Tarihi 3 Aralık 2009

Neşeli Hayat

Yılmaz Erdoğan'ın yeni filminin adı "Neşeli Hayat", adı gibi neşe içinde geçen bir film değil, baştan belirteyim. Gayet hüzünlü bir hikaye... Hatta bana Cem Yılmaz'ın "Hokkabaz" filmini anımsattı bir anlamda; komedyenden "komedi" filmi beklerken adam sizi duygusal yerden vuruyor.
Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği ve başrolde oynadığı bu film; aslında klasik bir hikaye gibi görünse de çok iyi kurgulanmış bir hikaye örgüsü. Ekonomik sıkıntı çeken bir Türk ailesi... Ancak başroldeki Rıza'nın para kazanmak için önce Twigy terlik, sonra da Noel Baba kılığına girmesi kurgunun güçlülüğüne işaret ediyor.
Saf bir adamın hayat mücadelesini dramatik ve bazen komik bir şekilde anlatıyor film. Filmde çok iniş çıkış yok, bu da bende fazla heyecan yaratmadı; sanki hep aynı tempoda gitti gibi. Bir de üzgünüm ama gecekondu ve fakir evlerinin mekan darlığı beni daralttı; gerçi bu, filmin başarısı demektir; çünkü o yoksul hayatı iyi tasvir etmişler.
Filmin güzel bir mesajı da, "neşeli hayat" denilen, hepimizin istediği renkli, paralı hayatın hileli yoldan değil de adam gibi yoldan yani çalmadan çalışarak elde edilmesi gerektiği...
Filmde bol bol kullanılan "Noel Baba" figürü ise sanırım Doğulu ile Batılı kültürün hayatımızda nasıl sentezlendiğini anlatmak için... Zira filmin galasında da yukarıdan sahte kar yağdırarak bizleri de o havaya sokmak istediler. Film yeni yıl üzeri vizyona girseydi belki havaya daha uygun olabilirdi, kim bilir?

HO HO HO

Filmden çıktığımda aklımda kalan "ho ho ho" repliğini Yılmaz'ın da kullandığını bizzat yaşadım. Tebrikleri kabul ederken ona ilk sözüm, "Tebrikler, köylü adamı iyi oynamışsın, Orta Anadolu şivesi çok doğal kullanılmış, ho ho ho" oldu. O da "ho ho ho" diye cevap verdi.
Film hoş... Çok da beğeniliyor. Ama kalkıp da, göreceli olan bir durumu, Yılmaz Erdoğan'ın en iyi filmi buymuş gibi cümleleri sarf etmeyeceğim. Her seyirci bir eserde başka şey görür ve bu tarz yorumlar bence görecelidir.