Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 28 Ağustos 2015

Koca yalanlar

"Sabaha karşı 3'te eve geldiğinde, uyumamış karısının "Neredeydin bu saate kadar?" sorusuyla karşılanan çapkın koca yalanları...

"Şirket olarak kadın parfümü ve ruj işine girme kararı aldık.
Piyasa araştırması yapıyoruz. Ne kadar marka kadın parfümü ve ruj varsa satın aldık. Sürünüp birbirimize sarıldık, öptük yanımızdakini.
Bizim 'Satın alma'dan Recep'i tanıyorsun, hayta işi iyice abarttı; öpe öpe bu hale getirdi beni..."

"Saatlerdir bizim evi dışarıdan gözlüyorum. Bir sor niye böyle yapıyorum? Çünkü o adi o aşağılık hırsızlar hep bu saatlerde evlere giriyorlarmış. İyi ki de öyle yapmışım. Bir tanesini tam iş üstünde yakalamak üzereydim kaçtı hergele... Ama daha duuuur...
Arada bir bu hırsız mesailerine devam edicem. Yakalıycam o şerefsizleri sen merak etme hayatım."

"Hayret, uyurgezerlik gibi bir hastalığım varmış. Daha da tuhafı, üstümü başımı değiştirip böyle şık şıkıdım geziyorum. Hangi ara eve geldim? Hangi ara uyudum?
Sen görmeden nasıl evden çıktım? Allah düşmanımın başına vermesin. Ne dertler var. Evlerden ırak!"

"Sorma bugün başıma neler geldi? İnanamazsın... Pişmiş tavuğun başına gelenler halt etsin benim başıma gelenlerin yanında...
Şimdi yatalım. Çok yorgunum.Sabah salim kafa anlatırım..."

"Şimdi de kadın kapkaçcılar türemiş. İki tanesi bu gece iş çıkışı Etiler'de üstüme atlayıp çantamı almak istediler. Aramızda bayağı boğuşma geçti. Bu arada beni öpücük manyağı yapıp "Bu sapık adam bize tecavüz etmek istedi" süsü vermek istediler. İşte bu ruj lekeleri o süsler... Ama yer mi Anadolu çocuğu?
Karakolda senin resmini gösterdim, dedim 'İhtiyacım olabilir mi benim böyle şeylere, dünya güzeli karım var' memur beylere... Doğal olarak serbest bıraktılar..."

"Ben, dolaştıran taksici gördüm ama bu kadarına pes vallahi.
İş çıkışı eve bir an önce geleyim diye taksiye bindim. Koca günün yorgunluğu, hafif gözüm kapanmış.
Bir ara gözümü bir araladım Gebze'deyiz. Az daha uyusam şoför beni İzmit'e götürecek. Neyse ki vaktinde uyanmışım. Taksimetreye bir baktım kimlik numaram gibi olmuş vallahi. 'Ben bu parayı vermem' dedim. Taksici 'Yazdıysa taksimetre ben alırım' dedi. Karakolluk olduk. Bu durumda biraz geciktim tabii."

TRAMPLEN
Temel: Yüzme havuzuna cittim, peni attilar demiş. Nedeni sorulunca:
- Havuza işedum, demiş.
- Amaan herkes işiyor, seni niye kovdular, denince Temel şöyle cevap vermiş:
Tramplenden işedum.

BABANIN MALI
Temel, uçakla Türkiye'den Amerika'ya uçuyormuş. Uçağın motoru bozulmuş ve uçak hızla yere düşüyormuş. Temel'in yanındaki kadın korkuyla bağırmış:
-Eyvaah! Uçak düşüyor.
Temel sakince yanıt vermiş:
-Ne telaşlaniyisun da düşen uçak babanun malimidur ?

HATA
Oğlu Temel'e sordu, -Puba, gençken çok kizla çiktun mi?
-Evet uşağum.
-Peçi hiç hata ettun mi?
-Ananla evlendum..

AYI BU
Bir avcı, evine gelen misafirlerine eski bir ayı postunu göstererek der ki: "Bu ayıyı Bolu ormanlarında vurmuştum."
Misafirlerden biri, bu palavraya inanmayıp sorar: "Nasıl olur? Bu kutup ayısıdır.
Bolu'da bulunmaz."
Avcı gülümseyerek cevap verir: "Kardeşim ayı bu. Buranın kutup olmadığını, Bolu ormanları olduğunu nereden bilsin?"

SAĞANAK
Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş.
Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrat, gayet sakin: "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum" demiş.

AlkışlıYorum
İçinde bulunduğumuz hafif metro seyir halindeyken, yasak olduğu halde rayların üzerinde arabasıyla giden şahsı muhtereme uzun uzun zil çalınır, babasının kendisine miras bıraktığını sandığı o raylı yoldan çekilmemekte ısrar edince, vatman dayanamayarak megafonla seslenir ''Boş geçme bari duraklarda yolcu al.''