Meclis tarafından kabul edildiği
günlerde halk bu düzenlemeyi zihninde
'kerhen' de olsa onaylamış, ciddi
sayılabilecek bir tepki ortaya
konulmamıştı...
O süreçte toplumda;
"Ölüsündense, dirisi
gün gelir işe yarayabilir"
düşüncesi hâkimdi çünkü!
...
İşte, o gün gelip çatmıştır...
...
'Kan içip, kızılcık şerbeti içtim'
deme âlicenaplığı gösteren bu
halk sayesinde, otelinde ekmek
elden-su gölden yan gelip
yatmakta olan Apo'nun
kesinlikle bu son şansıdır...
...
İşe yararsa, ne âlâ...
'İmralı Palas'taki tek yıldızlı odasında
televizyonun yanına belki Lig TV
decoderi bile koyarlar!
Hatta umulanın üstünde göstereceği bir
performans, ömrünün geri kalan yılları
için konforunun yıldız sayısını daha da
artırabilir!
...
Ancak ortadadır ki...
Şu anki durum, tam anlamıyla;
"Ya herrü! Ya merrü!" durumudur...
...
Yerine getirilmesi mümkün olmayan
koşullarla işi yokuşa sürmekten...
Şımarıklığa, üçkâğıtçılığa kaçmaktan...
Kışı atlatma çabalarından kaçınmalıdır!
...
Bu son girişimden de sonuç alınamazsa;
Ya,
Bozcaada açıklarında meydana
gelebilecek
bir olası depremde otel başına
yıkılabilir...
Ya,
hasar büyük olmasa da duvardan bir
tuğla kopup, ilahî bir tesadüfle tam da
tepesine düşebilir...
Ya da,
oda servisinin yemekleri, midesinde
onarılması mümkünsüz yaralar
açabilir...
...
Aldığı "Ah!"lar az değildir çünkü!
...
Bunun içindir ki;
...
Kafası biraz çalışıyorsa;
Ne yapıp etmeli...
Kendisini ada'dan kurtarıp kıyıya
atmanın yolunu bir şekilde bulmalıdır!
