Tarihi 13 Temmuz 2014

Böyle Başa Böyle Tıraş!

Şaka mı?

Yoksa komedi filminden alıntı mı?

'Yavaş yavaş, Mansur Yavaş'…

'Başın girerse dara,

Ekmeleddin Abi'ni ara'…

'Ekmek için Ekmeleddin'…

'Ufuk darlığı' mı desem?

'Aday ölü doğmuş zaten' mi?

Ya, üstüne sos olarak serpilen

kokmuş sloganlara ne demeli?

Mantık yanlış, seviye 'hak getire'

şiirsellik desen 'ayvayı yemiş!'…

Bakınız, bir belediye başkanından

öncelikle cevvâl-atak olması beklenir!

Mansur'u övelim derken, kırık bacağı

ile yeni ayağa kalkmış hastaya komut

verilir gibi;

'Yavaş yavaş…' sloganını kullanmak,

'abesle iştigal' değil miydi?

'Kafiye' telâşıyla 'Kakafoni' yapmak,

nasıl bir zekânın, hangi ince ruhun

ürünüydü acaba!

Hem 'siyasetle ilgisi yok' deyip…

Hem yol-su gibi insana dönük birçok

hizmetin Çankaya'nın görev tanımı

içerisinde olmadığını belirtip…

Sonra da kalkıp;

'Başın girerse dara…' gibi çözüm

gücü vurgulayan imaları slogana dâhil

etmek…

En iyimser tabirle 'bu ne perhiz, bu ne

lâhana turşusu' kapsamında bir çarpık

ifade olmaz mı?

Gelelim 'ekmek' meselesine…

İllâ da 'fırıncı reklâmı' gibi olsun

deniyorsa, Ramazan münasebetiyle

'pide' denmesi gerekmez miydi hiç

olmazsa?

Ya…

Gemi, uçak, top, füze, helikopter

yapan, feza'da beş uydusu dönen,

Marmarayla denizin dibini yaran,

hızlı tren tesis eden dev atılımlar

içindeki bir ülkede seçime girerken,

bu tip sloganların artık son kullanma

tarihini doldurduğunu hatta 'kel alâka'

kaçtığını fark etmek gerekmiyor mu?

Yoksa tek amaç, kafiye tutturmak mı?

Demek ki, 'Emine Ülker Tarhan' aday

yapılsaydı, slogan, bunlara göre şöyle

olurdu;

Evinde yoksa Tarhana…

Oylar Emine Ülker Tarhan'a!

Bari ben de destekçileri için bir

slogan üreteyim de eksik kalmasın;

Böyle başa böyle tıraş…

Anca gidersin Haydar Baş!