♦ Kız kıza çıkılan geceler ve gıybet sanatı: Bütün hafta ittire kaktıra giden rejimi, sonunda başarıyla birinci haftasına bağlayacakken, aniden içinde kız kıza takılma isteği belirir. Gıybet, beyin işçiliğidir, kuru kuru gitmez. Gıybete diyet ne hacet, gıybete şöbiyet gerek.
♦ Sevgilinin ilgi alakasında düşüş, atılan mesajlara gelen gecikmeli cevaplar:
Zor dostum zor. Hem rejimin gerektirdiği disiplin içinde olacaksın, hem de herifi kafaya takmayacaksın? Neyin rejimi ayol, ver şuradan bir stres savar karbonhidratı!
♦ Sevgilinin ilgi alakasında yükselme, ilişkide rahatlık: Etrafını saran pizza kokuları, lahmacun kahkahaları birden hayatın ta kendisi gibi görünmeye başlar. O dönemler aşk meşk işleri de yolundadır. 'Neyi kasıyorum abi ya' demeye başlarsın. Zaten beni seven böyle sevmiş, kaçtı bu lahmacuncunun telefonu?
♦ Uzmanların 'kaçamak' sözünü yanlış anlamak: Kaçamak kavramının tek bir öğünden ibaret olduğunu görmezden gelip, tüm hafta sonu kova kova abur cubur tüketmenin keyfine kapılırsın. Sonra da hafta sonuna yaraşır şekilde hafta içine kaçamakları taşırsın. İşte böyle böyle rejimden sessiz sedasız koparsın bebeğim.
♦ Stalkladığın (Stalk: Sosyal medyada gizli takip etmek) taş hatunun pizzalı paylaşımını görmek.
Başkası yapıyor, ben de yapayım anıdır.
Kendi acıların yersiz gelir. Sanki dünyada bir tek sen böylesi bir çabaya girmişsin gibidir. Miden gurultuda, suratın büzüşük, ruhun keşmekeş… Söylüyorum ben pizza, bi ben miyim Ökkeş?
♦ Türkiye'de olanlar için Kurban Bayramı'na yakalanmak: İki eliniz bol lif içeren besinlerde bile olsa, rejiminiz kurban bayramına denk geldiyse, teslim olmaktan başka çare yok. Et değilse bile ev tatlısı, herhangi birine 'hayır' diyemediğiniz bir an mutlaka olacaktır.
♦ Yılın son haftalarında olduğunu fark etmek: Nasılsa yeni yılda yeniden başlarım diyerek, şimdi yarım yamalak girdiğin suratsız rejimi davullar zurnalar eşliğinde terk edersin.
Çünkü söz konusu zayıflamaksa, o en iyi 'daha sonra' olacaktır. Her zaman 'daha sonra' rejime girmek, en iyi fikirdir.
♦ Kutsal ve ulu regl dönemi: Bahanelerin en güzeli, rejim bozmaların en anlamlısı regl günleridir. Nasılsa regl olduğun için yediklerin devede kulak kiridir. Zaten bir şehir efsanesine göre regl olduğunda alınan kaloriler buhar olup uçar. Bir tıkınma yoluna böylece girer ve kaybolursun. Günler haftalar geçer, üzerine üç kez daha regl olursun.
♦ İsteyince kilo verdiğini görmek:
İnsanoğlunun ne kadar tuhaf bir varlık olduğunu kanıtlayan bir madde ile bu seriyi tamamlıyoruz. Zayıflamaya başladığını gördüğünde motive olacağına 'aa nasılsa isteyince verebiliyorum' diyerek rejimi ertelersin. 'Çok istersem olur' ekolü ile 'son dakikaya bırakmak' felsefesinin tatlı bir örneğisin. listelist.com
YENİ İŞ
2 arkadaş kendi aralarında konuşuyorlarmış. Biri diğerine sormuş: Nasıl, iş bulabildin mi? demiş. Arkadaşı cevap vermiş: Elbette buldum. Altımda 1500 kişi çalışıyor demiş. Arkadaşı da: Vay canına. Ne işi bu? diye sorunca: Mezarlık bekçisiyim demiş :)
HAYAT DERSİ
Soğuk bir kış günü kuşun biri havada salak salak uçuyormuş. Hava çok soğuk olduğundan dayanamamış ve karın üstüne sere serpe düşmüş. Kanatları ve vücudu donmak üzere olan kuşumuz ölümü çaresizce beklemeye başlamış. Tam o esnada oradan geçen bir inek gelip üzerine pisletmiş.
Kafasına kadar inek pisliğine bulanmış.
Kuş buna çok sinirlenmiş ama kalkıp da ineği dövecek hali yok ya. O anda ilginç bir şey olmuş. Pisliğin sıcaklığıyla vücudu ısınmış ve kanatları çözülmüş. Acayip sevinmiş kuşumuz ve pisliğin içinde mutlu mutlu ötmeye başlamış. Bu mutlu ötüşleri duyan bir kedi gelip inek pisliğini eşeleyip kuşu çıkarmış. Kuş kendisini pisliğin içerisinden kurtaran kediye tam teşekkürlerini sunacakken kedi tutmuş bunu yemiş. Bu olaydan çıkaracağımız sonuçlar aşağıdadır:
Ders 1-) Her üstüne pisleyeni düşmanın sanma!
Ders 2-) Her pislikten seni kurtaranı dostun sanma!
Ders 3-) Pisliğin içinde mutluysan ses çıkarma! :)
ALKIŞLIYORUM
Polis bey ille o aleti ağzıma sokacak oysa ben alkolün tadını bilmem. O inat ben inat.
"Yahu ayığım" diyorum yok! "Hayat hikayemi sorun anlatayım, havuz problemi sorun çözeyim, telefonumu vereyim siz isimleri söyleyin ben numaralarını ezbere sayayım..." diyorum, "Alkole dilim değmemiştir!" diyorum yok! İlle beni otobanda gelip geçene rezil edecek ve inanmıyor ya ona da bozuğum. "Peki, gidin..." diyeceği anı kollarken ben "Hanımefendiciğim, boşuna sabrımı zorlamaya uğraşmayın zira 7 yıldır evliyim, yani inanılmaz idmanlıyım." diyor, susuyorum, üflüyorum, üflüyorum ve üflüyorum...
