Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 16 Ocak 2017

Telefonun başında çaresiz bekleten durumlar

Akıllı telefonlarımız her şeyimiz.
Zamanımızın bütün çoğunluğu onlarla geçiyor.
E haliyle onlar elimizdeyken yaşadığımız bazı küçük sıkıntılar da oluyor. İşte onlar...
Tam yoldayken sevdiğimiz bir şarkıyı dinlemek istediğimizde internet paketimizin bittiğini görmemiz.
Şimdi bütün yolu müzik olmadan mı yürüyeceğim?
Keşke şöyle bir uygulama olsa da internet paketinden yemeden müzik dinleyebilsek...
Hoşlandığımız kişiye büyük harflerle "SENİ SEVİYORUM" itirafını yaptıktan sonra o da "yazıyor..." görünürken telefonumuz şarjının bitmesi.
Kapanacak zaman mıydı be telefon?
Sabah yanlışlıkla alarmı erteleyip okula geç kaldığımızda telefonu elimize alıp saate bakmamız.
Hani telefonun saatiyle uzun uzun o bakışma anı vardır ya bildin mi?
Çıkmasını aylarca beklediğimiz, Playstore'da satılan o yeni oyun için bir türlü yeterli parayı bulamamak.
"Anne, baba n'oluur alayım, n'ooluur??!" diye onlara dakikada 1823 çağrı gönderirsin ya da indirime girsin diye aylarca beklersin.
İnternet paketimiz neredeyse bitecekken, arkadaşlarımızın Whatsapp'tan yüzlerce mb boyutundaki fotoğrafları/videoları göndermesi.
Artık şu WhatsApp'tan yazışmak bedava olsa ya...
Instagram'da hoşlandığımız kişiyi stalklarken yanlışlıkla 141 hafta önceki fotoğrafını likelamamız.
Ellerim, ayaklarım titriyo, görmüş müdür sizcee?!
Duygularını, hissettiklerini paragraflarca yazmana rağmen karşı taraftan bir türlü cevap gelmemesi.
Heykel olduk heykel. Ne olurdu kısa da olsa bir cevap yazsaydınız?
Tam en güzel selfieyi çekecekken her seferinde arkamızdan alakasız birilerinin geçmesi.
Yok arkadaş, illa fotoğrafı trolliyeceksiniz di mi?
Evden çıkacakken şarjda olan telefonumuzun aslında kablosunun tam takılı olmadığını ve şarj olmadığını fark etmemiz.
Dışarıya şarjsız çıkmak mı yoksa gideceğin yere geç kalmak mı?
Seçim senin...
Whatsapp'ta birinin profil fotoğrafına bakarken yanlışlıkla arama yapmamız.
Şimdi bahane üret, üretebilirsen...
Şöyle mısırımızı patlatıp telefondan da bir film keyfi yapayım dediğimizde izlemek istediğimiz filmin en heyecanlı yerinde donup kalması.
Sen de elinde telefonla donup kalırsın öylece.
onedio.com

SALAK ASKER
İki çavuş iddiaya girer. Hangimizin eri daha salak diye. İlk çavuş erini çağırır ve der ki;
- Oğlum al şu 10 milyonu. Git bana bir araba al.
Er:
- Başüstüne çavuşum der. Ve gider.
İkinci çavuş çağırır erini:
- Olum git bak bakayım ben evdemiyim der.
Er:
- Başüstüne çavuşum der. Ve çıkar.
Bu iki salak er çarşıda karşılaşırlar, erlerden biri:
- Yahu bende bir çavuş var. O kadar salak ki bana para verdi, git bana araba al diye. Lan keriz bugün pazar arabayı nerden bulayım..
Diğer er:
- Yahu benim ki daha salak yok gidip kendisi evdemiymiş değilmiymiş diye bakacakmışım be ey lavuk yanında koskaca askeriyenin telefonu var evi arayıp da sorsana...


AlkışlıYorum
Biraz zampara bir arkadaşımız var. Tekrar evlenmeye karar vermiş, yakın bir arkadaşından da nikah şahidi olmasını istemiş. Arkadaşın yaklaşımı nefis: "Ben yalancı şahitlik yapmam."

Ertesi gün ameliyat olacak hastaya ''Teyze yarın ameliyat olacaksın. Bu gece saat 12'den sonra hiçbir şey yiyip içmiyosun, tamam mı? Yarın oruçlusun'' diyoruz. Ertesi gün ameliyatını yapamıyoruz çünkü teyze sahura kalkmış.