Tarihi 8 Nisan 2015

Hanımefendiler, Beyefendiler...

İçinden çıktıkları toplumu yakından

tanıyan liderlerin halka hitaplarındaki

bazı satır araları, benimsenmesini

istedikleri bazı düşüncelerini -örtülü

şekilde de olsa- ortaya koyar…

Kimi zaman…

Zihinlerde kalıcı bir yer edinmesi ve

'yeni duruma' hızla adaptede sorun

yaşanmamasını istedikleri bazı temel

prensipleri vurgularlar!

Örneğin, Mustafa Kemal'in,

'Egemenlik kayıtsız şartsız

Milletindir' deyişinin perde

arkasında;

'Şimdiye kadar sistem üzerinde hiçbir

yönlendirmeniz söz konusu değildi…

Ama bundan böyle, sizi idare

edecek olanları artık bizzat kendiniz

belirleyeceksiniz. Bunu biran önce

kafanıza soksanız-alışsanız iyi olur!'

yolunda bir anlam yatar…

Kimi zaman da gerçeği yansıtma

gayretinden ziyade, 'motivasyon'

amacıyla dile getirilmiş teşvik edici

çabalara rast gelinir!

Örneğin, yine Mustafa Kemal'in,

'Türk Milleti çalışkandır,

Türk Milleti zekidir' sözü,

bahsi geçen tarza misal teşkil eder…

Bu sözün bir başka ifadesi de;

'Çok çalışın! Çevrenize boş

gözlerle bakmayın, kafanızı

kullanın!' şeklindedir…

Gerçekleştirdiği atılımlarla ülkeyi

bataklığın derinliklerinden kurtaran,

Türkiye'nin çehresini değiştiren bir

başka devrimci lider;

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip

Erdoğan da örneğin, topluluklara

hitabına 'Değerli Hanımefendiler,

Beyefendiler' diye başlamaktadır…

Bizce bu sözün arkasında da;

'Kadınlar hanımefendi olmalı,

Erkekler de beyefendi!' anlamı,

temennisi, motivasyonu yatmaktadır!

Nüfusun yarısı 'kadın'dır, ama

'Hanımefendi' olabilmek, her biri

için geçerli olan ayrı özellikler ister!

Tıpkı, anatomik yapı itibariyle uygun

olmakla birlikte, her 'erkek' olana

'Beyefendi' denilemeyeceği gibi!

Belki de işin püf noktası 'zarafet'

kavramında gizlidir…

Zarafeti zaafa uğratacak hangi türden

olursa olsun davranışlar sergileyene

'Hanımefendi-Beyefendi'

denilemez…

İtiraza yelteneceklere de peşinen ifade

etmeliyim, 'Demokrasi Kültürü'

denilen şey de bir 'zarafet öğretisi'

değil de nedir?

Diğerinin hakkına-özgürlüğüne saygı!

Mevcut yasalara sonuna kadar riayet!

Nezaket, duyarlılık, iyi vatandaşlık…

Elindeki molotofu polise fırlatmaya

çalışan şirret bir kadın için nasıl ki

'Hanımefendi' tabiri uygun kaçmaz

ise, aynı şekilde iftira, palavra, şahsi

çıkar için kandırma, istismar amacıyla

meydanlara hitap edenlerin kimliği de

'Beyefendi' tabiri ile örtüşmez!

Cumhurbaşkanımızın, her konuşmaya

başlarken sarf ettiği sözcüklerin püf

noktası da işte buradadır;

'Halkı kandırmayın!'…

'Demokrasiden sapmayın!'…

'Zarafetten ödün vermeyin!'…

'Haktan-adaletten ayrılmayın!'…

'Kural-yasa tanımazlık etmeyin!'…

'Her zaman ülke lehine düşünün!'…

Yani…

'Hanımefendi-Beyefendi' olun!