Kaptan Selçuk İnan'ın, "Ligdeki yerimiz bize yakışmıyor. Bu kadro daha iyisini yapabileceğini göstermeli" söylemi takım arkadaşlarına kesin itici güç olmuş. Galatasaraylı futbolcular
Kasımpaşa'ya karşı başta Selçuk olmak üzere istekli, coşkulu, mücadele gücü yüksek bir oyun ortaya koydu. Selçuk yüksek koşu kalitesiyle sahanın her yerine basarken arkadaşlarını da rakip oyuncuları takip etmeleri konusunda sık sık uyardı. Enfes bir gol atarak skoru rahatlatan
Selçuk sadece kaptanlık yapmadı oyunun ve hücum organizasyonların da lideri oldu. Selçuk'un uyarı ışığını hiç söndürmemesi
Emre'nin, Sabri'nin ve Olcan'ın daha dikkatli, mücadeleci oynamaları ve daha etkili pas kullanmalarına katkı sağladı. Podolski'nin golünden sonra eleştirdiğim Emre'nin basın tribününe yönelik yaptığı el kol hareketini "Terbiyemi Galatasaray'dan öğrendim" dediği terbiyesine bırakıyorum.. Maçı birlikte izlediğim ve Galatasaray'da etkin görevi alan kişiler takım içinde oyuncular arasında ciddi sorunlar olduğunu söylediler. Bunu çözmek yönetimin görevi.. Futbolcuya dayalı ortamda
Galatasaray kazanırsa yönetici, taraftar ve futbolcu mutlu olur. Kaybedersen tribünler, "Yönetim istifa" diye bağırır. Galatasaray ilk 20 dakikada çok üstündü verilen ve verilmeyen golleri vardı.
Podolski'nin golü ofsayt değildi. Kasımpaşa eşitliği sağlayınca Galatasaraylı bazı oyuncuların zihinsel travmaya girmelerini Selçuk "Kendinize gelin" uyarısıyla önledi. Riekerink'in ikinci yarı Bilal'in yerine Umut'u oyuna alması Podolski'yi boşa çıkardı ve bu hamle Galatasaray'a hücum etkinliği kazandırdı. Umut'un önde yaptığı baskı Kasımpaşa savunmasını bozdu. Öncelikle kale arkası hakemi
Bülent Birincioğlu'nu kutluyorum. Podolski'nin attığı golde topun rakipten geldiğini söyleme cesareti inşallah diğer hakemlere örnek olur.
MAÇIN EN iYiSi SELÇUK İNAN
Çok çalıştı ve galibiyette önemli rol oynadı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ KASIMPAŞA
Takım olarak kötü bir grafik çizdiler.