S.U. CEVAP; Söze; "Şimdi senin güzelliğin karşısında elim ayağım birbirine dolanacak haberin olsun!" diye başlayıp, "Hatta şu çayla her an kendimi haşlayabilirim, bence kaç kendini kurtar!" şeklinde espriyle yaklaşabilirsin. Hafızcım hepimiz gençlikte benzer şaşkalozluklar yaşadık. Ben mesela oğlana ayıp olmasın diye şahane bir şeftaliyi çatal bıçakla soymaya kalkmış ve rezil olmuştum. Meyvecik tabaktan fırlamış çocuğun keten pantolonuna önüne düşmüştü, iyi mi?
ANILAR YÜREĞİMİ ACITIYOR
Bin yıl önce... 15 yaşımdaydım... Evimiz kasabanın çıkışındaydı... Önümüzden toprak bir yol geçerdi... Yol boyu da eskinin sokak lambaları solgun ışıkla aydınlatırdı çevreyi... Kış geceleri olunca iyice ıssızlaşırdı. Bir tek benim aşkım geçerdi o yoldan... Kar lapa lapa yağarken... 'Sevda yüklü kervanlar'ı söylerdi. Müslüm Baba'yı kaybedeli 4 yıl olmuş... Aşkımı kaybedeli de 10 yıl... İkisi de nurlar içinde yatsın. Rumuz; Sarıkız
S.U. CEVAP; Sen anlatırken gözümde canlandırdım, inan benim de yüreğim acıdı. Dediğin gibi acayip kar yağıyor... Tam sizin evin önüne gelince yavaşça başını çevirip sana bakıyor... Sadece bakıyor... Tabii sen anlıyorsun o gözlerdeki aşkı, hasreti... Ah be Sarıkız, gerçek sevdalar böyle yaşanıyormuş galiba...