Bu satırları içim acıyarak yazıyorum. Ama dilim dursa elim durmuyor işte… Türkan Şoray'ın bir sinema programı sunmaya başladığını duymuş ama bir türlü izleme fırsatı bulamamıştım. Pazar günü kanalları gezerken Sultan karşıma çıktı. Ve ne yazık ki
beni yanıltmadı. Kamera karşısında devleşen Türkan Şoray, nedendir bilinmez 'stop' dendiği anda
ürkek bir ceylana dönüşüyordu. Programda da durum farklı değil. Sultan, cümleleri zorlukla topluyor, konuklarına soru sormaya çalışırken zorlanıyor. Sanki ilk defa televizyona çıkıyor gibi heyecanlı. 'Sinema Benim Aşkım' adlı programda kendi hayatını anlatıyor… İşin kötüsü kendini kendisi anlatıyor.
Yıllardır içinden geçenleri objektifin içine bakarak söylüyor. Mesela yıllarca aynı karakteri oynadığı ve oyunculuk yeteneğinin olmadığı eleştirilerine cevap veriyor. Sonuçta
program yürümüyor. Boğazınıza bir yumru takılmış, yutamıyormuşsunuz hissi veriyor. Ve ekrandaki Türkan Şoray bile olsa
kanalı değiştirme isteği uyanıyor içinizde! Kendinizi bildiğinizden beri hayran olduğunuz kadına ihanet ediyor, yakın zamanda sinemada buluşmak dileğiyle bir başka kanala çeviriyorsunuz rotanızı…