Şampiyonlar Ligi'ne veda

Yönetiminin aldığı kararlar nedeniyle bütün hafta boyunca tartışılan, takımdaki hoca krizinin Mustafa Denizli'yle çözüldüğü Galatasaray için Şampiyonlar Ligi'nde zor bir geceydi. Selçuk ve Burak ikilisinden yoksun, İspanyol devi karşısında bir galibiyet ihtimali açıkçası çok azdı. Taffarel adeta 45. dakikadan sonra yapması gereken hamleleri maçın başında sahaya direk yansıtınca riski çok erkenden almış oldu. Dolayısıyla Bilal-Cem Karaca ikilisinden oluşan orta saha kurgusu orta saha üstünlüğünün direk rakibe geçmesine neden oldu. Forvette Burak yokken Umut'un tercih edilmemesi kime, neye inat anlamış değilim. Ofansif anlayışla sahaya çıkan ama bunu sahaya yansıtamayan Sarı-Kırmızılı oyuncuların üzerinde adeta maça çıkmadan, maçı kaybetmiş havası vardı.
Sadece Sneijder'le bir kez gole yaklastığımız pozisyon, döndü ve 12.dakikada Griezmann tarafından kalemizde gol oldu. Yanlış oyuncu seçimleri bu maçı bizim için çok daha vahim bir hale soktu.

YANLIŞ TERCİHLER
İkinci yarıda da değişen bir şey yoktu. Oyun tamamen Atletico Madrid kontrolündeydi. Ve yine Griezmann 64.dakikada 2. golü atarak maçı bu dakikadan sonra artık bitsin havasına soktu. Çünkü kapasitesi daha öteye geçemeyecek olan Cimbom'un bu maçta yapacak çok da fazla birşeyleri yoktu.
Takım hem fizik olarak hem de psikolijik olarak çok çökmüş durumdaydı.
Yönetim olarak hala anlayamadığım bir belirsizliğin yaşandığı, kimsenin net olarak bir sorumluluk almadığı, futboldan uzak yöneticilerin ego savaşına dönen bir grubun karmaşası var. Ve bu karmaşayı bakalım Mustafa Denizli ne kadar çözebilecek.

MAÇIN EN İYİSİ MUSLERA
2 gol yemesine rağmen farkı önleyen Muslera

MAÇIN EN KÖTÜSÜ BÜTÜN TAKIM
Galatasaray'da herkes birbirine uydu...