan ayının hemen arifesinde yaşanan bu gelişmelerden, bütün İslam dünyası ile birlikte derin hayal kırıklığı ve üzüntü duymuştur.

4-ARTIK İDRAK ET: Söz konusu operasyonların, Suriye'de asayişin sağlanmasına herhangi bir katkısı olmadığı gibi, yapılması gereken reformlara ilişkin süreci de son derece olumsuz yönde etkilemektedir. Bu tür operasyonlar ve şiddet çözüm değil, çözümsüzlük getirmektedir. Suriye yönetimi bu gerçeği artık idrak etmelidir. Mevcut gelişmeler, Suriye yönetiminin meselenin barışçı yollardan çözümü konusundaki niyetini ve samimiyetini sorguya açmaktadır.

5- DİYALOĞA DÖN: Türkiye, Suriye Hükümetine operasyonlara son vermesi, çözüm için siyasi yöntemlere, diyaloga ve barışçı girişimlere yönelmesi çağrısını bir kez daha tekrarlamaktadır.

Açıklamada şöyle denildi:

''Komşumuz Suriye'de son birkaç aydır yaşanan toplumsal olaylar, uluslararası kamuoyu tarafından olduğu gibi Türkiye tarafından da çok yakından ve sabırla takip edilmektedir.

Türkiye, dost ve kardeş Suriye halkının haklı ve meşru taleplerinin karşılanması için vaat edilen reformların en yakın zamanda hayata geçirilmesini, meseleye diyalog yoluyla ve barışçı yöntemlerle çözüm bulunmasını temenni etmekte ve bu amaçla sabırla beklemekteydi.

Bu süreçte Türkiye, Suriye yönetimi ile yakın temas halinde olmak, Suriyeli kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve reform bağlamında her türlü yapıcı katkıyı sağlamak için bütün imkanlarını seferber etmiştir. Ancak, Suriye;de maalesef şiddet olaylarının ve can kayıplarının artarak devam ettiğini görmekteyiz.

Humus, Deir Ezzur, Dara'da devam eden ve bu sabah da olayların başladığı tarihten bu yana şiddetten uzak durma ve yönetim ile diyalog çabasında olma gayreti gösteren Hama sakinlerine karşı başlatılan operasyonlarda çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu öğrendik.

Türkiye, mübarek Ramazan ayında barış ve huzur dolu bir ortam yaratılması için çalışılmasını beklerken, mübarek Ramazan ayının hemen arefesinde yaşanan bu gelişmelerden, bütün İslam dünyası ile birlikte derin hayal kırıklığı ve üzüntü duymuştur.

Söz konusu operasyonların Suriye'de asayişin sağlanmasına herhangi bir katkısı olmadığı gibi, yapılması gereken reformlara ilişkin süreci de son derece olumsuz yönde etkilemektedir. Bu tür operasyonlar ve şiddet çözüm değil, çözümsüzlük getirmektedir. Suriye yönetimi bu gerçeği artık idrak etmelidir.

Mevcut gelişmeler, Suriye yönetiminin meselenin barışçı yollardan çözümü konusundaki niyetini ve samimiyetini sorguya açmaktadır.

Türkiye, Suriye hükümetine operasyonlara son vermesi, çözüm için siyasi yöntemlere, diyaloğa ve barışçı girişimlere yönelmesi çağrısını bir kez daha tekrarlamaktadır.'