Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 10 Mayıs 2013

Yakın tehdit

Anayasa, Cumhurbaşkanlığı seçimi, Kürt sorunu, PKK'nın çekilmesi, referandum, yerel seçimler, genel seçimler, muhalefet, gizli muhalefet, baronlar, kaçakçılık, Londra ve Avrupa'nın önemli merkezlerindeki toplantılar, daha neler neler...
Dostlarımız bilir, çok önceden Erdoğan'ın hedef olduğunu yazdım...
Çünkü Türkiye'nin bu yürüyüşünden çok kişi rahatsız! Kişi dediğime bakmayın, hepsinin arkasında hem Amerika'daki hem Avrupa'daki dev güçler var! Temel amaçları Ankara'nın önünü kesmek! Bunu da yapmanın tek yolu kaldı onlar için!
Aslında başvuracakları bu yol onların hiç istemediği bir yöntem!
Sonuçta birbirine benzemeyen güçlerin aynı elden yönetildiği ve aynı merkezden emir aldığı ortaya çıkacak!
Bunu 60 yıl boyunca gizlemeyi başardılar! Zayıf Türkiye bunların sınırını zorlamıyordu! Ankara'ya kurdukları GİZLİ DEVLETLE her istediklerini özgürce yapıyorlardı!
Ama bu masa yıkılınca, MUVAZZAF OLMAYAN kuvvetleri cepheye sürmeye başladılar! "Kim bunlar?" diye soracağınızı biliyorum.
Ama inanın bu cevap, gazete köşelerine sığmayacak kadar derin ve kapsamlı! Aynı zamanda da ŞAŞIRTICI ve ŞOK EDİCİ!
Bu nedenle gelin ayrı ayrı kullanılacak enstrümanlara değinmeyelim! Figüranlara ve aktörlere değil, senariste, hatta yapımcıya ulaşmaya çalışalım!
Çünkü sık sık söylediğim gibi en büyük hatamız yıllarca figüranlarla uğraşmak oldu! Perde arkasına geçemediğimiz için başımız beladan kurtulmadı!
Devamlı takılıp düştük!
Neyse...
Aslında günümüzde yaşanılan her sorun tarihin belli dönemlerinde çok fazla noktada aynısıyla yaşanmıştır! Ancak tarih bizlere öğretilmeyip, ezberletildiği için bunları kitapta göremedik!
Devletlerin sorunları aşma yollarını, ülkeyi büyütmenin metodlarını ıskaladık! Anlayacağınız AKLI devredışı bıraktık!
BATI bizim bıraktığımız AKLA sahip çıktığı için büyürken, kalbimize hançer sapladı. Bizler ise 60 yılı BÜYÜK FOTOĞRAFI görmeden kısır tartışmalarla geçirdik! Birbirinden çok farklı gibi görünen KANATLARIN aynı yerden beslendiğini atladık!
ANADOLU uygarlıklarına baktığınızda çok büyük dersler çıkarmak mümkün!
Bunlardan en önemlisi bence HİTİTLER'dir! Milattan tahminen 2000 yıl önce Avrupa'dan gelerek Anadolu'ya girmek istediler! Ancak geride bıraktıkları tehlikeye rağmen o gün için Anadolu çok daha fazla risk arzediyordu! Galiba toprakların genetik kodlaması böyleydi!
Hititler, bütün kuvvetiyle Anadolu'ya yerleşmek için girseler de bir türlü sonuç alamıyordu! Yerel halklar bu gücü itiyor ve çok kanlı savaşlar yaşanıyordu! Oysa HİTİTLER'in yaşamak için bu topraklara ihtiyacı vardı!
Böylece hem tutunacak hem de büyüyeceklerdi!
Ancak denedikleri her yol yerleşik güçler tarafından püskürtüldü! Yenilgi geldikçe Hitit komutanları vahşileşti! Toplu kıyımlar ve işkenceler baş gösterdi! Ama yine de Anadolu onlara geçit vermedi!
Yıllarca süren bu mücadeleden sonra HİTİTLER'in önde gelenleri oturup bir karar verdi! Hep silaha sarılmış bir millet şimdi bambaşka bir yol izleyecekti! Konsey kuruldu! Kısa zamanda da karar alındı!
Yerli halka BEYAZ BAYRAKLA gidildi!
Her topluluktan temsilci seçildi! Devleti yönetmek adına oluşturulan her kuruma bu halklardan isimler alındı! Yerel halka kan kusturan bütün komutanlar derdest edildi!
Son karar Hititler'e ait olsa da onlara ORTAK muamelesi yapıldı!
Silahı bırakıp AKILLA yönetmek galiba o zamanlara dayanıyordu!
Yılarca çatıştıkları insanlar artık asli vatandaştı! Birlikte yürüyecekleri yolun taşlarını ortaklaşa döşüyorlardı! Yerel halk gidilen yolu kestiremese de gösterilen davranışlardan çok memnundu! Haklı olarak en güzel seçimin bu olduğu fikrindeydiler! Çünkü AKIL Hititler'deydi!
Medeniyeti kuracak ve yükseltecek olan onlardı!
Öyle de oldu!
Kendi içinde birliği sağladıktan sonra ülke büyüdü! İmparatorluk ortaya çıktı!
Tarihe yön veren bir medeniyete imza atıldı! Son karede herkes mutluydu! Ama silahın bırakılması ve karşı tarafı masada ikna etmek tamamen bir AKIL işiydi!
İşte şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşadığı sorun tam da böyle bir şey!
Avrupa başkentlerinde kurulan PKK terör örgütü, AKILLA devredışı bırakılmak istendi! Ankara bunun için, ülkede bizim bilmediğimiz ne kadar gizli HAİN varsa hepsinin listesini cebinde taşıyan ÖCALAN'a gitti! Bu cümleyi ne olur yanlış algılamayın! Öcalan terör örgütü lideri olarak bizim bildiğimiz, sahne önündeki isim! Ama KANDİL'e yıllarca silah satan, uyuşturucudan pay veren, mekap, sabun, kurşun, yiyecek, içecek, ilaç, pasaport, kılık-kıyafet gönderenleri bilmiyoruz! ŞİMDİLİK!
Hepsi kağıt üzerinde TÜRK! Çoğu da İstanbul'da zevk-ü safa içinde yaşıyor!
Bu acı buluşma, yani Öcalan'a gitmeyi AVRUPA beklemiyordu!
Bu kadar AKLI bize çok görüyorlardı!
Ama oldu! Devlet iktidarıyla, askeriyle, MİT'iyle risk aldı!
Çünkü ortada SORUN olarak duran ve ülkenin kanını emen PKK risk almadan bitecek bir yapı değildi!
Gerekli adımlar atılıp ÖCALAN öne çıkınca önce örgüt ŞOKE oldu!
Çünkü açıkça liderlerine karşı gelemezlerdi! Yoksa dağda bir tek genç tutamazlardı! Bunu hazmetmeleri kolay olmadı! Mektuplar bu işe yaradı! Kimsenin bilmediği mektuplarda acaba Öcalan ne diyordu?
İşte PKK'nın geri çekilme hali kaçınılmaz olunca o MERKEZ içerideki bütün birimlerini harekete geçirdi!
Yeni DEVLETİ TEMSİL EDEN HERKES hedeflerinde!
Büyük yıkımı gerçekleştirebilmeleri için de önce Erdoğan'dan kurtulmaları gerekli!
İşte bunun için birbirine benzemeyen laik, muhafazakar, solcu, sağcı kim varsa kenetlendi!
Ben bunu çok önceden biliyordum!
Sadece yakında, hep birlikte, çok net göreceğiz!
Adımlar atıldı, sesler yükseltildi!
Cumhuriyet tarihinin en büyük mücadelesi yakında başlayacak!
Ankara kazanırsa ülke büyüyecek, kaybederse küçülecek!
Üçüncü bir şık yok!
Kararsızlar karşıdaki koalisyona bakarak karar versin! Tabi küçük dillerini yutmazlarsa!