Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 30 Ağustos 2015

Bir ayrılık hikayesi

İki sevgili varmış hani insanın içini kıpır kıpır ettiren umut dolu bir sevgiymiş onların ki. Evlenmeyi düşünüyorlarmış derken bir gün delikanlının yurt dışına gitme mecburiyeti doğmuş kız gözyaşları içinde kalmış onsuz nasıl yaçayacağını bilmiyormuş o zaman delikanlı cebinden bir yüzük çıkarmış ve demiş ki "ben iki yıl sonra döneceğim eğer döndüğüm güne kadar parmağından bu yüzüğü hiç çıkartmazsan beni gerçekten sevdiğini anlayacağım ve hemen evleneceğiz" genç kız çaresiz kabul etmiş çocuk gitmiş. Kız yüzüğü hiç ama hiç çıkartmamış. Taa ki sevgilisini karşılamaya gittiği güne kadar. O gün rıhtımda durmuş kendisine nişanlısını getiren geminin kıyıya yanaşmasını izliyormuş heycanla. Birden güvertede delikanlıyı göRmüş yüreği ağzına gelmiş sevinç içinde kendisini göstermeye çalışmış. Elini cebinden çıkarıp sallayayım derken" şıp diye bir sesle irkilmiş. Yüzük parmağından düşmüş denizin derinliklerinde koybolup gitmiş. Ne yaptıysa ne söylediyse delikanlıyı ikna edememiş çocuk kızı terk etmiş Zaman geçmiş.... Kız bir gün hep nişanlısıyla birlikte gittikleri balıkçıya uğramış bir de bakmış ki delikanlı da orda hemen yanına yaklaşıp olanları anlatmaya çalışmış. Delikanlı ilk başlarda biraz soğuk davransada sonunda yelkenleri suya indirmiş. Uzun ayrılığın getirdiği özlemle birbirlerine sarılmışlar. Bu olayın şerefine hemen yemek sipariş etmişler. Bir kaç dakika sonra bir tabakta balıkları gelmiş iştahla çatal bıçağa davranmışlar. Balığı kestiklerinde içinden ne çıkmış dersiniz? Yüzük dediniz değil mi? Bilemediniz... Kılçık... İğrençsin dediniz değil mi? Siz bence çok fazla Türk filmi seyretmişsiniz....

PAZAR YERİ
Temel kamyonuyla yokuş aşağı inerken freni patlar ve kamyonu son sürat gitmeye başlar, ve kamyon bir kavşağa gelir temel bir bakar sağ tarafta pazar kurulmuş yüzlerce insan ,soluna bakar bir tane çocuk.
Pazara girip yüzlerce insanı öldüreceğine çocuğa çarpmayı tercih eder. Ertesi gün gazeteler şöyle yazar TEMEL KAMYONUYLA PAZAR YERİNE GİRDİ 20 ÖLÜ 50 YARALI.
Temele sorarlar niye pazara daldın? Diğer yöne gitmedin? -Temel cevap verir - BENİM NİYETİM ASLINDA ÇOCUĞU EZMEKTİ. ÇOCUK PAZAR YERİNE KAÇINCA

SKANDAL
Londra'nın en iyi kulüplerinden birinde iki üye son skandal hakkında konuşuyorlardı.
-'Jerkins için kötü bir sezon oldu, üstelik bizim en eski üyelerimizden idi. Bir gün eve erken gitti fakat karısını kulübün müdürü ile yatakta beraber yakalayınca tabancayla onu vurmuş. Kulüp içinde gayet kötü bir olay, daha kötüsünü düşünemezdim.' -'Ben düşünebilirim' dedi öteki üye. Eğer Jerkins beş saat daha erken gelmiş olsaydı şimdi ben seninle burada konuşamazdım.

SARHOŞ
Kadın sarhoş kocasını meyhaneden çıkarmaya çalışıyordu.
- Hadi gidelim burdan, gidip yatalım.
- Yatalım bari. Şimdi eve böyle dönersem karım kıyameti koparır.

KAYISI
Bir adam varmış. Bu adamın adı Taliymiş.
Bir gün bir fabrikada işe başlamış. Onu şef seçmişler. Herkes ona Şeftali demiş.
Şeftalinin bir karısı varmış. O r harflerini söyleyemezmiş. Bir gün Şeftali'ye bir telefon gelmiş. Telefona karısı bakmış. Az önce dedikya bu kadın r harflerini söyleyemezmiş diye telefonda Şeftali'yi arıyoruz demişler. Kadında Şeftali evde yok ben Kayısıyım demezmi.

AlkışlıYorum
Topuklu ayakkabılarınız, üzerinizde şık bir elbise, güzel saçlarınız ve makyajınızla hızlı adımlarla yürüyüp girdiğiniz(!) mağazayı durup bir defa daha incelemenizi öneriyorum, zira cam kapı çok iyi silinmiş olabilir!

KIRMIZI IŞIK
Yıllar önce sabahın erken bir saatinde nasılsa kimse görmez diye kırmızı ışıkta geçip sola döndüm ve 50 metre ilerdeki kırmızı ışıkta beklerken trafik polisine yakalandım. Kırmızı ışıkta geçtiğimi söyleyip ehliyet ve ruhsatı istediğinde "Ama ışık sarıydı" itirazıma sert bir komutla "Yemin et!" dedi. Resmen kalakaldım, insan yalan yere yemin edemiyormuş. Yemin edemediğimi gören sevgili polis kahkayı basarak "Hadi yırttın, yalan yere yemin etseydin cezayı yazacaktım, bir daha dikkatli ol" dedi ve gitti. Bu olayın nerde olduğunu söylememe gerek yok değil mi? Memleketimin polisini bile özledim ben!