Tarihi 26 Haziran 2009

Buruk bir vedaydı

Avrupa Yakası'na veda ettik. Ama son derece buruk ve tatsız bir vedaydı bana göre! Birincisi hayatımızın bir parçasını kaybetmiş hissi yaşattı, ikincisi açık ve net söylemek gerekirse ben Gülse Birsel'den çok daha iddialı bir son beklerdim. Ayrıca benim hâlâ 'son' olup olmadığına dair şüphelerim var. Neden mi? Çünkü bütün kapılar açık bırakıldı. Hemen aklıma takılan bir sürü soruyu sıralayıvereyim: Burhan nereye kaçtı? Makbule ve Burhan'ın sonu bu kaçış mıydı? Volkan ve Şahika gerçekten ayrıldı mı? Osman ilelebet hapiste mi kalacak? Aslı gerçekten hamile mi? Volkan albüm yapabilecek mi? Aslı ve Cem nikah masasına oturacak mı?
Bunlar tabii ki işin gırgır kısmıÇünkü gerçekten de süresi dışında sit-com özellikleri taşıyan bu diziden bu sorularıma yanıt beklemiyorum. Ancak yine de herkesi mutlu sona ulaştırmak Gülse Birsel'in elindeydi. Final bölümü daha ziyade alıştığımız yılbaşı formatındaydı. Bir sürü ünlü isim konuk oyuncu olarak katıldı. Şarkılar türküler eşliğinde bir veda sahnesi çekildi.
Oysa birkaç haftadır kendimi hazırladığım üzere flash-back'lerle eski oyuncuların hatırlatılacağı bir bölümü tercih ederdim, eminim hepiniz de böyle bir bölüm beklediniz. Bütün oyuncuları bölümün sonunda en hatırda kalan replikleriyle şöyle bir andık. Hadi onların hemen hepsi kendi istekleriyle diziden ayrılmıştı. Belki böyle bir vefaya bile ihtiyaç yoktu. Ama en azından Gazanfer Özcan için özel bir şeyler yazılabilirdi.
Bu kadar hayal kırıklığından sonra kahkahalara boğulduğum bölümleri es geçmeyeyim. Burhan ve Cem Yılmaz sahneleri şahaneydi. Burhan karakterini her ne kadar sevmesem de diyaloglar süperdi. Bir de Cem Davran ve Makbule'nin dejenere Türkçe'leri güldürdü gerçekten
Not: Bu arada Cem Yılmaz sanki inceltilmişi gibi görünüyordu- Hatta Ata Demirer ve diğerleri de!