Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 31 Temmuz 2015

Komik Kullanım Talimatları...

Bunlar çeşitli ürünlerin üzerindeki kullanma talimatlarından alınıp cümleler ve espri olsun diye değil, ciddi ciddi yazılmış...

* Saç kurutma makinesinin üzerindeki talimat: "Uyurken kullanmayın."

*
Kızarmış patates torbasının üzerinde: "Kazanan siz olabilirsiniz. Üstelik, satın almanız da şart değil. Ayrıntılı bilgi torbanın içinde."

*
Dial sabunlarının kutusunda: "Kullanım şekli: Normal sabun gibi..."

*
Donmuş yemek kutusunda: "Öneri: Buzunu çözün..."

*
Otellerde verilen duş başlığının kutusunda: "İçine bir tek baş sığar..."

*
Hazır tiremisu tatlısının kutusunda: "Altüst etmeyin..." (Uyarı kutunun dibinde, tatlının altında yazılı)

*
Adı lazım değil ünlü bir puding kutusunda: "Ateşin üzerine koyarsanız ısınır."

*
Bir uyku ilacının üzerinde: "Uyuklamaya sebep olabilir."

*
Ünlü firmanın ütüsünün kutusunda: "Giysilerinizi üzerinizde ütülemeyin..."

*
İngiltere'nin ünlü eczane zinciri firmanın çocuklar için hazırladığı öksürük şurubu kutusunda: "İçince araba kullanmayın..."

*
Çin malı Noel ağacı ışıklı süslemelerinde: "Sadece içeride ve dışarıda kullanılabilir..."

*
Japon malı mutfak robotunun üzerinde: "Başka amaçla kullanılmaz..."

*
Fındık paketinin üzerinde: "Dikkat: İçinde fındık var."

*
American Airlines şirketine ait fıstık paketinin üzerinde: "Talimat: Paketi açın, fıstıkları yiyin..."

YAĞ SORUNU
Akıl hastanesine, kendisini ziyarete gelen arkadaşına dert yandı: - Sorma dostum... Motora meraklı olduğum için getirip buraya tıktılar beni. Allah aşkına, sen araba sevmez misin? - Severim. - Zeytinyağlısından mı hoşlanırsın, tereyağlısından mı?

APTALCA DÜŞÜNMEK
Federal Almanya vatandaşı dış yolculuktan döndü. Getirdiği papağanla kendi gümrüğüne girdi. Muayene memuru işin gereğini anlattı: "Canlı papağana 100 mark gümrük ödeyeceksiniz. Cansız içi doldurulmuş papağan olsaydı gümrüksüzdü." Adamın bir anlık tereddütü üzerine papağan söze karıştı: "Bana bak Hans! Öyle aptalca şeyler düşünme!"

ROMATİZMAL
Bir adam, arkadaşına hastalığından dert yanıyordu: "Hele şu sağ bacağımdaki romatizmanın verdiği acıya hiç dayanamıyorum. Sebebi nedir acaba?" - "Neden olacak" dedi öteki. "Yaşlılıktan. Bunların hepsi yaşlılık alametleri." Adam, "Saçma" diye yanıt verdi. "Sol bacağım da sağ bacağım ile aynı yaşta. O neden ağrımıyor?"

PAPAZ İLE ZANGOÇ
Papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş: "Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabi?"
Zangoç'ta derin bir sessizlik... lyice köpürmüş Papaz: "Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?"
- "Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim!"
- "Olacak şey mi! İki adim öteden beni duymuyorsun..." Zangoç bıyık altından gülmüş; "İsterseniz yer değiştirelim, anlarsiniz..." Yer değiştirmişler.
Bu kez Zangoç seslenmiş: "Kilise için toplanan yardimlari kim iç ediyor?"
Papaz kendi kendine söylenmiş:
- "Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor."

ERKEK MİLLETİ
Genç adam, yaşlı karı-kocanın evlerine misafir olur. 75 yaşındaki amca karısından bir fincan daha çay isterken, "Çiçeğim, bir bardak daha verir misin?" der. Sonra da, "Peteğim, hiç şekersiz lütfen" diye ekler. Kendisine 65 yaşındaki tatlı karısının getirdiği tavşan kanı çayı alırken de, "Bebeğim, sana çok zahmet oldu" diye ekler. Genç adam, yaşlı amcanın karısına kullanıdığı sevgi sözcüklerinden çok etkilenir. "Amcacığım, kaç yıllık evlisiniz?" diye sorar. Yaşlı ama dinç adam, "40 seneyi geçtik evladım" der. Genç adam: "Vallahi maşallah, Allah muhabbetinizi arttırsınız. Sürekli çiçeğim, peteğim, bebeğim gibi güzel sözlerle hitap ediyorsunuz galiba." Yanakları pembeleşmiş teyze, "Doğru, birkaç yıldır hep bana böyle hitap ediyor" deyip mutfağa doğru yöneldiğinde yaşlı amca genç adamın kullağına doğru eğilerek: "Şiişşt, çaktırma, 2 sene önce adını unuttum, hala hatırlayamıyorum..."