Trabzonspor Hukuk Kurulu da bunun üzerine, müthiş bir kontra yaptı. Savcının mütalaasına karşı mahkemeye beyan verecek. Eğer mahkeme bu mütalaaya aynen uyarsa yani 'yeniden yargılamayı' kabul ederse Trabzonspor bir üst mahkemeye itirazda bulunacak. Bu da olmadı mı, sorun yok... Yeniden yargılamanın her duruşmasında zaten 'müdahil' sıfatıyla hazır bulunacak. Dosyanın bir daha üzerinden geçecek...
TAPELERİ YOK SAYDIRMAK!
Bu yazıyı okuyanlar 'yeniden yargılamadan niye korkuyorsunuz?' diye sorabilir?
Asla! Böyle bir durum kesinlikle söz konusu bile değil. Burada dert başka.
Dikkatinizi oraya çekmeye çalışıyorum sadece... Amaç; tapeleri yok saydırmak!
Hani şu, mahkemede itiraz dahi etmedikleri tapeleri... Hani şu Yargıtay'a yaptıkları temyiz başvurusunda "bizim değil" diyemedikleri tapeleri... Hani şu Aziz Yıldırım'ın, "Tarla şeydir efendim.
Nasıl söyleyeyim. Yani maçla ilgili bir şey değil yani. Üç tane tarla var işte.
Ekinler diyor suya çıktı. Ya kurban kesiyor gidiyor. Her hafta da Eyüp Sultan'a gidiyordu" şeklinde saçma sapan savunma yaptığı tapeleri... Hani şu İlhan Ekşioğlu'nun, "Ben de insanları yanıma çağırıp konuşsaydım bu kadar tapem olmazdı", "Ne zaman böyle dikim yapsak olmuyor" dediği tapeleri...
Hani şu işçilerin, 1 numaranın, CEO'nun, çift dikişin... "Başkan geldi, tahtaya müdahale etti. Bu taktikle oynarsanız yeneriz sizi", "Bu maçta çok iyi oynasın puan alsın, Fenerbahçe'ye transferini yüzde 100 yapacağım" gibi konuşmaların geçtiği tapeleri...
Bunların tamamını ortadan kaldırarak, yargılanmak istiyorlar!
Sonra da beraat edip, UEFA'ya tazminat davası açacaklarmış. Bu da ayrı komedi... UEFA'nın verdiği, UEFA Tahkim Kurulu ve CAS'ın onadığı 'men' kararlarının gerekçelerini okusalardı orada yazıyordu aslında. "Biz tapelerin hukuki ya da hukuk dışı elde edilmesine bakmayız" diyorlar.
Yargıtay içtihatlarını ve AİHM kararlarını okusalardı orada da göreceklerdi. "Kendisine ait olmadığına dair itiraz edilmeyen telefon tapeleri delil olarak kabul edilir" diyorlar.
Bakınız... Tapelerin yok sayılması halinde hükümetin geçmiş dönemde çökerttiği çok sayıda örgütün davalarına bu gerekçe emsal olur. Bu dava özelinden hareketle bütün örgüt davalarının ki bunların içerisinde devletimizi yıkmaya kasteden, uyuşturucu belasıyla çocuklarımızı buluşturan, insan ticareti yapan örgütler dâhil yargılamalarının yenilenmesinin önü açılır.
YARGI KAOSA GİRER
Şike Davası üzerinden yasalar ve hukuk hiçe sayılarak emsal karar çıkartılmak isteniyor. Böyle olursa Türk Yargısı büyük bir kaosa girer.
Herkes ne yaptığının farkına varsın artık! Son olarak... Savcı Bey'i tebrik ediyorum. On binlerce sayfa delili, 70 klasörü, 650 sayfa gerekçeli kararı iki haftada okumuş hatmetmiş. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 30 duruşmada, Yargıtay'ın 1,5 senede göremediği her şeyi 2 haftada görmüş, anlamış, eksikleri belirlemiş.
Savcı Bey'in bu inanılmaz azminin takipçisi olacağız... Tabii ki, on milyonlarca ahlak ve adalet bekleyen insanlarla beraber...
