Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 9 Ocak 2017

İnsanların gereksiz yere övündüğü şeyler

Çayı şekersiz içmek: Şekersiz çay içen insanlar topluca çay içilen ortamlarda "Yok ben şeker almayayım" der. Buraya kadar sorun yok.
Fakat bu cümleden sonra "Kullanmıyorum..." kelimesi eklenir ve inceden ortama hava atılır.
E şeker istemediğinden kullanmadığını anladık zaten.
Televizyonda görünmek: Bilişim çağında internet aldı yürüdü. Artık herkes net üzerinden bile kolayca şöhret olabiliyor falan ama televizyon hala bizler için sihirli kutu. Bunu televizyona çıktığında böbürlenerek anlatanlardan, çıktığı yayının görüntülerini sürekli paylaşanlardan anlayabiliyoruz.
Televizyon izlemiyor olmak: Toplum içinde halen bir 'coolluk' belirtisidir niyeyse.
Halbuki izliyor olsan nolcak. Hem sen izlemiyorsan ben izlemiyorsam nasıl alıyor bunlar reytingleri?
Akrabanın ünlü olması: Adı üstünde akrabandır. Tamam kan bağın var ama o sen değilsin. O bile ünüyle senin kadar övünmüyor, ünlü akrabasıyla övünen insan. Dur artık ünlü akrabasıyla övünen insan...
Küçükken sarışın olmak: Kara saçlı kara gözlü Türk insanının arasında ben sizler gibi değildim, farklıydım, hey yavrum hey deme şeklidir bir nevi. Söyleyen için gerçekliği zaten tartışmalı olan bu durum daha da dillendirilmemelidir.
Tamam belki sarışındın ama artık değilsin.
Beyaz tenli olmak: Tamam sen beyaz tenlisin de kendi çabanla mı oldu bu. Böyle doğmamış olsan ve övünsen kabul edicez. Yazın beyaz olan tenini karartmaya çalışman da ilginç bir yandan.
Yiyip yiyip kilo almamak: Bu durum kimde olsa övünür aslında gerçekten güzel özellik.
Ama çok dillendirirseniz kilolu insanlardan şiddet görmeniz olası.
Doğduğu şehirle gurur duymak: X şehirli olmak ayrıcalıktır, Y'li olmayan anlamaz tarzı böbürlenme cümlelerine ne gerek var. Her şehir kendince güzel. 500 kilometre ötede de doğabilirdin nedir yani...
Kafayı yastığa koyar koymaz uyumak:
Bir diğer güzel özellik ama övünülmesi saçmadır.
İnsan çok uykusu geldiğinde yatınca uyur zaten. Kafanı yastığa koyar koymaz uyumuyorsan demek ki yeterli seviyede uykun yok.
Uyumadan okula veya işe gitmek:
Küçüklükten kalma uktedir. Erkenden uyunan akşamların intikamı alınmaktadır adeta. Bunu yapanlar 'hofff insomnia oldum galiba' şeklinde dert yanarcasına çevrelerine hava atarlar
Kopya çekmek: Bununla övünenleri gördüğümüz an uyarmalı, bunun övünülecek bişey olmadığını el birliğiyle anlatmalıyız.
Sosyal medyada takipçi veya arkadaş sayısı: Televizyonda görünme paralelliğinde bir övünme biçimi. Bir de bununla övünenler aslında bu sayılarla pek ilgilenmediklerini söylerler.
Ama sorsanız birler basamağına kadar ezbere şakırlar.
Filmin yarısında çıkmak: Yani o kadar gitmişsin para vermişsin bi bitir bari değil mi?
Yok. İlla çıkıp herkese o filmin arasında çıktığını söyleyeceksin.
Kitap okumamak: Eskiden dillendirilmezdi, bu durumdan utanılırdı. Ama ne olduysa değişti ve kitap okumamak havası atılan bir durum oldu. Bunun aynısı kitap okumakla övünmek için de geçerli. Tamam iyi güzel de okuyorsan kendin için okuyorsun, napalım ödül mü verelim.
Burcu ile övünmek: 'Burcu'cum çok güzel çıkmışsın'daki Burcu değil bu. Terazinin tüm özelliklerini taşıdığı için övünen mi istersin, kova olduğu için gurur duyan mı istersin, doğal olarak 12 çeşit vardır bunlardan.

KADIN ZEKASI
John işten çıkmadan önce karısını evden arar;
- Tatlım, patron birkaç arkadaşıyla beraber komşu eyaletteki büyük gölde balık avlamaya gidecek, benim de gelmemi istiyor. Bu hafta sonunu orada geçireceğiz. Bu benim terfi almam için iyi bir fırsat. Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı hazırlar mısın? Direk ofisten çıkacağız ve geçerken evden çantaları alırım. Haaa, bir de yeni ipek mavi pijamamı da koymayı unutma.
Karısı biraz işkillenir fakat kocasının istediklerini yapar. Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur ama iyi gözükmektedir.
Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.
John:
- Ha, evet epey balık tuttuk... Fakat sana söylediğim pijamayı çantaya koymamışsın.
Karısı:
- Oltanın bulunduğu takım çantasına koymuştum...

AlkışlıYorum
Erkek arkadaşımla bir AVM'de yemek yiyoruz. Bir ara sevgilim bir şeye çok sinirlenip küfür ediyor. Ben de küfür etmemesini, yanında bir kadın olduğunu söylüyorum. Sevgilim arkaya dönüp, "Yan masamızdakini diyorsan o çoktan kalktı" diyor. E be adam, ben neciyim burada, neci?!