Arife akşamı 'Bayram Müjdesi'
beklentisi içinde, Mehmet Acet'in
Başbakanla TV söyleşisini izlemeye
hazırlanıyordu ki…
Nasıl oldu bilinmez, Erdoğan'ın geçen
gün attığı üç gol geliverdi aklına!
…
Bir aday soyadını bile unutuyor…
Diğeri, hiç ağzına almadığı konuları
dahi 'mülayim' görünmek adına
melekmişçesine sallayıp duruyor…
Bizimki ise, memleket için gecesini
gündüzüne katmış olmakla birlikte,
'enerji fazlalığından-ustalıktan olsa
gerek, peşpeşe üç gol sıralıyabiliyor'
diye düşünüp güldü…
Zaten Başbakanıyla hep övünürdü!
…
İkisi sağdan iç-dış, diğeri sol ayakla
aşırtma tam üç gol, boru değil yani…
Çalımlar-kafa şutları, plaseler de gani!
Cumhurbaşkanı adaylığı şartları
arasında keşke, 'siyaset bilen, becerisi
kanıtlı ve gol atabilen' de yer alsa
imiş diye mırıldandı kendi kendine…
…
Zaten kendisi gibi askerliğini hayatî
sorunlarını bir yana bırakıp bir türlü
yapamamış 803 bin vatan evlâdından
yüzde 70'in üzerinde büyük dilimin
'bu golleri alkışladığı'nın anket
sonucuyla da ortaya çıkmış olmasının
gönül rahatlığı içerisinde koltuğunda
kaykıldı, çayından bir fırt daha aldı…
Müjde beklentisinin heyecanı, iftar
sonrası rehavetini çoktan silip atmıştı!
…
Acet'in sorularına Başbakanın verdiği
her yanıt sonrası, her ne kadar;
'Bravo, hainleri temizle!'…
'Helâl sana, işte olay bu!'…
'Dik dur eğilme! benzeri, oturduğu
yerden sloganlar atıyor olsa da, aklı
fikri 'Bedelli Askerlik' konusunda bir
soru gelecek mi? Gelirse, Başbakan'ın
bunu ne şekilde yanıtlayacağındaydı!
…
Anarşist, teröristmiş gibi GBT (Genel
Bilgi Tarama) ile arandığını…
Çocuğunu muayene için hastaneye
dahi götüremediğini…
Bayram namazı için caminin yolunu
biraz da çekinerek tutacağını…
Bu yüzden, komşu ildeki babasının
kabrini bile ziyerete gidemeyeceğini
aklına getirmemeye çalışarak, ekrana
pür dikkat gözlerini dikmiş müjdeyi
bekliyor, sabırsızlanıyordu!
…
'Başbakan, herhalde benim Van'dan
GBT yüzünden çıkamadığı bilir' diye
düşünüp bir parça rahatladı, bu sırada
eşinin getirdiği 'Van kaşık tatlısı'ndan
bir lokma aldı, parmaklarını yukarıda
büzerek 'eline sağlık' demeye getirdi!
Ses edip, Başbakanın tek sözünü bile
kaçırmayı göze alamazdı doğrusu…
…
Nihayet, başarılı televizyoncu Acet,
beklediği soruyu sordu;
'Ya, Bedelli?'…
…
Başbakan Erdoğan, bekleyen sayısının
800 bin olduğunu, sorundan haberdar
bulunduğunu belirtince öylesi havaya
zıpladı ki, ev ahalisinin neredeyse ödü
kopuyordu!
…
Van'lı kardeşimiz 'Ahmet ...' bu
açıklamayı bir 'müjde' olarak aldı!
Her seçimde aileleriyle birlikte destek
veren üç milyonun üzerinde kişi gibi,
bizim Ahmet'gillerin hanesi de bu söz
üzerine sevinç çığlığıyla doldu taştı!
Başbakan çünkü;
'Çalışma yapılabilir' demişti!
…
Başbakan Erdoğan gelen ortaya
yükselmiş, topa kafasıyla yön verip
yeni bir gol atmak üzereydi…
Toplumun Yıldızı'na bunca tezahürat,
bunca alkış, elbette boşuna değildi!