Tarihi 23 Kasım 2009

Ben de Twitter'a girdim

İnsan bir şeye kapılarını kapatıp "hayır, ilgilenmiyorum" dedikten bir süre sonra "acaba" deyip sonunda da "evet" derse bu nedir? Bana göre bir tür sürü psikolojisidir.
Son haftaların en favori sanal sosyalleşme platformu "Twitter" da öyle. Özellikle köşe yazarlarının meşhur etmesiyle başladı her şey, sonra birbiriyle atışan gazeteciler eklendi...
Benim açımdan ise, her Allahın günü bir tanıdığımdan bir telefon ya da bir okuyucumdan email almakla bu serüven başladı. "Ahmet Hakan ve Cüneyt Özdemir, ara ara da Oray Eğin, habire senin hakkında yazıyorlar Twiiter'da", diye. Önce ilgilenmedim. Sonra dostlar sinirlenip onlara cevaplar yazmaya, yorumlar da bulunmaya başladılar ve beni gaza getirme dozunu artırdılar. Dedim ki "uzaktan arada bakmak daha iyi, bir girersem dayanamam cevap veririm, hiç değilse böyle uzak duruyorum".
Ama nerdeee? İşte "sürü psikolojisi" dediğim kavram da tam bu noktada devreye girdi. Gazeteci ve yazar meslektaşlar burada, okuyucular da ısrar ediyor, hadi biz de girelim, dedik.

BEN ALDANMASI YAŞAYAN BİZ

Geçenlerde Mediacat Marketing Forum'u sunarken bir yandan da İngiltere'den gelmiş pazarlama gurularını dinledim. Biri diyordu ki, "hepimiz "ben" aldanması yaşayan "biz" türüyüz." Ve işin içinde "eğlence" varsa insanlar o ürüne veya servis yönelirler.
Hoş bir örnek reklam da seyrettik; yürüyen merdivenin yanındaki normal merdiveni insanların kullanmasını nasıl sağlarsınız? Merdiveni piyano tuşlarına çevirirsen; her basamakta farklı ses çıkarınca insanlar eğlencesine onu kullanıyorlar, yüzde 60 oranında artış sağlamışlar.
Neyse, ben de sonunda Twitter'a girdim. Dayanamayıp diğerlerine cevap veriyorum elbette; eğlenceli de oluyor. Twitter hesabım "ecevahapoglu"; takip etmek isteyenleri beklerim.