Selda Uskan

SELDA USKAN

Tarihi 27 Mart 2015

Çocuk değil sanki şeytan

Niğde merkezden geldik İstanbul'a. Ben internet kafede çalışmaya başladım.
Küçücük çocukların konuştukları konuları anlatmak istiyorum size.
Yazın ki aileleri bilsin. Böyle çocuklar görmedim ben.
Öyle acımasızlar ki... Mesela arkadaşlarına yaptıklarını bir duysanız şaşarsınız. Resmen korktum. Bu ülkenin geleceği şimdi bunlara mı emanet yani. Resul İ. /İstanbul

S.U. CEVAP: Genel kanı 'çocukların biraz acımasız olduğu ve ileride düzeleceği' yönündedir. Ama sizin gibi ben de böyle çocuktan korkarım.
takip edilmeli...
Bu yaşta başkalarına gözdağı veren, her an birilerine saldıran, insana, doğaya ve hayvanlara bilerek eziyet eden, bilinçli hırsızlık yapan, cinsel dürtüleri ön planda, gözü kara, sinir küpü çocuklar mutlaka anne-baba ve öğretmenleri tarafından takibe alınmalıdır.

Gençlik sorunları...

Köşenizde sadece aşk-meşk mektuplarına yer vermeyip, toplumun diğer sorunlarına da ciddi biçimde eğilmeniz dikkatimi çekti.
Ayrıca gördüğüm kadarıyla kadın okurlarınız kadar gençler de sizi takip ediyor. Benim 19 yaşında bir oğlum var ve tabii geleceğe dair onlarca bilinmeyen. Sizce biz büyükler nerede yanlış yapıyoruz? Günümüz gençliğinin gerçek sorunları nelerdir ve ne yapılmalı? Saygılarımla. Mustafa Mete Yelkenci

S.U. CEVAP: Anne babaların çocuk yetiştirme konusunda yeteri kadar eğitilmediğini kabul etmemiz gerekiyor. Bir çocuğu, bireye dönüştürmek neredeyse teknik bilgiyle mümkün.
Sorunlarına gelince, hangisi, hangisinden önemli bilmem ama şöyle sıralayabiliriz;

KANAAT ETMİYORLAR...

"Özgüven eksikliği, eğitim ve işle ilgili gelecek kaygısı, fark etmez abi umursamazlığı, şiddete yatkınlık ve cinsel sorunlarla baş edememe." Bunlara 'madde alışkanlığını' da ekleyebiliriz maalesef. Ama üzerinde durmamız gereken bir başka sorun da, gençlerimizin 'sebat etmemeleri ve kanaatkar olmamaları.' Yani bir tür tatminsizlik.

Muhtaçlara yardım

Selda
hanım sizden yardım rica ediyorum.
Ben evlatlarımı büyüttüm evlendirdim şimdi iki torun sahibiyim. Eşim emekli ama hala çalışıyor.

BİR BALTAYA SAP OLAMADIM...
Bense bir baltaya sap olamamaktan şikayetçiyim.
İçine kapanık biriyim.
Öyle altın günleri, komşu gezmeleri bilmem.
Alışverişimi bile eşim yapar. Ama artık bir şeyler yapmak istiyorum.
Küçük bir sosyal yardım kurumuna götürdü kızım.
Ama baktım oradaki kadınlar daha çok kim başkan olsun, kim genel sekreter olsun telaşındalar.
Moralim bozuldu. Birilerine yardım etmek istiyorum. Gülay Mühürdar

S.U. CEVAP: Sizin gibi Antalya'da yaşayan bir okurum var. Yıllarca ev ev dolaşıp eski giysi topladı, yıkadı, ütüledi ve ihtiyaç sahiplerine dağıttı. Bunun için belediyeler seve seve yardım ederler. Siz de buradan başlayabilirsiniz.
Hani diyorsunuz ya, 'hayatım boyunca bir baltaya sap olamadım.' Bence kendinize haksızlık ediyorsunuz, evlat yetiştirmek ve bir evi çekip çevirmek gibi son derece meşakkatli ve kutsal bir görevi yerine getirmişsiniz.

Kocama vinç lazım

30 yıllık evliyim. Kocam benimle hiç ilgilenmiyor. Oturma odasındaki kanepede gece gündüz yatıp TV izliyor. Hani oradan kalkıp bir yerlere gitse beni aldattığını düşünebilirim. O heyecanı bile tattırmıyor yani. Nasıl ilgisini çekebilirim? Bana yardımcı olun. Rumuz: Vinç

S.U. CEVAP: Emin olun o yatalak kocalardan hemen her evde mevcut. Ama bunca yıldan sonra ilgisi nasıl çekilir, inanın ki kesin formülü yok. Bir işe yarasa 'dans edin' diyeceğim ama belki de ilgisini çekmemek daha iyi olacak sizin için.
Rumuzunuzdan anladığım kadarıyla neşeli bir kimliğiniz ve mutlu bir evliliğiniz var. Allah sizi ayırmasın...