Tarihi 2 Mart 2010

Melodramın bu kadarı!

Atv'yi Pazar günleri zirveye taşıyan dizisi Aşk Bir Hayal'i annemin zoruyla izliyorum. Tam anlamıyla idealist bir doktor olan annemin diziyi izlemedeki ısrarını ise hayattaki istikrar anlayışına bağlıyorum. Zira dizi o kadar sinirleri zorluyor ki, başka bir sebep bulmam olası değil.
Iki ana karakterin başına gelmeyen kalmadı dediğim noktada yeni bir olay cereyan ediyor. Ve hooop sil baştan yine gözyaşı yine hüzün yine keder yine hasret! Yine yine yine yani...
Mardin'de tanışan Asmin ve Altay, birbilerine aşık oldular. Sonra da töreden ve Miran'dan kurtulmak için kaçmaya kalkıştılar. Başlarına öyle işler geldi ki, uzun bir süre birbirlerinin öldüklerine inandılar. Asmin, akıl hastanesine kaldırıldı. Bu arada bir çocukları oldu. Ikisi de başkalarıyla evlendi. Asmin, efendi birine çattı. Ancak Altay'ın karısı Nevin, dizi tarihindeki 'kötü'ler arasına girebilecek cinsten. Bu arada Miran krizi hiç bitmedi. İki sevgilinin yeniden bir araya geldiğini öğrenen Miran, bu kez de ikilinin bebeğini kaçırdı. Yaklaşık 3 haftadır bebeğin peşindeyiz. Emniyet teşkilatı ayakta, bu arada Miran önüne gelenin kafasına sıkıyor ama bir türlü yakalanmıyor.
Bu hafta Asmin, kendinden ve Altay'dan vazgeçerek bebeğine kavuştu. Bu sefer de tablo şöyle şekillendi, Asmin, Miran'ın eline düştü. Asmin'den 'karına dön' ültimatomunu alan Altay, kaza geçirdi. Va tahmin edin ne oldu? Altay, hafızasını yitirdi.
Buraya kadar olanlar sadece Altay ve Asmin'in başına gelenlerdi. Bunun dışında Güle, Gabriel'le evlendiği için vuruldu, ölümden kıl payı kurtuldu. Nevin kaza geçirip bir tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Keje Ana, Miran'ın öldüğünü sandığı için kalp krizi geçirdi.
Bu kadar olaydan sonra muhtemelen 50-60 bölüm sonra Asmin ve Altay, bir araya gelecek ve mutlu bir yuva kuracak. Tabii yaşadıkları yüzünden akıllarını kaçırmamış olurlarsa!