Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 15 Temmuz 2013

Kara gölge!

Avrupa'da Berlusconi'nin kızlarla çekilmiş fotoğrafları, Blair'e atılan yumurta, Merkel'in aynı tip kıyafetleri, Sarkozy'nin yüksek topukları, Carla Bruni'nin bikinili kareleri, Kraliçe'nin eldivenli ziyaretleri, insanların peşinden koşan boğa görüntüleri, çalışmayan Yunan insanının krize isyanı gibi bizde magazin sayfalarını süsleyecek haberler medyada yer alırken, Türkiye özellikle son 10 yılda neler yaşadı neler!
Neden böyle?
Bilmediğimiz gerçek ne?
Gizli bir tezgah mı var?
Ve bizler bunun neresindeyiz?
Bakalım...
Ergenekon dalgaları
Darbe planları ve seminerler
İntihar eden üst düzey subaylar ve emniyetçiler
Cephaneliğe döndürülen evler
Suikast teşebbüsleri ve planları
Muhtıra
Komutanların istifası
Genelkurmay Başkanı'nın tutuklanması
Oslo'da PKK ile görüşülmesi ve sızdırılması
7 Şubat krizi ve MİT'çiler için tutuklanma talebi
Uludere faciası
Suriye karasularında Fantom'un düşürülmesi
PKK'nın Şırnak'ı almaya gelmesi
Öcalan ile sürecin başlatılması
Terör örgütünün çekilmesi
Başbakan'ın ofisinden böcek çıkması
10 MHP'li vekilin kasetle gitmesi
Baykal'ın görüntülere kurban edilmesi
Reyhanlı'da kanlı saldırı
Gümrük kapısının havaya uçurulması
Cumhurbaşkanlığı krizi
Özal'ın kabrinin açılması
Mavi Marmara olayı
Davos'ta "One Minute" çıkışı
IMF'nin parasını alıp kovulması
Referandum
Hrant Dink'in öldürülmesi
28 Şubat ve 12 Eylül soruşturması
CHP Genel Merkezi'nde böcek skandalı
Üçüncü Köprü'ye "Yavuz" ismi verilmesi Ve Saray DARBESİ niyetiyle yapılan GEZİ kalkışması!
Tabii bütün yaşananlar buraya sığmaz!
Cumhuriyet kurulduğundan bu yana SANCI hiç bitmedi! Hala İnönü'nün, Atatürk'ün cenazesine neden gitmediğini bilmeyen bizlerin, çıplak gerçeği anlama şansı yok! Mümkün değil!
Ama "Türkiye gibi bir ülke neden RAHAT bırakılmadı?" sorusu bu örnekleri verince, anlamlı oluyor!
Neden her Cumhurbaşkanlığı seçimi krizle oluyor? Neden Türkiye içinden birini Çankaya'ya çıkarırken zorlanıyor? Devlet neden aklı ile karar alıp kendi yolunu çizemiyor? Niçin muhafazakar insanlar iktidara geldiğinde laboratuvarda üretilen yapay korkular ortalığa saçılıyor? Niye bizim üniversitelerimiz düşünen insan yetiştiremiyor? Muhakeme yeteneği bir kenara bırakılıp nasıl her şey sorgusuz sualsiz kabul ediliyor? Amerika, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler, düşünen "profesörler ve doçentler" üzerinde yükselirken, devlet kapılarını onlara açarken, niçin bizde bu kalite bir türlü ortaya konulamıyor? Nasıl birçok kişi ülkesini ve vatanını bir köşeye atıp DIŞARIYA çalışıyor?
Soros'tan beslenenler utanmadan ve sıkılmadan "Biz 45 yıldır bu GEZİ'yi bekliyorduk! Bu kez zafer bizimdir!" diyebiliyor! Ve bunu da seçkin ve saygın bir üniversitede hayata atılacak gençlerin gözlerinin içine baka baka yapıyor!
Arkadaşlar soru çok!
Gezi dolayısıyla herkesle oturup konuşuyorum...
Kimi Erdoğan'dan hiç hazetmiyor, kimi de canını verecek kadar seviyor! Ortak nokta bulma konusunda sıkıntımız aşikar!
Ama konuyu BAŞBAKAN'ı sevme ya da SEVMEME konumundan çıkarmadan anlama şansımız yok!
Çünkü kabul etmek istemesek de ortada KÜRESEL bir kalkışma ve komplo var!
Son 10 yıldır yaşadıklarımız bile Türkiye'yi kendi haline bırakmamak için yapılmış girişimler değil mi! Ankara'nın buna karşılık gösterdiği mücadele çok net ortada durmuyor mu?
Konuştuğum muhalifler tek bir şey söylüyor: Erdoğan gitsin!
İşte benim dayanamadığım cevap bu!
Çünkü Erdoğan'ın gitmesi elbette çok önemli olmakla birlikte, kimin geleceği daha da önemli! Çünkü operasyonlar bu ülkede yıllarca böyle yapıldı! O gitsin, şu gitsin, bu gitsin denildi, getirilenler ülkeyi soyup sağana çevirdi! Bunu mu istiyoruz samimi olarak!
Taşa, sopaya, molotofa sarılırken arkadaki planı görmüyor muyuz sahiden?
Hadi Ankara'nın KÜRESEL GÜÇLERE verdiği savaşı ıskaladık! Olan biteni anlamadık!
Erbakan'ın götürülmesi ve bankaların içinin boşaltılması daha dündü! Bunu da mı hatırlamıyoruz! Ecevit'in hastane odasında derdest edildiğini ne çabuk unuttuk! Amerika'dan gelen ve paranın başına oturan DERVİŞ'in 12 gün boyunca Ankara'dan kaybolduğu hiç mi aklınıza gelmiyor? Üç kuruş alabilmek için bankaların kapısında yatan Ankara fotoğrafı çok mu geride kaldı?
Sözü uzatmaya gerek yok! "Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasın" diye GEZİ'de düğmeye basıldı!
Taksim'e gelmeyen YABANCI medya kalmadı!
Parktaki iki ağacın arkasına saklanıp hepsi bir ağızdan "DİKTATÖR ERDOĞAN!" dedi...
Bütün bu olanlar size garip gelmiyor mu? Aklımızla alay edilmiyor mu?
Birileri çok açık olarak Erdoğan'a "Seni oraya çıkarmayacağız!" resti çekiyor!
Ben de diyorum ki; bunu yapanlar TÜRK DEĞİL!
Konu budur!
Sizi bilmem ama benim çok gücüme gidiyor!
İsteyen iki ağacın arkasında gizlenmeye devam etsin!
Sorun ağaç değil zaten KARA GÖLGESİ!
Tabii anlayana...

NOT 1: Bir başkasının gelip bu ülkeyi "yabancılardan" kurtarma ihtimali hiç yok! Ya bu ülkenin çocukları bunu yapacak ya da ayrışarak ekmeklerine yağ sürecek! Herkes tercihleriyle yaşar!

NOT 2: Ben kaçırmışım! Bir arkadaşım mail gönderdi. İngiliz Başbakanı David Cameron, Pakistan'a gittiğinde şöyle demiş: İngiltere, dünyadaki pek çok sorunun arkasında vardır! İşte bu ya...