Tarihi 16 Ağustos 2015

MHP'nin Karar Günü

Son on iki yıl içindeki bütün yatırımlar,

demokratikleşme adımları, ülkenin elde

ettiği kazanımlar reddediliyorsa...

Bu doğrultuda, dökülen eski binayı

baştan aşağı onarmak-eski şekline

tekrar kavuşturmak anlamına gelen

kelimeyle özdeşleştirip;

'Restorasyon Hükümeti' kurulması

gerektiği öne sürülüyorsa...

...

Türkiye'nin açık ara en çok oy'u alan

partisinin, böyle 'aşağılayıcı bir

yaklaşımla' uzatılan eli sıkması zaten

söz konusu olamazdı-nitekim olmadı…

...

Aslına bakarsanız...

CHP için, yıllar sonra -koalisyon

ortaklığı yoluyla da olsa- kurulacak bir

hükümette temsil edilmek, halk

arasındaki 'ebedi muhalefet'

unvanından kurtulmak adına da çok

önemliydi!

Görüşmelere CHP'nin bu stresi bariz

şekilde yansımakta, ancak heyet yine

de 'her halükarda kuyruğu dik

tutma' gayreti sergilemekteydi...

...

Ancak, bilirsiniz;

'Yazın yenen hurmalar, kışın

bazı yerleri mutlaka tırmalar'...

...

Miting meydanlarında...

Seçim sonuçları belli olunca...

Ve görüşmeler başlayıncaya kadar

geçen süreçte o kadar iri lâflar edildi,

o kadar gerçeklerle örtüşmeyen şartlar

ileri sürüldü, o denli sert-saldırı dolu

demeçler verildi ki, AK Parti'ye

neredeyse hiç uzlaşı alanı bırakılmadı!

...

Görüşmelerin bu kadar uzaması bile

hayret vericidir!

Demokratik diyalogun sekteye uğrama

izleniminin doğurabileceği sakıncalar

bağlamında;

'Kan kusulmuş'...

Görüşmeleri gayet yakından takip eden

topluma ise;

'Kızılcık şerbeti içtim' demeye

getirilmiştir!

...

Yoksa...

AK Parti'nin tüm icraatlarını takdirle

karşılayan, Türkiye'nin yükselmesinin

mimarı 'Recep Tayyip Erdoğan'a

minnet, takdir duygularıyla bağlı hangi

AK Partili, 'Reis'ine-ülkeye çağ atlatan

partiye yöneltilen bunca zalimce eleştiri

ve iftiralar karşısında sessiz kalabilmeyi

başarabilirdi ki!

Hele...

Türkiye'nin esenliği söz konusu olmasa

başkaca hangi etmen, karşıdan gelen

bunca saldırıya rağmen yine de sakince

görüşmeler yapılmasını sağlayabilirdi!

...

Terörcü-Paralelci-Çıkarcı-İşbirlikçi

hain kadronun 'yüzünden düşenin

bin parça' olduğuna bakıldığında,

bu defterin kapanmış olmasındaki hayır

kendiliğinden ortaya çıkmaktadır!

...

Şimdi de sıra AK Parti'nin MHP ile

yapacağı görüşmelere gelmiştir...

...

MHP tabanında, üst yönetimin hiçbir

hükümet seçeneğine olumlu

yaklaşmaması üzerine beliren serzeniş,

bu partinin bugüne kadar izlediği

tavırdan geri adım atmasını ihtimal

dâhiline getirmiştir...

Ancak, süre de hayli kısalmıştır!

...

Elbet kendileri bilirler, yine de

hatırlatmış olalım;

'Çok Naz' hem âşık usandırır...

Hem de 'Çok Naz'a pek vakit

kalmamıştır!

...

Kestirmeden gidelim...

...

'Erken Seçim' memleket gündemine

bağdaş kurup oturmuş-yerleşmiştir!

Telaffuz edilmiş olması dahi, tüpten

çıkan macunun tekrar içe tıkılamaması

ile eş anlamlıdır! Gelinen aşamada;

'Erken Seçim' artık kaçınılmazdır!

...

MHP'nin tek karar vermesi gereken;

HDP'lilerin hükümette temsiline yol

açacak bir gelişmeye mi...

Yoksa, HDP'siz hükümetle seçime

gidilmesini sağlayacak bir düzenlemeye

mi geçit vermesi lâzım geldiğidir...

...

Gün gelip çatmıştır...

MHP için, bu kararın uzun uzun

düşünmeyi gerektirmediği de aşikardır!