KKK komutanı olan Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu böyle bir dönemde işi gücü bırakmış darbecilik, cuntacılık sanığı ne kadar adam varsa hepsini kurtarmanın peşinde planlar yapıyor...
Bak Kıvrıkoğlu o koltuğu bir günde elinden alıverirler. Eski Türkiye yok, ona göre...
Başbakan'ın emrinde bir devlet memuru olduğunu unutma. Yoksa sen de akraban Hüseyin Paşa'yla ve başka paşalarla beraber Fenerbahçe orduevinde briç oynarsınız... Böyle bir dönemde PKK terörüyle mücadeleye odaklanacağın yerde Ergenekon ve Balyoz sanıklarını kurtarma planları yapmak hem akla hem hukuka aykırı bir davranış. Kendinize gelmenizi tavsiye ederim...
SAVUNMA SANAYİ DARBECİLERİN ELİNDE Mİ?
Yeni Şafak'tan Abdülkadir Selvi çok doğru yerlere parmak basan bir yazı yazdı... İkinci Dağlıca baskınının Heronların tespiti ile önlendiğini hatırlatan Selvi şöyle diyor;
"Bir HERON'un tespiti dahi bize ikinci Dağlıca baskınını yaşatmadıysa, savunma sanayiine hizmet veren kuruluşlardan daha fazla §yararlanabiliriz." "Terörle mücadelede yeniden yapılanmaya gidilirken, Savunma Sanayii'ni, savunma ihalelerini, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nı, Aselsan'ı, Havelsan'ı,TAI'yi, Roketsan'ı,TEİ'yi yeniden yapılandırmamız gerekiyor."
Selvi haklı...Gerçekten de Bu meselelerle ilgilenen herkes biliyorki Ergenekon'un en büyük para kaynağı savunma ihaleleri... HAVELSAN Genel Müdürü Faruk Yarman Balyoz davasından tutuklu, darbecilik suçundan sanık olarak yargılanıyor...
Yarman'ın tutuklanma gerekçelerinden bir başkası da Savunma Sanayii firmalarını Balyoz planı doğrultusunda sevk ve idare etmek...
Savunma sanayiinde faaliyet gösteren kuruluşlarda isim isim tespit yapmışlar.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nda 76 isim.
Bunların karşısına, "Güvenilir olup, yeni yapılanmada görevlendirilebilir personel" notu düşülen de var, başka bakanlıklarda kritik görevlere getirilecekler de. Aselsan'da 52 kişinin ismi listelenmiş. "Güvenilir olan", "Türk Telekom'da yönetici olacak" ya da "Aselsan'a Genel Müdür yapılmalı" gibi notlar düşürülerek. Havelsan'dan ise 358 kişinin ismine yer verilmiş. Bazı isimlerle özellikle ilgilenilmiş, bunlardan, "Kamuda Kritik Görevler Atanacaklar" diye özel bir bölüm oluşturulmuş.
Adalet Bakanlığı'ndan Milli Eğitim'e kadar kim nereye atanacak tek tek tespit edilmiş. En kapsamlı çalışma ise TAI'de gerçekleştirilmiş.
THY'den Gümrük Müsteşarlığı'na, Çalışma Bakanlığı'ndan Maliye'ye kadar atanacak isimler belirlenmiş. Özel dosyalar da oluşturulmuş. Veli Küçük'ün tavassutu olan Havelsan'cı A.Ö. ile MİT Müsteşarlığı Personel Daire Başkanlığı'na getirilecek olan B.Ö gibi isimlere burada yer verilmiş.
Selvi haklı olarak şunu da söylüyor... "En fazla zayiatı karakol baskınlarından verdik.
Sınırlarımıza, karakollarımızın etrafına sensör sistemi kurulamaz mı? Kandil'e uçaklarımız gitmeden önce, hedefler güdümlü füzelerle anında imha edilemez mi?
Savunma sanayiini cunta faaliyetleri için değil, bu maksatla kullanırsak pek ala olur."
Öte yandan dün bu seferki "Kandil operasyonu"nun başka olduğunu, ilk kez kontrolün gerçek anlamda sivillerde olduğunu yazmıştık... PKK'ya yönelik operasyon nedeniyle Genelkurmay ve bazı kuvvet komutanlıklarının karargahı Başbakan'ın emriyle şu an fiilen bölgeye taşınıyor. Hava operasyonlarını, "derinlikli" kara operasyonu tamamlayacak.
Selvi'nin belirttiği gibi Kara operasyonu için özel yetişmiş öncü birlikler sınırda hazır bekliyor. Ama bu kez farklı bir operasyon planlanıyor.
Eşzamanlı olarak içeride de operasyon planlanıyor. Hedef Şemdinli-Hakkari hattında örgütün etkinliğini kırmak.
Operasyonlar tek başına ÇARE OLAMAZ... Amaç, örgütün etkinliğini kırdıktan sonra, halkı kazanacak olan demokratik açılımı hızla devreye sokmak. HÜKÜMET DEMOKRATİK AÇILIM PROJESİNDEN ASLA DÖNMÜŞ DEĞİL, BİLAKİS AÇILIMA DAHA DA HIZ VERİLECEK... Şimdi hükümet yalakası olmaya soyunan kimi faşistler de bunu anlamalı...
