Tarihi 1 Mart 2014

Hiyanet-i Vataniye!

Milli Güvenlik Kurulu'nda artık

"PKK Terör Örgütü"ne değil,

"Paralel Yapı Örgütü"ne karşı

alınacak önlemler görüşülüyor!

Devletin kilit noktalarına sızan ve

âmirinin değil imamının direktifine

uyduğu kanıtlanan komitacılar,

"uluslararası casusluk" ve

"vatana ihanet" suçlarından

yargılanacak…

İşte son olarak, "TÜBİTAK"ın

"Bilgem" dairesine sızan ve çoğu

Ankara'daki aynı üniversiteden

mezun, köse görüntülü-uzun saçlı,

akça-pakça, temiz-oval simalı bazı

müritlerin, 'kriptolu telefon' kodlarını

sessiz ve derinden sızdırdıkları ortaya

çıktı…

Bu sinik karakterli casus oğlanlara

verilen görev talimatı demek ki bu;

"Sızmak ve Sızdırmak"…

Kuvvet Komutanları, bereket hiç

kullanmadıkları kriptolu telefonları

geri iade ettiler…

TÜBİTAK ile 28 ayrı konuda ortak

yazılım projesi geliştirmekte olan

MİT, projeleri şu an için askıya aldı,

telefon muhaberesinde de şimdilik

'manuel'e dönüldü…

NATO'nun, Türkiye karasularındaki

ortak deniz tatbikatlarında, kurallar

gereği, haberleşme bizim muhabere

sistemimiz üzerinden yapılıyor…

Bu tatbikatlardaki tüm görüşmelerin

kodlar sızdırılarak, bazı dost olmayan

dış merkezlerden aynen dinlendiği de

ortaya çıktı!

Sisteme "Kara Delikler" açmışlar!

Deliğin açıldığı "tünel"in diğer

ucu, tahmin edeceğiniz başkentlere

uzanıyor!

"Tam Casusluk"…

İşin içinde çok sayıda teknisyen de

var, alttan üste çok rütbede bürokrat

da!

Ya, gözbebeğimiz; "Ordumuz?"…

Yüksek Askeri Şura'nın dahi, Ağustos

beklenmeden erkene çekilme olasılığı

Ankara'da dillendirilmeye başlandı

bile…

Cemaat faaliyeti başlangıcı dikkate

alınarak, az sayıda da olsa, iki yıldızlı

general ve altından itibaren tarama

yapılacağı konuşuluyor!

Hangi kuruluşta olursa olsun,

ülkenin mahvını hazırlamaya çalışan

"komitacılar"ın tek tek cımbızla

ayıklanması gündeme iyice oturdu!

Başbakan'ın, "İstiklâl Savaşı"

nitelemesi boşa değil…

CHP ise, oy artırma telaşında,

"memleket umurunda değil"

görüntüsü içerisinde!

Başlarına geleceği fark etmekten aciz

bir bölüm saf vatandaş "dedikodu

hazzının" sersemliği içerisinde!

Dışta, dinleme tünelinin ucundaki

bazı ülkeler, 'paralel yapı'nın açtığı

kara deliklere kulağı dayamış, ellerini

ovuşturuyor "sabırsızlık" içerisinde!

Mustafa Kemal Atatürk'ün,

"Dâhili ve Hârici Bedhahlar!"

diye andığı, bunlar olsa gerek…