Kendime çok kızdım...
Son dönemde telefonda görüşüyorduk biz Tekin Usta ile, ama bir türlü ayarlayıp buluşamadık...
Bundan bir süre önce Ahmet Çakar arayıp "Nuri Kantar'ı tanırmısın, senle görüşmek istiyor" dedi...
"Tanımam mı hocam" dedim...
O gün babam ve annem İstanbul'daydı, hep birlikte Büyükada'ya gidiyorduk.
Tekin Bey aradı, telefonda görüştük hatta babam ve annemle de konuştular...
Babam ve annem için Tekin Akmansoy'un özel hatırası vardı. 1972 yılında yeni mezun olmuş evli çift bakanlığın verdiği bir semineri için Ankara'ya gitmişlerdi ve Tekin Akmansoy'u Haldun Taner'in "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı" oyununda izlemişlerdi Ankara Devlet Tiyatrosu'nda...
Babam telefonda o anısını aktardı büyük ustaya...
Tanışmaları 10 Aralık 1970'de İzmir Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenen Çehov'un "Vişne Bahçesi" oyununun fuayesinde gerçekleşen bir çifti benim annem ve babam. O yüzden tiyatro onlar için çok özeldi. Hele o 70'ler ve 80'lerde her fırsatını bulduklarında tiyatroya giderlerdi...
70'lerde babam ve annemin tiyatro sahnesinde izledikleri Tekin Akmansoy'u dayım Remzi Köse de 50'lerin Ankara'sında Hukuk Fakültesi'nde okurken izlemişti...
Dayım yılını hatırlamıyor ama John Patrick'in "Çayhane" isimli oyununda izlemiş genç Tekin Akmansoy'u. O oyundaki başarısını çok iyi hatırlıyor...
Bir tiyatro adamı olarak büyük bir yıldız olan Akmansoy 1974 yılında TRT'de başlayan Türkiye'nin ilk sit-com dizisi Kaynanalar'daki Nuri Kantar (Nöri Gantar) karakteri ile bir sosyal fenomen olmuştu...
Sonradan iki sinema filmi yaptı bu karakter üzerine...
Sonra 90'larda bir daha başlamıştı o dizi, bir de benim çok iyi hatırladığım "Sonradan Görmeler" diye bir dizisi vardı ustanın...
Ne yazıkki bizim kuşak Akmansoy'u hiç sahnede izleyemedi...
Peki büyük usta Tekin Akmansoy son dönemde benimle niye görüşmek istemişti?
Bazı haksızlıklardan bahsediyordu, sanıyorum tiyatro camiası ile ilgiliydi...
Görüşelim diye sözleştik, sonra olmadı...
Sonra günlerden bir gün telefonu evde bırakıp uzaklara kafa dinlemeye gitmiştik Nagehan'la. Dönüşte telefonumda Tekin Akmansoy'dan bir mesaj buldum...
SMS'in içeriği aynen şöyle idi...
"Sevgili Rasim ben sadece uğradığım haksızlığı senin gibi mert dürüst ve adil bir şahsiyet ile paylaşmak için arıyorum ancak sana ulaşamıyorum. Müsait olduğunda beni ararsan sevinirim. Selamlar, sevgiler.
Tekin Akmansoy" Tekin Bey'in mesajını aldığım o gün Birand'ın vefat ettiği gündü.
Kendisiyle konuştuk, gene sözleştik, telefonda değil yüz yüze anlatmak istiyordu bazı şeyleri hatta o bahsettiği konuda program da yapmaya hazır olduğumu söyledim...
Sonrasında gündelik hayatın ıvır zıvır işleri içinde yine görüşemedik...
Şimdi çok kızıyorum kendime... Hem de çok...
Neydi acaba büyük ustanın "Haksızlığa uğradım" dediği konu...
Neler yaşamıştı da özellikle benimle paylaşmak istiyordu...
Kendi ağzından hiç öğrenemeyeceğim...
Akmansoy ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum...
Nur içinde yat büyük usta...
