Tarihi 7 Eylül 2011

Cevher Kantarcı'nın hazin ve trajik durumu

Zamanında Uzan medyasının önemli figürlerinden olan Cevher Kantarcı bana hitaben bir yazı yazmış geçen Temmuz başında...
Yeni gördüm. Kantarcı gazeteport.com'da da yazıyormuş, sevindim, ben kendisini Ayvalık'a taşındı ve balık tutuyor olarak biliyordum, öyle değilmiş...
Bana hitaben olan yazısının kimi kısımları şöyle... "Rasim Ozan Kütahyalı kardeşim; Ben sekiz yıllık bir işsizlik yaşadım!
Bu süre içinde, bana müteaddit defalar, olumsuz atıflarda bulundun!
Bak, elimde yaklaşık bir yıldır yeniden kalem var ve Gazeteport'ta yazıyorum, sana hiç dokunmadım!
Sadece sana değil, kimseye dokunmaya da niyetim yok, aslanım!
Hatta Gazeteport'ta ilk yazdığım gün ve sonra iki yazıda daha, geçmişteki bazı yazılarımda hakarete varan sıra dışı hücumlarımdan dolayı duyduğum üzüntüyü dile getirerek, muhataplarımdan helallik diledim!
O konuda hâlâ vicdanımla hesaplaşıyor ve üzülüyorum!
Aslında bu yazıyı da yazmazdım ama önceki akşam Cüneyt Özdemir'in programında beni kastederek "Omurgasız muhalif, şimdi balık tutuyor" dediğini öğrenince, bir hatırlatma yapayım dedim!
O zaman da muhaliftim, şimdi de elime kalemi alır almaz muhalefete başladım!
Ayrıca, balığa sabah erkenden çıkılır..
Sabah balığa çıkacağıma, güneş doğmadan önce, genellikle çok daha farklı yüce işlerle iştigal etmeye çalışıyorum!
Balığa çıkmaktan hiiiiç hoşlanmam ama eğer bulursam, çok güzel bir şekilde yerim!
O bahsettiğin patron zamanındaki muhalefetimi de, bir gün sen ve eşin Nagehan hanımla karşılaşırsak, kimseyi kötülemeden, yazılmamak kaydıyla ikinize de anlatırım..
Elbette tamamını değil, birazını!"
Bu mektuba üzüldüm...
Kantarcı'nın Uzan'ın bitişi sonrası çok zor durumda olduğunu o zaman o grupta olan önemli bir isimden duymuştum, Ayvalık ve balık tutarak yaşama hikayesini de... Ben Kantarcı örneğini ibretlik önemli bir örnek görüyorum.
Bugünün medyasında da çok sayıda Kantarcı benzeri kişi var. Hatta onların yanında Kantarcı naif bir örnek. Yani unutulmuş ve bitmiş bir insan olan Kantarcı'yı ben hep hüzünle andım... Kantarcı'nın "Beni muhalif olduğum için AKP bitirdi" demeye hakkı yok.
Kantarcı kendi kendisini bitirdi.(Bence kendisi de bunun farkında) tıpkı şu aralar biten ve bitmekte olan birçok toplumsal temsil kabiliyeti olmayan patronun çıkarlarına ve illegal örgütlere yamanmış, ama fırsat bulsa Başbakan'a her türlü biat etmek isteyen illegal yazar gibi... Öte yandan zamanında Kantarcı'dan çok daha beter belli patronlara yamanıp diğer patronlara sallayan, darbecilerle kolkola adam bugün kebap durumda...
Bir tek Kantarcı ciddi bedel ödedi. Aç ve parasız kaldı...
Diğerleri yine gemisini yürüttü. Bu da haksızlık..
.
Kantarcı o dönemi yaşamış Erol Köse gibi dürüst olacaksa gelsin Beyaz TV'deki Dinamit programım kendisine açıktır... Her şeyi konuşalım, özeleştiri yapsın, kendisine yapılan haksızlıkları da anlatsın, kendisinin yaptığı haksızlıkları da anlatsın, dürüstçe itiraf etsin, tövbe etsin. Sanırım şu an dindar bir hayat tarzına sahip.
Yazısında sabah namazlara kalktığını ima etmiş. Allah kabul etsin... Ben Kantarcı'nın o inanılmaz TV programlarını iyi hatırlarım... Eyvallah gel ekranda konuşalım Kantarcı. İşsiz ve müşkül durumda olman beni üzüyor, beraber program yaptığın Taşkın Şenol dahil herkes bir şekilde gemisini yürütüyor...
Bu açıdan senin "günah keçisi" olman da vicdanımı rahatsız ediyor... Şimdi helalleşme zamanı... Ben senin karşında değil, yanındayım şu an...