Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 4 Nisan 2013

Derin devlet

Dünkü yazımın başlığı "devlet"ti, bugün ise "derin devlet" oldu!
Türkiye birçok olayı ve kavramı birbirine karıştırdığı gibi DERİN DEVLET tanımını da özünden koparıp bambaşka bir anlama büründürdü. Düne kadar derin devlet dediğimiz şey, Abdullah Çatlı, İbrahim Şahin, Haluk Kırcı, Mehmet Ağar, Teoman Koman ya da Veli Küçük gibi isimlerdi! Bu isimleri suçlamak için söylemiyorum ALGIMIZ böyleydi!
Hatırlayın, PKK lideri Öcalan, Şam'dan çıktıktan bir süre sonra İtalya'da lüks villaya yerleştirildi! Bu olay Türkiye'nin büyük tepkisine neden oldu.
Sokağa dökülen Türkler, İtalyan mallarını boykota başladı. Duygusal ama çok yerinde bir tepkiydi. Bunun üzerine Öcalan, İtalya'yı terk etti, Türk futbolunun simgesi Fatih Terim önce Fiorentina ardından da Milan'ın yolunu tuttu! Hiçbir bilgi olmamasına rağmen sokaktaki insan bu operasyonu yapan ismin Mehmet Ağar olduğu söyledi!
Doğru değildi ama ALGI buydu! En zor şey de algıyı kırmak ve değiştirmekti!
Geçmişte İtalyan P2 Mason Locası'na bağlı çok ünlü üyeler ile PİRELLİ ve FİAT gibi dünya devlerinin patronları MİT müsteşarlarımızı ziyaret emişti!
Müsteşarın yazlığında pek çok konu konuşulmuştu ama uygulamalar hep onların istediği şekilde olmuştu! Ve biz bunları hiç duymaz ve bilmezdik! "Derin Devlet" çarkı dönüyor, çıkan sonuçları değerlendiremiyorduk!
Bize soran ve anlatan da yoktu zaten!
Neyse...
Türkiye, PKK sorununu çözüp etki alanını genişletmek için düğmeye bastı. Öcalan ile görüşmeler, heyetlerin mesaj getirip götürmesi, MİT'in devrede olması gibi AKİL İNSANLAR KOMİSYONU kurulması da işin doğasına uygun bir adım...
Ancak komisyon üyesi isimler açıklandığından beri sosyal medya yıkılıyor! Her türlü espri ile hakaret kol kola gidiyor! Komisyonu meydana getiren 63 kişi üzerinde fırtına kopuyor!
Hülya Koçyiğit'ten Yılmaz Erdoğan'a, Orhan Gencebay'dan Oral Çalışlar'a, Tarhan Erdem'den Lale Mansur'a kadar bütün heyet yerden yere vuruluyor!
Peki bunu yapanlar haklı mı?
Elbette hayır!
Ama bunu söylerken eleştiri yapılacak çok isim olduğu da bir gerçek! 30 yıllık kanlı bir mücadeleden sonra ortaya çıkan isimlerin daha KALLAVİ olması gerekmiyor muydu! Herkesi ikna edecek isimlerin orada olması gerekmez miydi?
İşte bu soruların cevabını vermeden önce biraz geriye gideceğiz.
Bill Clinton çok başarılı bir BAŞKANLIK dönemi geçirmişti.
Üçüncü kez seçilemediği için onun yerine sağ kolu AL GORE seçimlere girdi.
Amerikan halkı sandıkta resmen ikiye bölündü. Hem GORE, hem BUSH yüzde 48 oy aldı! Başkanlık koltuğuna kimin oturacağına Florida'daki Küba Mahallesi karar verecekti!
Ama uzaya giden, çağ açıp çağ kapatan Amerika nedense buradaki oyları bir türlü sayamıyordu!
Akıl dışı gibi gelse de durum buydu!
Florida'daki 25 delegeyi alan Beyaz Saray'a çıkacaktı! Ama sonuç bir türlü belli olmuyordu! CBS, CNN, NBC, MSNBC ve ABC gibi dev kanallar da çaresizdi! Önce Gore'un kazandığını ilan ettiler. Oysa Florida'da sandıklar kapatılmamıştı bile.
Bu yanlış haberler, birçok kişiyi sandık başına gitmekten vazgeçirdi. Haberler geri çekildi. Sonra da Bush'un kazandığı ilan edildi. Bu da yanlıştı! Gerçek bir türlü ortaya çıkmıyordu! Sanki bir el başka bir hesabın peşindeydi! 30 dakika içinde ulaşılması gereken sonuçlar SIR olmuştu!
Günler geçmesine rağmen NET bilgiler ortada yoktu! Ve sonunda iş mahkemeye taşındı! ADALET, Başkan'ın kim olacağına karar verdi!
Başkan BUSH'tu!
Clinton'ın Amerika-Avrupa yakınlaşmasını istemeyen bir güç AL GORE'u da istememişti! Bu güç Amerikan DERİN DEVLETİYDİ!
Yani Amerikalılar oy veriyor ancak sayımı DEVLET yapıyordu!
Üç günlük devlet olmalarına rağmen biz de olmayan DERİN DEVLET onlar da vardı! Ne istiyorlarsa o oluyordu!
"Bizde olmayan" diyorum çünkü 2006'ya kadar ayakta kalan Ankara'daki DERİN DEVLET Türk değildi! Üyeleri TÜRK olsa da hepsi DIŞARIYA bağlı ve onların çıkarlarını koruyan insanlardı!
İçinde asker de, işadamı da, siyasetçi de vardı!
Ama ortak özellikleri DIŞARININ adamları olmasıydı! Bu nedenle Türkiye yabancıların hiçbir operasyonuna karşı koyamıyor ve her seferinde YARA alıyordu! Çünkü yapılacak saldırının ve operasyonun içeriğini bu masanın üyeleri biliyor ancak gereğini yapmıyordu!
Yapmalarını beklemek hayaldi! Çünkü nüfus kağıdında Türk, ama gerçekte TÜRK değillerdi!
Tabii sokaktaki insan bu gerçeği bilmiyor!
Her şeye ideolojik olarak bakıyor!
Laik, Cumhuriyetçi, muhafazakar, ülkücü, Kemalist ya da başka başka şablonlarla değerlendirme yapıyor! Gizlenen gerçeği göremediği için de herkesi vatansever ve Türk sanıyor!
2006'dan sonra Ankara'da bir AKIL meydana gelse de yeni DERİN DEVLET oluşturulamadı! Öyle sanıldığı gibi kolay değildi! Zaman gerekliydi!
İşte Ankara'da DERİN DEVLET olmadığı için 63 kişilik bu Akil İnsanlar Komisyonu oluşturuldu!
Eğer derin devletin adamları kullanılsaydı, yıllardır olduğu gibi yine DIŞARIYA hizmet edip süreç büyük zarara uğrayabilirdi! Yeni masa bunu göze alamadığı için ün ve şöhret sahibi insanları bir araya getirdi!
Herkes bu komisyonu eleştirirken ben olaya farklı baktım...
Ankara bence bu 63 kişiyi bir araya getirip onlara bir misyon yüklemedi!
Zaten "Akil İnsanlar" seçilmez, önemi gereği ortaya çıkar! Ama devlet bu 63 kişinin ismini zikrederek bambaşka bir mesaj verdi:
Yeni DERİN DEVLETİMİZİ yakında kuruyoruz!
Düne kadar "Derin Devlet" tanımını bilerek silahşörlere indirgeyen BASININ en büyük korkusu buydu! Daha doğrusu arkalarındaki gücün!
Ama korkunun ecele faydası yok!
Türkiye tıpkı Amerika gibi, Rusya gibi, Almanya gibi DERİN DEVLET sahibi olacak!
60 yıl onların dediği oldu!
Artık söz milletin!
Hem Türkiye'yi hem bölgeyi bu memleketin çocukları yönetecek!
İlk söyleyen ben olayım istedim...

NOT: 63 kişilik komisyondaki bazı üyelerin DIŞARISI ile dolaylı da olsa ilişkisi var! Yeni devlet bunları kontrol etmek için komisyona aldı!
"Düşmanını yanında taşı!" formülü gereği... Bilginize!