Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 5 Mart 2015

Koltuk avlayan akbabalar

Koltuk avlamak/avlayabilmek büyük beceridir. Düşünce, insanları analiz edebilme ve atikliği geliştirmiş olmak gerekir. Öncelikle metrobüs ve otobüslere ilk binildiğinde en çok koltuğun olduğu yerlerin etrafında durulur. Ortada tutunacak yer bile bulunamayan saçma boşluklarda durmak, koltukları baştan kaybetmek demektir. O kalabalık arasından geçilir "arkaya ilerliyorum kardeşim" (arkalara doğru ilerlemek) modunda yalnızca sonradan binecek insanlara bir iyilik yapıyormuş gibi güzel bir yer seçilir ve insanları kesmeye başlarsın. Özellikle metrobüste tahmin edilebilir oluyor. Sabah/ öğle/akşam olarak ayrılıyor bu insanlar.
Bunlara akbaba desem de bunların önemli bir kısmını dış görünüş itibariyle ceylan, sülün gibi sıfatlarla tanımlayabileceğimiz genç kızlarımız oluştururlar. Dışarıdan bakıldığında üflesen yıkılacakmış gibi duran kızcağızımız örümcek hisleriyle koltuğun boşalacağını 2 durak önceden kestirerek eski sahibi koltuktan hamle yapar yapmaz avına saldıran atmaca edasıyla oraya öyle bir atlar ki göz açıp kapayıncaya kadar kızı koltukta anca görürsün. Bu süreç içinde koltuğa yeltenmeye kalkan centilmenimize attıkları "davranırsan parçalarım" isimli bakış önemli yer tutar.
Yemin ediyorum geçen bunlardan bir tanesi orta boşluktan hareketlenip en arkanın da arkasındaki koltuğu kapışı sırasında arkanın ortasında duran benle aradaki 2.5 metrelik mesafeyi öyle bir katetti ki bu zamana kadar kendimi çevik ve duyarlı zanneden ben erkekliğimden utandım. Hayır o topuklarla o nasıl süzülmek, o narin görüntünün altında o nasıl yıkıcı bir hırs zerketmiş sana ailen zamanında ki eyvah ki ne eyvah.

AlkışlıYorum
Otobüs çok doludur ve orta taraflarda ayakta duran yolcular nedense ilerlememek için direnmektedirler...
Tabi otobüse yeni binmeye çalısan yolcular da "Biraz ilerler misiniz?" diye nerdeyse yalvarmakta ve giderek seslerini yükseltmektedirler...
O sırada otobüs şoförü bombayı patlatır ve aynen su cümleyi söyler:
Otobüsün arkası da aynı yere gidiyor!..

10 çocuk
Kadının biri, sayıları '10' olan çocuklarını ana sınıfına yazdırmak için başvurmuş ve okulun müdürü kayıt yapması için kadından çocukların isimlerini istemiş. Kadın da "Ahmet" demiş.
Müdür bey şaşırarak:
- Nasıl Ahmet yani hepsinin ismide Ahmet mi?
Kadın gayet emin bir şekilde:
- Evet Müdür:
- Peki hanımefendi zor olmuyor mu karıştırmıyor musunuz?
Kadın: "Yooo! Bilakis kolay oluyor. 'Ahmet yemeğe' diyorum, hepsi birden geliyor, 'Ahmet çıkıyoruz' diyorum; hepsi birden hazırlanıyorlar."
Müdür şaşkınlıkla dinlemekte ve kadına:
- Peki bayan özel iş vermen gerekiyorsa napıyorsun?
Kadın:
- O zaman soyadları ile çağırıyorum!