Tarihi 24 Ocak 2016

Bravo Yâni!

Kibarlıktan mıdır yoksa tepki çekme

korkusundan mıdır tam bilinmez ama...

Bazı kişilerin sergilediği adap-haya dışı

ya da zarafet harici kaba davranışların,

bunlara tanık olanlarca, kamufle etmek

istermişçesine-söylenmesi gereken asıl

sözcük yerine daha yumuşak ifadelerle

dile getirilme eğilimi epeyce yaygındır!

...

Örneğin, cimriliği utanç verici seviyeyi

bile aşmış bir kişi, 'tutumlu' ya da 'eli

bir parça sıkıca' olarak

tanımlanmaya çalışılır toplum içinde...

Oysa, söz konusu kişi fukaraya birkaç

kuruş sadaka vermekten bile kaçınan,

dostlarına çay ısmarlamak için dahi eli

cebine gitmeyen bir Allahın belâsıdır

gerçekte, büyük ihtimalle!

...

Eğitimci Necati Güneş'in, Niksar

yöresine ilişkin deyimlerin farklılığını

ortaya koyan pek güzel şiirini okurken,

yukarıda sözünü ettiğim, toplumdaki bu

yaygın çifte standart alışkanlığı geldi

aklıma! Bakınız, Güneş ne demiş;

...

'Şip' çabuk demek, rezil de 'ilezir'

'Foruz' horoz'dur, kevgir de 'ilistir'

Kaynağa 'göze' peçeteye 'peşkir'

Geçen yıla da 'bıldır' diyorlar bizde!

...

Tekme 'tepik'tir, tırmık ise 'gelberi'

Cımbız 'mangaş'tır, elbise 'enteri'

Nisan'a 'abrul' Ocak'a 'zemheri'

Aralık'a 'garakış' diyorlar bizde!

...

Tümünü İnternetten okumanızı tavsiye

ederim ve ekleyeyim, çoğumuzun

lügatinde birçok sözcüğün çağrışımının

genellikle asıl anlamından farklı olduğu

ve hatalı davranışlara tepkilerin oldukça

benzerlikler taşıdığı da bir gerçektir!

...

Örneğin, Ortadoğu'nun-Türkiye'nin

sorunlarını hiç kavrayamamış, hariçten

gazel okuyan, uzaktan ahkam kesen,

gerçeği yansıtmayan değerlendirmeler

yapan Batılı Devlet Adamlarını TV'de

izlerken ilk ağızda ortak tepkimiz;

'Hastir ordan!' şeklinde değil mi?

...

Ya, PKK'ya arka çıkan, bunu da ifade

özgürlüğü kapsamına sokmaya çalışan

akademisyen kılıklıları izlerken hangi

kelimeler dökülüveriyor ağızlardan;

'Onun bunun(!) çocukları!' ya da

cümlenin daha kısa ifadesi değil midir?

...

Ayrıca, tüm dünyada yasalar bir parça

farklılık gösterir, sonuçlar ise benzerdir;

...

Almanya'da 'Heil (yaşa) Hitler' diye

bir bağır bakalım da ne olacağını gör!

Fransa'da 'Ermeni Tehciri yoktur'

diyen kısa süreye öncesi hapse atılırdı!

...

Herhangi bir ülkede bir bayana yaklaşıp

'Sizinle otele gidip baş başa kalsak

ve karşılıklı girişimlerde bulunsak

çok iyi olur kanısındayım' gibi bir

cümleyle ifade özgürlüğünü kullan

bakalım! Sonrasında yaka paça götüren

ızbandut gibi polise, 'sadece fikrimi

açıkladım' diye haykır haykırabildiğin

kadar...

...

Yine, herhangi bir ülkede uçakta iken,

yüksek sesle, 'bu uçakta bomba

olduğu yolunda bir his var içimde'

de bakalım! De de gör(!)

...

Uzatmayalım ama ifade özgürlüğü de

diğer özgürlük alanlarında olduğu gibi

bir başkasının ya da ülkenin özgürlük

alanını-değerlerini taciz etme noktasına

geldiğinde özgürlük olmaktan çıkar!

...

Pazar gününüzü daha bir neşeyle

geçirmenize belki katkım olur ümidiyle

bazı kişi ya da davranışlar için lügatte

belirtilenden farklı olarak içimizden

geçenleri paylaşayım yazı sonunda bari;

...

Yere kocaman balgam fırlatanlara;

'Öküz!'...

70 yaşında evlilik programına katılana;

'Hıyar!'...

Allame havası basan ebleh politikacıya;

'Hadi lan ordan!'...

Rakip futbolcuyu tekmeleyip düşürene;

'Oha!'...

Ülke çıkarı umurunda bile olmayana;

'Hain!'...

Memleketi gelişmiş çizgiye ulaştıranı

saçma-sapan eleştirip hakaret edene;

'Yuh Ulan!'...

Bu galiz lâfları uluorta yazısına koyana;

'Bravo Yâni!' (Bu sonuncu, temenni!)