Nobel ödüllü bir edebiyatçı edasıyla yarım saat en mükemmel mesajı yazabilmek için uğraşır bu genç adam. 'Mesaj güzel olmuş mu?' diye öncelikle kankalara gönderilip fikir alınır. Kankalardan onay geldikten sonra gönder tuşuna basılır. Sonra cevabın gelmesi için beklenen o hiç bitmeyen dakikalar başlar. Dakikalar uzadıkça uzar. Gönderilen mesaj tekrar kontrol edilir. Uğruna yarım saat uğraşılan mesaj göze ana avrat sövmüşsün gibi gelir. Yazdığınız upuzun mesaja 'ok' diye mesaj gelse ne yaparsınız? Bir daha o kişiye mesaj atmam. Emeğime saygı istediğimi söylerim. Evinden aldırırım. 'Kız tabii ki cevap atmaz bu mesaja' dersin. Genç ikinci bir mesaj atmak ister ama cesareti kırılmıştır bir kere. Bir yandan telefonu fırlatıp atmak isterken bir yandan da biraz daha beklemeyi ister. Durum gittikçe umutsuz bir hal almaktadır. Tam da umutların tükendiği anda beklenen mesaj gelir ve ortamda bayram havası eser. Bu büyük mutluluğa sebep olan ise alt tarafı bir gülücüktür. Artık başlasın kutlamalar.BOŞ KAĞIT
Babası önündeki boş resim kağıdına bakan Selin'e sordu:
- Kızım ne resmi yapıyorsun?
- Babacığım, çimenlikte bir keçi resmi yapıyorum.
- Nerede o çimen? Ben göremiyorum.
- Hepsini keçi yedi.
- Eee! Keçiyi de göremiyorum.
- Yiyecek bir şey bulamayınca o da gitti.
DAĞINIK
3 saç teli olan adamın biri bir gün berbere gitmiş. Berber sormuş: "Nasıl yapalım abi?"
Adam, "Sağa doğru tarayın" demiş.
Adamın saçını tararlarken bir telini kırmışlar.
Ertesı gün adam tekrar gelmiş.
Berber yine sormuş: "Nasıl yapalım abi?"
Adam, "Sola yatırın" demiş.
O gün de saçını yaparlarken diğer teli kırılmış.
Adamın bir tek saç teli kalmış. Ertesi gün yine adam berbere gitmiş.
Berber sormuş: "Nasıl yapalım abi?"
Adam: "Bırak dağınık kalsın."
AlkışlıYorum
Kocam geç geleceğini söylediğinde asla "Neden geç kalacaksın, nereye gidiyorsun, kimlerle olacaksın, kaçta geleceksin?" gibi sorular sormam. Ben sormadan da söyler zaten. Belki de bu yüzden gereksiz sorularla canını sıkmama gerek kalmaz. Ona sonsuz güvenirim. Dün yaşadığımız olay olmasaydı az önceki cümleler hayatımızda pratik uygulamasını devam ettirecekti. Taa ki kocama ulaşamayan kayınvalidem tek telefonu olduğunu sandığım kocam için "İkisi de kapalı kızım. Diğer hattı açık olurdu hep. Bir şey mi oldu acaba?" diye sorana kadar.
