Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 6 Eylül 2012

Çıkıştan önce son uyarı

Her PKK saldırısından sonra belli kesimler ayağa kalkıp ortalığı toza dumana veriyor.
Manşetlerden, köşelerden saldırı üstüne saldırı.
Yazılanlar eleştiri olsa alıp okuyacaksınız.
Ama dertleri "üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek..."
Ağzınızla kuş tutsanız bunlara yaranma şansınız yok.
Peki neden böyle?
Neden yabancılarla birlikte hareket eden çok insanımız var?
Nasıl oluyor da milli çıkarların önüne adını koyamadıkları "gizli gündemler" geçiyor?
Konu uzun ve derin...
Alışkanlıklar, ideolojiler, hayat görüşleri, eğitim seviyesi, tüketim kalıpları, kadın-erkek ilişkileri, mutfak kültürü, düğünler, izlenen diziler, tutulan takımlar, inançlar gibi onlarca nedenden dolayı ayrı düşüp farklı düşünüyoruz.
Birbirimizi anlamak yerine yok saymayı tercih ediyoruz.
Sorun da burada başlıyor!
Ülkenin gündeminden sıra gelmedi ama geçtiğimiz gün CIA Başkanı David Petraeus Türkiye'ye geldi.
Hem İstanbul'da hem Ankara'da çok özel görüşmeler yaptı.
Koca koca jiplerle Çırağan'a giden CIA Başkanı'nı görmeyen kalmadı. Ancak bütün bu koşuşturma arasında Petraeus'la birlikte gelen iki konuk arada kaynadı gitti.
CIA'nın özel uçağıyla gelenlerden biri 2008 seçimlerinde OBAMA'ya kaybeden Cumhuriyetçi John McCain, diğeri de oğul Bush'a kaybeden Al Gore'un sağ kolu Lieberman'dı...
12 yıldır ABD başkanlarının her verdiği görevi eksiksiz yerine getiren Lieberman da aslında McCain gibi Cumhuriyetçiydi...
Ama "Demokrat" yazan tabelanın altında görünmeyi tercih ediyordu!
McCain, Obama'ya seçim kaybettikten sonra televizyonlara çıkıp "Obama birçok yönden etkileyici bir adam. Çok sayıda Amerikalı'ya ilham kaynağı oldu. Senatör Obama'nın başarısı, Amerika'yı ve Amerikalıları gururlandırmalı" dedi.
Bazı BEYAZ SEÇMENLER gözyaşı dökerken, o büyük Amerika'dan söz ediyordu.
Adamlar için milli çıkar her şeyden önemliydi çünkü.
Kenetlenmeyi ve birlikte iş yapmayı bizden çok daha iyi biliyorlardı.
Bu önemli ikili, yani McCain ve Lieberman İstanbul'da çok da kimsenin bilmediği bir lokantayı tercih etti. İkili lokantaya gitmeden önce ne yiyeceklerini işletmeye bildirdi. Özel bir oda onlar için hazırlanmıştı.
Kimsenin görmemesi ve konuşulanları duymaması gerekiyordu!
Öyle de oldu!
Ne yedikleri yemeği, ne de kimlerle aynı masa etrafında buluştuklarını öğrenebildik.
CIA başkanı orada mıydı?
Önemli bir Türk de katılmış mıydı?
Bilmiyorduk!
Ama eski deniz kuvvetleri subayı olan, kullandığı uçak düşürülünce VİETNAM'da 5.5 yıl esir olarak kalan McCain ULUSAL BİR DAVA için buradaydı ve devletine yardımcı olmak için uğraşıyordu!
Belki önemli bir istihbaratçı, CIA'nın kıdemlilerinden biriydi.
Belki Petraeus'un kıramayacağı fikrini almadan iş yapmayacağı biriydi.
Belki de İsrail lobisinin kilit isimlerinden biriydi!
Her ne ise Ortadoğu'da ülkesinin çıkarlarını korumak için çaba harcıyordu.
Lieberman da destek veriyordu!
Adamlar binlerce kilometre uzaktan gelerek BÖLGEYE hakim olmak için çırpınırken bizler burnumuzun dibindeki bir belaya karşı bile tek vücut olamıyorduk!
30 yıldır süren terörden siyasi rant çıkarmaya çalışıyorduk.
Çocuklar toprağa düşerken "hükümeti nasıl yollarız" hesabı yapıyorduk!
Parti amblemleri farklı bile olsa milli çıkarlar etrafında bir türlü toplanamıyorduk.
Suriye ve PKK gibi iki temel konuda bile aynı tepkiyi veremiyorduk!
Siyaset, gazetecilik, televizyonculuk, iktidar hırsı...
Hepsini anlıyorum.
Hepsinin kendi gerçekleri var.
Ama bir de ortada kocaman bir ülke, 80 milyon insan var...
Zor olanı yapıp ayrışıyoruz...
Gelin kolay yolu seçip bayrağın altında toplanalım...
Milletini arkasında gören devlet çok da hızlı yol alır...
Yeni ve büyük Türkiye, Selahhattin Eyyübi'nin kabrine çiçek koyarken orada olun...
Sürüden ayrılanı kurt kapar...
Yol ayrımından önceki son uyarı!
Demedi demeyin.