Tarihi 9 Ağustos 2015

CHP-HDP İttifakı mı?

Gerek bazı medya organlarından…

Gerek CHP içerisindeki bazılarından…

'CHP-HDP Seçim İttifakı'na dönük

ipucu veren sesler yükselmeye başladı...

İlginçtir, seçim sonrasına dikkatlice

bakılırsa bu iki partinin birbirleri

aleyhinde herhangi bir açıklama

yapmadıkları hemen fark edilecektir!

'Barış Süreci'nin tüm çabalarla

sürdürülmeye çalışıldığı dönemlerde,

CHP'nin, süreci destekleyici bir

açıklama yapmamış-güçlü bir destek

vermemiş olması dikkat çekicidir!

HDP gibi CHP de gerek seçim öncesi

gerek sonrası hiçbir anarşik olayı

kınamamış, iki parti, ülkenin karışması

yolunda benzer tavır sergilemiştir!

CHP'nin HDP'nin önceki versiyonları

ile geçmişte 'ittifak yapma' tecrübesi

zaten bulunmaktadır!

1991'de Erdal İnönü başkanlığındaki

SHP ile HEP ittifakı…

2004'de Karayalçın başkanlığındaki

SHP ile DEHAP ittifakı…

Ayrıca herkesin farkında olduğu gibi…

Bu seçimde CHP'den birkaç puanlık

oy HDP'ye gitmiş, bu kayma, partinin

barajı aşmasını sağlamıştır!

CHP, medyanın gayreti ile bu şekilde

oy kaybetmiş olmasına rağmen bunu

konu etmemiş, sanki umursamamıştır...

Hatta…

Kılıçdaroğlu seçim öncesi, oy kaybı

hâlinde Genel Başkanlığı bırakacağını

ifade etmiş ve seçim sonrası da sözünü

tutmadığı için eleştirilere konu olmuş…

Bu zor duruma rağmen, oy oranındaki

azalmanın altında yatan "HDP'ye oy

kaymasını" dahi ifade etmekten uzak

durmuştur!

Oysa, oy kaybını izah eden-medyayı

eleştiren bir açıklama yapmış olsa idi...

Böyle bir gerekçeyi herkes inandırıcı

bulacak, Kılıçdaroğlu sözünden dönen

bir Genel Başkan izleniminden belki de

büyük ölçüde sıyrılabilecekti!

Bu konuda susması, iki parti arasındaki

bir ittifak hazırlığını düşündürtmesi

bakımından da manidardır!

Öte yandan…

HDP'den terör örgütüne yönelik övücü

ifadeler kullanılmış;

('PKK sizi tükürüğüyle boğar!'…)

Terör örgütüne yakınlığı vurgulayan

demeçler verilmiş;

("Sırtımızı YPG'ye yasladık"…)

Kandil'e yönelik operasyonların

durdurulması için çağrıda bulunulmuş,

ancak tüm bunlara rağmen CHP

sessizliğini sürekli korumuş ve Devletin

yanında yer almak lüzumu hissetmeden,

HDP ile aynı kulvarı paylaşmıştır!

HDP cephesinden de CHP'ye dönük

olarak herhangi bir sert sayılabilecek

eleştiri hiç mi hiç zuhur etmemiştir…

Bazı medya gruplarının da olası bir

erken seçim öncesinde 'CHP-HDP'

birlikteliğini savunacağı ve Türkiye

yönetiminin bunlara teslimi yolunda

planlar yaptığı sezilmeye başlanmıştır!

Yazımızın başlığının ardında, işte bu

sıraladığımız gerekçeler yatmaktadır!

Öyle de olsa-böyle de…

Bir erken seçimin sonucunu bugünden

kestirebilmek yine de pek zor değildir!

Asırların hayali olan 'KKTC'nin,

Anavatan suyuyla buluşması'

projesi nasıl ki bir mucize ise…

Nasıl ki, dünyanın hayretle karşıladığı

bu ilk örnekte, 'seksen kilometrelik'

boruyu denizin 'iki yüz elli metre' altına

yerleştirilen askılardan geçirip, yıllık

'yetmiş beş milyon metreküp' suyu bu

hükümet-bu millet KKTC'ye akıtmak

üzereyse…

Bu devasa projeyi uygulayabilen

toplum zekâsı sandıkta da elbet kafayı

kullanıp 'ne yaparsa-ne olduğunu'

da sınamış olmanın tecrübesiyle gerçek

seçimini asıl bu kez ortaya koyacaktır!

...

'İlk hedefiniz Akdeniz'dir...'

mucizesini geçmişte...

Tam doksan üç yıl sonra da bugün,

bu kez denizin altından gerçekleştirmiş

bulunan bu millet, 'İleri...!' hedefinden

asla vazgeçmeyecektir çünkü!