Partiler 'sandıktan ne çıktığını'
anlamak için toplantı üstüne toplantı
düzenleyip günlerce kafa patlattılar!
Sonucu önceki seçimle kıyaslayarak
oylarındaki artış-düşüş ya da yerinde
saymaya göre parti içi hesaplaşmalar
yapmaları gayet doğaldır…
…
Ahali arasındaki irdelemelerde de
partiler bazında, başarılı-başarısız
göründükleri ve bunun olası sebepleri
üzerinde zaten her ortamda hararetli
sohbetler yaşanmaktadır!
…
Ancak…
Gazeteciler ve siyasilerin tamamına
yakınının partiler ölçeğinin dışına
taşıp, koalisyonu "Türkiye'nin
ortak arzusu" olarak göstermeleri
'yerinde bir tespit' sayılabilir mi?
…
Acaba…
'Seçmen Koalisyon İstedi' ifadesi
doğru mudur?
Seçmen gerçekten de 'Koalisyon'
mu istemiştir?
…
Seçimde 56 buçuk milyon
seçmenden 47 buçuğu oy kullanmış,
9 milyon kişi ise kullanmamıştır…
174 bin 240 sandıkta oy verilmiştir!
Bu arada 1 buçuk milyon oy da
geçersiz sayılıp güme gitmiştir!
…
Bu kadar çoklu ihtimal silsilesi
içerisinde, hep bir ağızdan ve seçim
sonuçlarına 'büyülü bir anlam'
yüklenerek dile getirilen 'koalisyon
istendi' şeklindeki değerlendirmeler
gerçeği ne derece yansıtmaktadır?
…
Demokrasinin asli unsuru elbet sandık
ve onun ortaya koyduğu neticedir!
Ancak…
Kitlelerin 'müşterek ruhu' olduğu,
sonucun 'sağduyu' da denilebilecek
bu ortak güdünün etkisi ile ortaya
çıktığı iddiası kabul edilebilir mi?
…
Öyle olsaydı şu sorulabilirdi;
Tüm seçmenlerin toplamından oluşan
aslında 'tek bir seçmen' mi vardır?
Yoksa her biri kendi aklına göre farklı
yerlere oy kullanan 'seçmenler' mi?
…
Devam edelim...
Sandıktan çıkan sonuç, bireylerin
özgün tercihleriyle rastgele beliren
reel 'aritmetiksel toplam' mıdır?
Yoksa…
Diğer şekilde, 'toplumun ortak
arzusu' olarak yorumlanmaya
çalışılan bir 'ilahî olgu' mu?
…
Tam bu noktada, 'kaderimiz böyle
imiş!' ya da 'her şeyde bir hayır
vardır!' şeklinde dini ağırlıklı
yorumlara da girilebilir ve özellikle
içinde bulunduğumuz Ramazan ayı
dolayısıyla bu satırların yazarına
böyle konuları ele almak zevkli de
gelebilir ama…
Seçim Sosyolojisi çerçevesinde kalıp
mistik öğeleri de işin içine katarak
"cüz'i irade" ile oy kullanıldığını
varsaydığımızı belirtmekle yetinelim!
…
Bunca fikir yürütmeden sonra halâ,
'Kitlesel olarak koalisyon
doğuran neticenin istendiği!'
şeklinde dile getirilen varsayımlar
bilmem size gerçekçi-inandırıcı
görünüyor mu?
…
Netice itibariyle...
İstikrarsız-gücü azalmış bir ülke
planı istikametinde seçim sonunda
koalisyon ortaya çıkmasını isteyip o
yönde oy kullananların varlığı elbet
bilinmektedir...
Ancak bunlar 'yüzde altı' civarında
gözünü kin-haset bürümüş bir seçmen
kitlesidir!
Tuttukları istikamete değil, daha önce
tutmayı akıldan bile geçirmedikleri
tarafa kaos uğruna yönlenmişlerdir!
...
Bunların planı başarıya ulaşmakla
birlikte, bu sahtekârlığı tüm seçmene
mal etmek de haksızlık sayılmaz mı?
...
Bu toplum hiçbir zaman 'koalisyon'
talep etmeyecek kadar akıllıdır...
Karşılıklı inatlaşmaların zirve yaptığı
bu ortamın ülkeye herhangi bir yarar
getirmeyeceğinin de farkındadır...
Çareyi kısa sürede mutlak bulacaktır!