Survivor: Öncelikle yeni ve güzel bir yerdeler. Tüm tanıdıklardan uzaklar yani daha özgürler. üniversite: Yeni ve güzel bir yerde olabilirler, olmaya da bilirler. Tüm tanıdıklardan da uzak olmayabilirler. Ama en azından onların da eskiye göre daha özgür olduklarını söyleyebiliriz. Survivor: İlk zamanlar herkes birbirine çok yakın, herkes iyi anlaşıyor, hep birlikte takılıyorlar. üniversite: İlk zamanlar herkes birbirine çok yakın, herkes iyi anlaşıyor, hep birlikte takılıyorlar. Survivor: Gece vakti adanın ilk günlerinde uyumak, imkansızlıklardan dolayı zor oluyor tabiki. üniversite: Evi buldun, temizledin, eşya ayarla, onların taşınması, taşıtması...E tabi bunlara para yetiştirmek de var.
Survivor: Güzelim adada hep birlikte takılıyorken, adayı geziyorken, yüzüyorken bir bakmışsın yarışmaya gidiyorsun. Hem de baya zor yarışmalara... üniversite: Şehirde ve okulda sınıftaki arkadaşlarınla rahat rahat takılıyorken bir bakmışsın quizlere, vizelere giriyorsun. Hem de baya zor vizelere... Survivor: Bir süre sonra aç kalınmaya başlanır. üniversite: Yavaş yavaş aç kalınır ve yemek yapmayı bilmeyen öğrenci fastfooda gömülerek paranın büyük kısmını yemeğe yatırır. Survivor: Gerek yarışma sonuçları, gerek yarışmacıların zamanla birbirlerini tanıyıp sevmemesi bu kişiler arasında tarafların oluşmasına ve gruplaşmalara neden olur. üniversite: Gerek sınav sonuçları, gerek zamanla sınıftaki tiplerin birbirini sevmeyip uzaklaşması, o örnek sınıf tatlışlığını bozar. Survivor: Gruplar halinde takılmalar olduğu gibi bireysel takılmalar da başlar. üniversite: Aynı durum hayatın her alanında olsa da üniversite için de söz konusu. Survivor: Yarışmalarda, konseyde ve ada hayatında birlik ve beraberlik isteyen yarışmacılar. üniversite: Sınav zamanı birlik ve beraberlik isteyen gerçek survivorlar. Survivor: Zayıf halka adaya veda eder. üniversite: Bölümde zorlanan, oraya ait olmadığını düşünen, ben öylesine gelmiştim normalde başka bölüm istiyorum diyenler genelde ilk yılda üniversiteyi bırakırlar. Survivor: Bu zorlu geçen zamanlardan sonra bir şampiyon olur ve büyük ödülü alır. üniversite: Bu zorlu geçen zamanlardan sonra binlerce mezun olur ve umarım herkes kendi büyük ödülüne kavuşur.TAKSİCİ
Adamın biri çırılçıplak koşup taksiye biner. Taksi şöförüne gideceği yeri söyler. Taksici "Tamam" der ve sürer arabasını. Yolda giderlerken şoför, sürekli dikiz aynasından adama bakar. Buna sinirlenen adam: "Ne bakıyorsun, hayatında çıplak adam görmedin mi?" Şoför, adama bir daha bakar ve şöyle der: "Yok abi!.. Ondan değil ben parayı nerenden çıkaracaksın onu merak ediyorum."
CÜMBÜŞ
Temel, demiryollarına makasçı olmak üzere başvurmuş. Sınavda sormuşlar:
- Aynı tren yolunun bir yanından saatte 150 km. hızla bir katar geliyor, karşı yönden de 100 km. hızla bir başka tren geliyor.
Bu durumda ne yaparsın?
"Fadime'yi çağirurum" demiş Temel...
"Fadime de kim?" "Benum kari..." "Oğlum, karını çağırmanın sırası mı İki tren ha çarpıştı, ha çarpışacak..." Temel sırıtmış: "Eh, o da görsun cümbüşü daa..."
KİTAP
Temel, kitapçıya giderek tezgahtara: "Pana pir roman lazum" der. Kitapçı sorar: - Efendim ağır mı olsun hafif mi? Temel: - Fark etmez, nasul olsa arabam dışarudadur.
ALKIŞLIYORUM
Balayını kocamla 2004 Yaz Olimpiyatları'nı izleyerek, arta kalan zamanlarda ise yine kocamın saatlerce zıpkınla dalmasını sahilde bekleyerek geçirmiş biriyim. Dün yüklüğü düzeltirken oğlum zıpkını gördü, "Aaa babamın zıkkımı" dedi. Biliyordum ben, vallahi de biliyordum düşüncelerimizin yumurtalara yansıdığını!
