Renklerin dünyası

İnsan bedeninde 7 enerji merkezi vardır. Çünkü Yaratıcının doğal olarak bize yansıttığı ve gözümüzle görebildiğimiz ilahi renkler 7’dir. İnsan bedenindeki 7 enerji merkezi gökkuşağının 7 doğal rengini almıştır

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 18 Mayıs 2009 Güncelleme 18 Mayıs 2009, 00:00

İÇİNDEKİLER

Yaratıcı, kainatı, semaları ve arzı binbir çeşit farklı renkle boyamıştır. Bütün ilahi kitaplarda hüküm, "O'nun boyasıyla boyanınız" derken insanlığa verilen mesaj ve olabilir? İşte kozmik bilinçle bakıldığında görülebilenler…

Güneş hayatın kaynağı, onun yaydığı ışınlar, dalgalar, renkler ise insan hayatının ayrılmaz unsurlarıdır.

Renkler hayatımızı ve duygularımızı önemli derecede etkiler. Hayatımızda, yerinde kullandığımız takdirde renklerin hastalıkları tedavide destekleyici etkisinin olduğu da eski çağlardan beri bilinmektedir.

Renkler merkezi sinir sistemine pozitif enerji yayarak, sinir sistemimizin bu pozitif eneriyle beslenip, vücuttaki enerji merkezlerimizi açarak enerjinin vücudumuzda dolaşmasını sağlamaktadır. Bu da bize psikolojik olarak mutluluk vermekte, böylelikle de hayatımızı düzene sokmuş olmaktayız.

Renklerin insan hayatındaki bu olumlu yada olumsuz etkilerini bir çok bilim adamı da araştırmıştır. Araştırmalar sonucunda renklerin kişilik üzerinde etkisi bilimsel olarak da tespit edilmiştir.

Renklerin bugünkü açıklamasında; insan gözü sıfırla sonsuz arasındaki renk skalasından ancak kırmızı ve mor arasındaki renkleri görür.

Kozmik bilim kırmızı ve mor ötesi renkleri de algılamamıza yardımcı olmaktadır.

RENK TERAPİSİ NASIL YAPILIR?
Kişiye gökkuşağındaki renkler sunulur. Daha sonra bu renklerden hoşuna gidenleri sıraya koyması söylenir. İşte buradaki renk seçimine göre onun kişilik yapısı hakkında tahminler yapılır. Bu renk terapisi sonucunda kişinin duygusal ve fiziksel istifadelerini, eksikliklerini ortaya çıkarıp, gizli kalmış yeteneklerini de açığa vurmasını sağlarız. Ayrıca psikolojik problemlerin çözümlenmesinde, vücutta fizyolojik dengesizlikleri çözümleyecek hastalıkları önlemede de renk terapisinden istifade edilebilir. Yıllardır Şamanizm'den başlayarak Hint, Çin, Mısır, Yunan ve İslam medeniyetleri tarafından kullanılan yöntemlerde, uygulama olarak hastalar odalara renkli taşlardan da istifade edilerek yerleştirilir, ilgili uzmanlar tarafından renklerin bedene etkisi çeşitli metotlarla sağlanırdı. Osmanlı döneminde de bu amaçlarla Edirne Selimiye Şifahanesi'nde hastaların renkli odalarda müzik ve suyla birlikte tedavi edildiği bilinmektedir. Sağlıklı bir insan elektromanyetik bir enerji içindedir. Gökkuşağındaki bu renklerin enerjisi de her enerji merkezinde görülebilir. Sağlıksız bir vücutta bu renkler lekeli veya bulanık görünür. İşte bu renklerin bozulması ileride ortaya çıkacak hastalıkların işaretidir. Enerji güçlü, açık, dengeli olduğu zaman enerji merkezlerinin içinden rahatlıkla geçer. İnsan vücudunda bazen yeterli, bazen de açık enerji birikimi olur. Eğer bir enerji merkezinde yetersiz enerji mevcutsa o zaman enerji merkezi kendi rengiyle tedavi edilir.

RENKLERiN DiLi
Yaratılan ve görülebilen bütün renkler pozitiftir ve kişiyi rahatlatır, kişiye mutluluk verir. Siyah rengi sık sık ve ısrarla kullananlar için araştırılması gereken hallerin var olduğu düşünülür. Renklerle kişinin iç dünyasını okur ve insanların hayatını daha düzenli hale getirmiş oluruz. Renk terapisinde kullanılan renkler; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, turkuaz, lacivert ve mordur. Bu renkler renk çarkını yani gökkuşağını oluştururlar.

KAİNAT ECZANESİNDEN
ZİNDE BİR VÜCUT İÇİN ACI 'PELİN OTU'

Bedeni güçlendirici doğal bir tonik olan acı pelin otu; iştahsızlık, sindirim bozuklukları ve safra kesesi rahatsızlıklarına karşı tavsiye edilir. Sindirim salgılarının nitelik ve nicelik yönünden yetersiz kaldığı durumlarda kullanılır. Bağırsak gazlarını giderici etkisi olup, mide yanması ve mide ekşimesine önerilir. Kan dolaşımını hızlandırıcı etkisi, vücuda doğal bir zindelik kazandırır. Hastalıklardan sonraki nekahet döneminde organizmayı güçlendirir. Kansızlıkta önerilir.

HANGİ HASTALIKLARDA NE KADAR KULLANILMALIDIR?
İştahsızlığı gidermek ve sindirimi düzene sokmak için, 1 litre sıcak suya, 5-10 gram arası acı pelin otu konur; 20 dakika bekletildikten sonra süzülür. Hazırlanan çaydan günde 2-3 çay bardağı içilmesi tavsiye edilir. Burada önerilen, karışımın iştah açmak amacıyla yemeklerden önce, sindirimi kolaylaştırmak içinse yemeklerden sonra soğutulmadan içilmesidir. Nane ile karıştırılarak demlendiğinde etkisi daha çok artar.

Sara hastaları için, 1 bardak kaynar suya, 5 gram acı pelin otu konulup, demlemeye bırakılır. Balla tatlandırılarak, günde 2–3 çay bardağı içilmesi tavsiye edilir.

BİTKİNİN TOPLANMA ŞEKLİ
Yol boylarında ve boş arazilerde kendiliğinden yetişen acı pelin otunun, temmuz ve eylül ayları arasında yetişen, çiçekli ve yapraklı üst bölümleri kesilir. Bitki demetlenerek, gölgelik bir yere asılarak kurutulur. Daha sonra incecik kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır. Kullanılacağı zaman toz haline getirilerek, suda kaynatılır ve balla tatlandırılarak tüketilir.

ÖNERİLER:
Bitkinin aşırı dozlarda kullanılması bağımlılık yapar. Bu nedenle uzun ömürlü kullanılması sakıncalıdır. Dikkatli kullanılması gerekir. Süt emziren anneler, hamileler, çok sağlıklı kişiler, bağırsağı hasta olanlar ve böbrek hastaları kesinlikle kullanmamalıdır.

Daha geniş bilgi, Prof. Dr. Ahmet Maranki'nin "Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler" kitabında mevcuttur.

ŞİFALI YEMEK TARİFLERİ
MALZEMELER

3 kilogram ıspanağın kökü
3 adet soğan
10 diş sarımsak
1 çay kaşığı kimyon
1 kök zencefil
4 adet defneyaprağı
5 dal nane
5 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz, şeker
2 adet soyulmuş ve kare doğranmış limon

YAPILIŞI: Ispanakların kökleri alınır ve sirkeli suda iyice yıkanır. Zeytinyağında soğan ve sarımsak sotelendikten sonra içine baharatları ve suyu eklenip, karıştırılır. 20-25 dakika kadar piştikten sonra soğuk servis yapılır.

ETKİLİ OLDUĞU ALANLAR
Bileşiminde bol miktarda A, E, B1, B2, C, D ve K vitaminleri bulunur. Demir, magnezyum, fosfor ve iyot açısından oldukça zengin bir besin maddesidir. Kan yapıcı özelliği mevcuttur. Bedenin mineral ihtiyacını karşılayan bir sebzedir. Ispanak detoks – arınma aracı olarak maydanoz, tere, havuç ve kırmızı pancarla birlikte kullanılır. Taze ıspanakları çiğ olarak yemek daha çok faydalıdır. Ispanak yemeği pişirildiği gün tüketilmelidir. Daha geniş bilgi, Prof. Dr. Ahmet Maranki'nin "Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler" kitabında mevcuttur.