Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 31 Ocak 2016

Zor erkekmiş

Ulaşılması, kendini ifade etmesi, birlikte yaşaması, ilişki yürütülmesi, anlaşılması hatta katlanılması kolay olmayan er kişi. Etrafa baktığınızda bu tanımlamaya tabi tutulan bir sürü adam görürsünüz. Neymiş efendim zorlukları? Adam hovarda mı? Mmmm zor erkek. Adam geveze mi? Of zor adam. Adam seçici de sana bakmıyor mu? Amma zor adam ha! Onunla birlikte olmak ya da ilişki yürütmek zor geldiyse adamın adı zor erkek... Halbuki iş o kadar basit değil. Zor erkek denilen şey, başlı başına ne istediğini, ne yaptığını bilmeyen, anlatmaya çalıştığınızda başarılı olamadığınız, her türlü çaba ve gayretin, sabrın, fedakarlığın kar etmediği tiplerdir. İlla ki elde edilmesi zor olan değil, bunu sürdürmek de zor olan erkektir. Milyonlarca sebebi olabilir. Hayata bakışı, tercihleri, karakteri, bir çok şeyi bir müddet olsun yaşamaya veya devam etmeye elverişli değildir, kendinin ya da senin tercih etmeyeceğin şartlar oluştuğu için, hayat onunla zordur, onsuzluk daha zordur. Seç bakalım; kırk katır ya da kırk satır! Ya sevgili kadınlar zor erkek diye kavram yoktur. Erkekler her daim basittir. Kendi kendinize bu işi zorlaştırmayın. İlgisini çekemediniz, o yüzden size bakmıyordur. Ya da bir şekilde çektiniz ve bir ilişki başladı, adam sizinle ilgilenmiyor. Arkadaşım adamın dışarda gözü sende ilgilenme işte. Sonra adamın burnunu kaldırıyorsun kendini bir şey sanıyor ve bütün kadınlara aynı tarz davranıyor. İşte asıl neden burada, kadınlar zor kelimesini seviyor. Zoru başarma! Sonra buna aşk adını koyuyorlar. Aslında çevrene baksan seni anlayacak bir sürü erkek çıkabilir. Ama yok ben zoru başaracağım diyorsun. Sonra adam senin de psikolojini bozuyor. Ben sana anlatayım. O adamı çözemezsin. Adam zor değil, adam sorunlu işte... Siz de böyle adamlara aşık olup bir masada "Adam kalmadı piyasada" diyorsunuz. Boş verin limitlerini zorluğa göre ayarlamayın. Adam mı değil mi buna bakın. Kadın isterse mutlu olur, bu lafımı unutmayın. Ne istediğinizi sadece sizi mutlu edecek insanlara göre ayarlayın.

KOMİK ZEKA SORULARI
Bir nehrin kenarında bir tilki, bir horoz ve biraz mısır var. Kayıkçı onları karşı kıyıya geçirecek. Yalnız kayığı küçük ve her geçişte sadece birini taşıyabilir. Eğer tilki ve horoz yalnız kalırsa tilki horozu yer. Eğer horoz ile mısırı bırakırsa horoz mısırı yer. Kayıkçı hepsini güvenli bir şekilde karşıya nasıl geçirebilir?

TRAFİK LAMBASI
Temel ile Dursun beraber araba almışlar.
Neyse bunlar trafik lambasına gelmişler, ışık kırmızıdaymış.
Temel Dursun'a:
- Ula ne güzel renk göreymisun?
Sonra yeşil olmuş. Dursun Temel'e:
- Ben bu rengi daha çok beğendim.
Sonra turuncu olmuş. İkisi de birden:
- İşte bu en güzelidir.
En sonunda tekrar kırmızı olmuş. Dursun Temel'e:
- Hadi sür, bunu daha öncede gördük, demiş.

İLGİNÇ HABERLER SERVİSİ


AlkışlıYorum
Güneşin altında uyumuş kalmışım.
Sıcak fazla bastırmış, attım hemen kendimi denize. Biraz normal yüzdükten sonra sırt üstü yüzmeye başladım.
Kaptırmış giderken kafama aldığım darbe ile ödüm patladı.
Ben sırt üstü açığa doğru giderken meğer bir tanesi de sırt üstü kumsala doğru geliyormuş.
Açıkta ikimizden başka kimse yokken nasıl oldu da bunu başarabildik anlamış değilim.

BARDAĞIN ALTI
Pazar'ın bir köyünde genç delikanlı üzerine bir korku geldiği için annesi tarafından okuması için hocaya götürülür. Hoca çocuğu dualarla okuduktan sonra cam bardağa su doldurur ve bütün dikkatini vererek içine bakmasını söyler. Çocuk bakar, bakar fakat hiçbir şey göremez. Hoca ısrar eder, iyice bak diye.
Çocuk bir daha bakar ve:
-Hocam, gördüm gördüm der.
Hoca:
-Ne gördün? diye sorar.
Çocuk heyecanla cevap verir:
-Paşabahçe 33... (Bardağın altındaki damgadır gördüğü)

CEVAP: ÖNCE HOROZU GEÇİRİR. SONRA GERİ DÖNER VE MISIRI GEÇİRİR. MISIRI KIYIYA BIRAKTIĞINDA HOROZU TEKRAR KAYIĞA BİNDİRİR. HOROZU BAŞLANGIÇTAKİ NOKTAYA BIRAKARAK TİLKİYİ ALIR, KARŞI KIYIYA GEÇİRİR.
TEKRAR GERİ DÖNER VE SON OLARAK HOROZU ALIP KARŞI KIYIYA GEÇİRİR.