Son dakika: Batı medyası Kılıçdaroğlu'nun kazanamayacağının farkında! EIU'dan seçim analizi: Erdoğan'ı yenmek hala çok zor

Son dakika haberleri... 7’li koalisyonu ve adayları Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması için can atan Batı medyasının tüm gündemi Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçimler. Bir yandan Kılıçdaroğlu’nu gazlayıp, yol gösterirken bir yandan da Başkan Erdoğan’ın karşısında hiç şansı olmadığının farkında olan Batı medyasından yeni bir seçim raporu geldi. The Economist dergisinin araştırma ve analiz bölümü Economist Intelligence Unit tarafından yayınlanan raporda Kılıçdaroğlu’nun Başkan Erdoğan’ı yenmesinin çok zor olduğu ifade edildi. Umutsuzluğa kapılan Batı medyası Kılıçdaroğlu’nu maşa olarak çok rahat kullanabileceklerinin de farkında. Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda dış politikada nelerin değişeceği de tek tek yazılmış. Peki son anketler ne diyor? Anket sonuçlarına yansımayan ve seçimi belirleyecek bir dip dalga var mı? İşte detaylar...

Giriş Tarihi 25 Nisan 2023, 13:07 Güncelleme 25 Nisan 2023, 13:18
Son dakika: Batı medyası Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağının farkında! EIU’dan seçim analizi: Erdoğan’ı yenmek hala çok zor

İÇİNDEKİLER

7'li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olarak ilan edilmesinin ardından Batı medyası'ndan art arda destek analizleri geldi.

Almanından İngilizine, Yunanından ABD'sine tüm Batı, Başkan Erdoğan'ın kaybetmesini Kılıçdaroğlu'nun kazanmasını istiyor.

Kılıçdaroğlu'nun bu kadar desteklenmesinin ardından tabiiki CHP Lideri'nin seçim uğruna verdiği vaatler ve aldığı talimatları harfiyen yerine getirmesi de etkili oldu.

Ancak Batı medyası son zamanlarda Kılıçdaroğlu ve ortaklarının seçimi kazanmasının tam bir umutsuz vaka olduğunun farkında. Bunu da analizlerinde dile getirmeye başladılar.

The Economist dergisinin araştırma ve analiz bölümü Economist Intelligence Unit tarafından yayınlanan Türkiye seçimleri hakkındaki raporda Kılıçdaroğlu'nun Başkan Erdoğan'ı yenmesinin çok zor olduğu belirtildi.

ERDOĞAN KAZANACAK
Raporda tam olarak şu sözlere yer verildi:

"Seçim kıyasıya mücadele ile geçecek Sayın Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarını uzatmasını bekliyoruz. Hükümet, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak. Yüzde kararsız seçmen oranı hala yüksek (%13'ün üzerinde) ve Erdoğan'ın kişisel duruşu, temel muhafazakar desteği, kamu kaynakları üzerinde kapsamlı kontrolü bunu kolaylaştıracak"

BATI'NIN KILIÇDAROĞLU'NU DESTEKLEMESİNİN PERDE ARKASI
Batı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tam bir maşa olarak kullanılabileceğinin farkında. Başkan Erdoğan'a kabul ettiremedikleri durumların Kılıçdaroğlu tarafından yapılacağını gören Batı 7'li koalisyonu ve adaylarını güzellemekten de çekinmiyor. Bu tam olarak bir çıkar ilişkisi.

BATI TEKELİNDE BİR TÜRKİYE
Muhalefetin kazanması durumunda Batı ile ilişkileri düzelteceği yorumu yapılan analizde 7'li koalisyonun nasıl Batı'nın tekelinde olacağı şu ifadelerle gözler önüne serildi:

"Erdoğan'ın yönetimi altında Türkiye'nin Rusya ile derinleşen bağları, ülkenin diğer taraflarıyla sürtüşmeler yarattı. Türkiye'nin 2019 yılında Rus yapımı S-400 savunma sistemi satın alması, İsveç'in NATO'ya girişinin engellenmesi, Avrupa'yı mültecilerle doldurma tehditleri ve kavgacı söylem, Yunanistan'a yönelik saldırılar, ülkenin Batı ile ilişkilerini ciddi bir gerilim altına soktu. Millet ittifakı hükümeti daha Batı yönelimli olacaktır "

ERDOĞAN KAZANIRSA YABANCI YATIRIMCI GELMEYECEK TEHDİDİ
Öte yandan raporda önümüzdeki seçimlerin Türkiye ekonomisinin kaderini de belirleyeceği iddia edildi. Raporda "Eğer muhalefet kazanırsa Türkiye demokratikleşecek. Erdoğan kazanırsa yabancı yatırımcıların ülkeye ilgisi azalacak" denildi.

TÜRK LİRASI DEĞİL DÖVİZ!
Kur Korumalı Mevduat'ın 7'li koalisyon tarafından kaldırılacağı ifade edilen raporda "KKM'leri tasfiye ederken banka kredileri üzerindeki mevcut kontrollerin hızla kaldırılması yerli tasarruf sahiplerinin döviz talebinde keskin bir artış yaratacaktır" ifadeleri kullanıldı.

ALMAN FRANKFURTER RUNDSCHAU 7'LİNİN HALİNİ YAZDI
Alman Frankfurter Rundschau isimli yayın organında yer alan bir analizde Kılıçdaroğlu ve ortaklarının seçimi kazanması halinde Batı'nın istediğini yapacağını ancak koalisyonun sistemli bir planı olmadığı belirtilerek 'umutsuz vaka' tablosu çizdi.

"TÜRKİYE BATI HİMAYESİNE GİRECEK"
Ukrayna ve Rusya arasında arabulucu konumda olan ve bu nedenle küresel çapta diplomasi sergileyen Türkiye'nin bu pozisyonunun da değişeceğine işaret edildi.

7'li koalisyonun ilk işlerinden birinin terör suçlarından tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ve Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala'yı serbest bırakmak olduğunun hatırlatıldığı analizde "Türkiye'nin AB'ye "demokrasiye dönüş yolunda" geri döndüğünü göstereceğine dair güvence verdi." ifadelerine yer verildi.

NET BİR PLANLARI YOK
7'li koalisyonun seçilmesi durumunda Batı'nın taleplerinin yerine getireceği sıralanırken koalisyon üyelerinin yaşadığı kavgaya da dikkat çekildi.

Muhalefetin yalnızca ve yalnızca Erdoğan'ı yenebilmek için buluştuğunun altını çizen gazete, "Ancak bu Erdoğan'dan sonraki olası zaman için kesinlikle yeterli olmayacaktır." denildi.

Koalisyonun adaylıktan sonra yaşadığı liste krizine de dikkat çeken Frankfurter Rundschau, "Doğru aday konusundaki anlaşmazlık yeni çözüldü ve milletvekili listeleri üzerindeki bir sonraki kargaşa çoktan başladı." ifadeleriyle kavgaların bitmediğine dikkat çekildi.

SON ANKETLER NE DİYOR?
Türkiye tarihi seçimler için 14 Mayıs'ta sandık başına gidiyor. Türk halkı Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği için iki ayrı pusulaya mührünü basacak. Seçime günler kala ankletler de netleşmeye başladı. Areda Survey tarafından yapılan son araştırmaya göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan ilk turda kazanıyor.

ERDOĞAN İLK TURDA KAZANIYOR
Son verilere göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 51,4 oy oranında. En yakın rakibi CHP Genel Başkanı ve 7'li Koalisyon Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oranı ise 41,8.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ 2. TURDA NE OLUR?
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk turda Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kazanılıyor görünse de ankette olası 2. tur sorusu da cevap buldu.

Cumhurbaşkanlığı yarışı 2.tura kalırsa Başkan Erdoğan 53,5 oy oranına sahip. Kemal Kılıçdaroğlu ise 46,5 olarak gözlemlendi.

BU PAZAR SEÇİM OLSA HANGİ PARTİ NE KADAR OY ALIYOR?
Araştırmada partilerin oy oranları da tespit edildi. Ankete göre AK Parti ve Cumhur İttifakı açık ara farkla önde gözüküyor. AK Parti 41,1 iken en yakın rakibi CHP 25,4 oranına sahip.

İYİ PARTİ BARAJI GEÇEMİYOR
İyi Parti ise ankette beklediği sonucu bulamayarak yüzde 6,9 ile baraj altında kaldı.

İyi Parti'nin ardından Memleket Partisi yüzde 3,3 oy alırken, Yeniden Refah Partisi'nin oy oranı yüzde 1,5 olarak çıktı.

Zafer Partisi ve Türkiye İşçi Partisi de yüzde 1,1'lik eşit oy oranlarına sahip oldu.

Son olarak Büyük Birlik Partisi yüzde 0,4'te kaldı ve diğer partilerin oy oranı da 0,3 olarak açıklandı.

ANKET SONUÇLARINA HENÜZ YANSIMAYAN VE SEÇİMİ BELİRLEYECEK DİP DALGA
Seçim anketlerine yansımamış olsa da kazananı belirleyecek bir dip dalga söz konusu. Anketçilerin ölçemediği sessiz seçmenin büyüklüğü ne kadar? Kılıçdaroğlu'nun seçim günü kendi yanında olacağı yönünde hesap yaptığı kitle hangisi? Yüzdelik oyu arttırma umuduyla kutsallar ayakaltına alınarak yapılan ittifaka seçmenin reaksiyonu ne olacak? Kemal Kılıçdaroğlu küçümsediği kitleyle gerçek ve nihai anket olan 14 Mayıs seçimlerinde neyle karşılaşacak?

İşte Sabah gazetesi yazarı Burhanettin Duran'ın konuyla ilgili yazısı:

Seçim kampanyaları son 19 güne girdi. Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da 14 Mayıs seçimlerini kazanacağı özgüveniyle propaganda ve mitinglerini sürdürüyor. Anket şirketleri her iki ana ittifakın da "biz kazanacağız" söylemine uygun anketleri kamuoyu ile paylaşıyor. Bu da seçim yarışını daha iddialı ve gergin hale getiriyor. CHP çevrelerindeki "yeter artık" öfkesi ile "geliyoruz" umudu birbirine karışarak hesap sorma duygularını kabartıyor. Cumhur İttifakı çevresinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sahadaki enerjisi ile muhalefetin ülkenin güvenliğini ve bütünlüğünü tehlikeye atacağı kaygısı birleşiyor. Adayların miting sayısının artacağı önümüzdeki üç haftada duygusal temponun daha da yükselmesi beklenmeli. Vaatlerin, siyasi polemik ve suçlamaların tam bir patlama yaşaması kuvvetle olası.

***

Kendi seçmenini konsolide eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu, kararsız seçmeni ikna etmenin yollarını ve söylemlerini arıyor. Erdoğan eser siyasetine ağırlık vererek her gün neredeyse üç, dört açılış ve temel atma töreninde konuşuyor. Bu mitinglerde icraatlarını anlatmak kalmıyor muhalefetin vizyonsuzluğunu ve ülkenin geleceğinin terör örgütlerine bırakılamayacağını vurguluyor. Kılıçdaroğlu videolarla yurtdışından para getireceğinden bahsederek İmamoğlu ve Yavaş üzerinden sağ seçmene ulaşmaya çabalıyor. Üzerinde ittifak edilen husus, 14 Mayıs seçimlerinin kaderini kararsız seçmenin belirleyeceği. İki adayın taraftarlarının seçim günü kendi yanlarında olmasını beklediği dip dalga işte bu kararsız seçmenin tercihiyle oluşacak. Peki kararsız denilen, aslında tercihini anketçilere açıklamayan, bu sessiz seçmenin kararı nasıl oluşacak? Bu belirleyici karar kimlik, ekonomi, güvenlik ve liderlik konuları etrafındaki kanaatlerin bir sentezi ile netleşecek. Seçim akşamından önce tam olarak kestirmemizin mümkün olmayacağı kararsız seçmen tercihi ülkemizin geleceği hakkında rasyonel bir tercih olacak. Anketçilerin ölçemediği oyun, yani tercihini sandıkta gösterecek sessiz seçmenin çoğunluğunun Erdoğan'ı destekleyeceğini tahmin ediyorum.

***

2019 seçimlerinin aksine kimlik konuları ve ülkenin geleceğine dair kaygılar bu seçimlerde etkili olabilir. Kılıçdaroğlu'nun "Kürtlere terörist muamelesi yapılıyor" iddiası ve "Ben Alevi'yim" açıklaması zaten gündemde olan kimlik meselelerinin tartışıldığı ortamı genişletti. Muhtemelen Kılıçdaroğlu bu açıklamaları ile "Teröristlerle birliktesiniz" eleştirilerini karşılamayı ve İyi Partililerin sıklıkla ifade ettiği sağ seçmende kendisinin Alevi kimliğine yönelik çekinceyi ortadan kaldırmayı hedeflemiş olabilir. Ancak daha önce söylense belki Kılıçdaroğlu lehine çalışabilecek bu açıklamalar beklenen etkiyi oluşturmuyor. Hatta Kılıçdaroğlu'nun açtığı kimlik tartışması Cumhur İttifakı için yeni bir fırsat oluşturuyor. Cumhur İttifakı "ayrımcılık" suçlamasını sadece reddetmekle kalmıyor. Hem muhalefeti kimlik konularını kışkırtmak ile suçluyor hem de Kürt ve Alevi kimlik haklarını genişleten tarafın AK Parti iktidarı olduğunu vurguluyor.

***

Bence Kılıçdaroğlu, PKK ve FETÖ'nün kendisine verdiği desteğin seçmen nezdindeki olumsuz etkisini küçümsüyor. Bu defa iki terör örgütünün muhalefete açık desteği Cumhur İttifakı'nın eleştirilerinin önüne geçiyor. Ayrımcılık içermeyen güvenlik kaygıları söylemi zannedilenin aksine etkili oluyor. HDP (YSP) desteğini kaybetmemek için terörle mücadelede sessizliğe bürünen ve kayyum uygulamasını kaldıracağını söyleyen Kılıçdaroğlu sessiz seçmenden ciddi bir tepki alabilir. Son sözüm seçim akşamına dair... Sandıklara, seçmenin oyuna sahip çıkmak partilerin ve adayların görevi. Ancak seçim gecesi netleşen milli iradeye iktidar ve muhalefet herkesin teslim olması da o kadar önemli. Ülkemizi istikrarsızlaştıracak her türlü antidemokratik eylem milletimiz tarafından cezalandırılır.