* Sözelcilerin daha renkli ve eğlenceli kişilikler olduğu da bir gerçek! Sadece siyah ve beyazı değil; rengarenk bir ilişki yaşamayı mümkün kılarlar! Gökkuşağının tüm renkleri sözelcilerde!
* Anlamanın bir yapı taşı olduğu sözelcilerin empati duyguları sayısalcılardan daha gelişkindir. Bu onları en zor zamanlarınızda sizi anlayabilecekleri sığınabileceğiniz güvenli bir liman yapar. Sevgilinize de sığınamayacaksınız kime sığınacaksınız?
* Kafayı bilinmeyenle bozmuş sayısalcılar eldekinin değerini çoğu zaman göz ardı ederler! Sayısalcıların size yeteri kadar değer verdiğine pek de emin olamazsınız! Gösterdiğiniz değeri alamadığınız bir ilişki psikolojik açıdan oldukça yıpratıcı ve zahmetli olur.
* Sayısalcılar ilişkide mantık, hesap üzerinden ilerler ve duyguları kenara bırakırlar; sözelcilerse mantıkları kadar duygularına da kulak verir! Duyguların olmadığı ilişkide mutluluk olmaz! Hesap üzerine kurulu ilişkide mutlu son yoktur.
* Sayısalcının "aşk" anlayışı oldukça klişeyken sözelciler tutkulu aşk anlayışıyla sizi bambaşka bir aşkın peşinden sürükleyebilir... Klişe aşklara yeteri kadar doymadınız mı zaten? Nerede şöyle derinden sarsacak tutkulu bir aşkın tadı!
* Sayısalcılar belirli hesaplar dışına çıkamazken sözelciler öngörmek konusunda oldukça iyidir. Sizi mutsuz edecek yanlış tercihlere çıkarlar için mahkum etmezler!
* Sözelciler sayısalcılara oranla çetin zamanlarda destek olmak konusunda daha iyidir. O an sizi rahatlacak duymak istediklerinizi verebilirler. Sayısalcı donukluğu bu desteğe kolayca müsade etmez! Çünkü zaman zaman herkesin o küçük pembe cümlelere ve desteğe ihtiyacı olur!
* Sayısalcıyla yaşadığınız bir ilişkide ettiğiniz kavgadan dahi tat almak güçtür! Oysa sözelciler öyle mi tüm iniş çıkışlarıyla kavgası bile tutkulu ve güzeldir!
* Sözelciler sayısalcılara göre duygularını daha rahat, açık ve net şekilde ifade ederler! Kafanızdaki acabalarla kendinizi yiyip bitirmenize yemesine müsade etmezler! Unutmayın ki, sayısalcı ketumluğu ve gamsızlığı diye de bir şey mevcut!
* Sayısalcılar somut ötesini tahayyül etmekte güçlük çekerken sözelcilerin soyut alandaki başarısı ilişkiye yepyeni renkler kazandırır!
* Ve elbette o düşgücü her zaman keşfedilecek yerlere ve yeni yollara açıklığıyla ilişkide heyecanın kaybolmasına asla müsade etmez!
* Sayısalcılar sayılara inanırken sözelciler kelimelere inanır. Ancak sayılar sizi bir ilişkide ileriye götüremez, daha iyisine ulaşmak için her zaman kelimelere ihtiyacınız vardır! Aslında şu zamanda sayısalcı sözelci diye ayırmak da kâr etmiyor; Allah özelini güzelini yazsın alnınıza!
onedio.
İNCİLİ ÇAVUŞ
Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş ki:
-Bu atı çok sevdiğimi bilirsiniz. Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma çok iyi bakacaksınız. Aradan birkaç yıl geçmiş, seyisler bakmışlar ki padişahın atı ahırda ölmüş. Seyislerden biri padişahın sözünü hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler. Birinin aklına İncili Çavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler.
İncili'ye varmışlar, durumu anlatmışlar.
İncili demiş ki
-Ben bu işi çözerim, siz işinize gücünüze bakın. İncili, padişahın huzuruna varmış.
-Padişahım, senin bir küheylan vardı ya...
-Evet...
-Ahırda gördüm. Yanına yaklaştım. Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyor.
-Yahu sen şuna öldü desene!
-Padişahım ben demedim, sen söyledin öldüğünü. Bir ceza vereceksen kendine ver..
AlkışlıYorum
Sen bana ''Neden Arapça konuşmuyorsunuz?'' dedin, ben sana ''Neden konuşalım?'' dedim. Sen düşündün, ''Kuran Arapça ama?'' dedin, ben de sana, ''İncil Almanca mı? Ökküüüz!'' deyince bozulmayacaksın sevgili Barbara. Öküz kısmını direkt olarak Türkçe söyledim, ama anlamış kadar oldu kendisi...
