Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 8 Mayıs 2012

Hakemden hekime

Çakmak, kalem, telefon, pabuç, taş, çakı, ustura, pet şişe, cam şişe, PLAY-OFF'a RENK kattı!
Dün yazı işleri toplantısında uzun uzun cumartesi günü yapılacak DEV FİNALİ konuştuk.
Ne olup biteceğini A'dan Z'ye tartıştık. Herkes fikrini söyledi. Benimki farklıydı. Çünkü önümüzde NÜKLEER BİR BOMBA vardı.
Bu nedenle "Kim şampiyon olur?" sorusuna cevap aramaktan çok "FATURA KİME ÇIKAR?" sorusu beynimi kurcalıyor.
Teknik adam, başkan, kaleci, forvet, seyirci, malzemeci, sağlık ekibi, federasyon, ŞIKLARDAN sadece BİRKAÇI!
Ama benim favorim HAKEM!
Muhtemelen maça CÜNEYT ÇAKIR verilecek. Play-Off'ta hiç maç yönetmedi.
Kariyeri ortada. Geçtiğimiz hafta NOU CAMP'ta Barcelona-Chelsea karşılaşmasında düdük çaldı. Çok da iyiydi. Zaten Avrupa'da yıldızı giderek parlıyor. Yetkililer, bir sorun halinde "Elimizdekinin en iyisini verdik" diyerek kendini savunacak.
Çünkü asıl mesleği sigortacılık.
Merkez Hakem Kurulu FİNALİN KASKOSUNU bedavaya getirmeye çalışacak. Tutarsa iyi, tutmazsa ÇAKIR pert olur!
Burası Türkiye... ŞİKE davasında başkan, yönetici, menajer, futbolcu, kaleci, hukukçu yani ne ararsan var. Ama bir tek HAKEM yok.
Şimdi elbirliği ile KİRLETTİĞİMİZ futbolu ÇAKIR'ın düze çıkarmasını bekleyeceğiz.
Umarım şamPİYON olmaz.
Hakemden HEKİME geçelim... 28 Şubat'ta en çok örselenen o oldu! Aslanların önüne atıldı. Hem de nedenini bilmeden.
Dün Mustafa Kahramanyol Hoca'nın telefonunu çaldırdım. Sorularım zaten hazırdı. 28 Şubat soruşturması sürecinde onunla konuşmamak olmazdı. "Buyurun" der demez sorularımı sıraladım...
Hocam 28 Şubat'ı nasıl yorumluyorsunuz?
Postmodern darbenin arkasında Doğu Aktulga ile Çetin Doğan vardı.
İkisi de AŞIRI SOL eğilimliydi. Çevik Bir'i uygulayıcı olarak kullandılar.
Genelkurmay Başkanı Karadayı da perde arkasında kalarak herkesi yönetti.
Sizde mi Doğu Aktulga diyorsunuz?
Kuleli Askeri Lisesi komutanıyken kendisi hakkında birçok şikayet alındı.
Demirel'e kadar ulaştı bunlar. Ancak Süleyman Bey bir şey yapmadı.
Öğrencilerin aileleri çok ısrar etti ama sonuç çıkmadı.
Bu SOL grubu nasıl tanımlıyorsunuz?
Orduda çok destekçisi yoktu. Ama güçleri vardı! Ordu genel olarak milletçi-muhafazakardır. Ama bunlar insanları yıldırdı.
Nasıl?
Bakın unuttuğum bir isim var.
İstihbaratın başında olan ÇETİN SANER. Daha o alınmadı. O ve ekibi yalan yanlış rapor, fotoğraf ve belgelerle kendileri gibi düşünmeyen PERSONELİ ordudan attırdılar. Büyük zulüm yaşandı.
Çetin Paşa'nın ismi çok gündeme gelmedi!
Narlıdere'deki ŞATOSUNDA yaşıyor.
Evi kale gibi. Girmek mümkün değil. Beni de attıran oydu. Boşandığım eşime para ve iş teklif ederek yalan yanlış sözler söylettirildi.
Siz ne yaptınız?
Atıldıktan sonra bir gün Narlıdere'deki eve gittim. Beni kabul etmez diye düşünerek ortak bir dostun adını verdim. Kendimi MUSTAFA ALBAY olarak tanıttım. Ben aklına gelmedim. İçeri girdiğimde, ev boş içki şişesi ve Genelkurmay evrakından geçilmiyordu. "Bana bunu niye yaptınız?" diye sordum, sadece sustu.
Hiç destek görmediniz mi?
Demirel'e gittim. Durumu anlattım. "Beni 9 yıl duvarların arasına atana nasıl yapma derim" diyerek kendini savundu. Arkamda ve yanımda kimse olmadı.
Sivil uzantılar için fikriniz?
Gülhane'de çok temiz bir arkadaşımız vardı. Aziz Hacıbektaşoğlu... Dünya görüşümüz ayrıydı ama çok temiz biriydi. Bir gün BÜYÜK BİR GAZETENİN yan kuruluşu olan şirketin CEO'su AIDS ÖLÇER bir aparat satmak için geldi.
Albay beğenmedi ve uygun görmedi.
Çevik Bir'in istemesine rağmen ALET testleri geçemedi. Genel müdür kapıdan çıkarken, "Albay başına gelecekleri hesap et" diye tehdit etti.
Ve albay 2 ay sonra atıldı! Bundan daha güzel SİVİL uzantı mı olur!
Başka ne hatırlıyorsunuz o döneme ait?
Sarmusak onbaşı davasına bakan iki hakim vardı. BERAAT verince Denizciden KARACIYA çevrildi. Daha sonra da atıldılar. Bunun için Erdal Şenel ve Hurşit Tolon çok uğraştı.
Yalan yanlış belgelerle çok kişinin canı yakıldı. İSTİHBARAT diye bir birim o zaman oluşturuldu. Ve ondan sonra istedikleri gibi at oynattılar...
GATA'de neler oldu o dönem?
Dişçi bir BİNBAŞI vardı. Bunların adamıydı. Ne var ne yok onlara götürüyordu. Düşünün, bir grup sizinle uğraşıyor ve nasıl saldıracaklarını bilemiyorsunuz...
Çok acı...
28 Şubat operasyonu burada biter mi?
Bitmemeli... Sonuna kadar gidilmeli. Yoksa yarım kalır. Adaletsiz olur. Kim işbirliği yaptıysa cezasını çekmeli. Basın ve patronlar dahil... Bir de unutmadan, 28 Şubat'tan sonra MIZIKA OKULU'nda PAŞALAR toplandı. Darbe istiyorlardı. Biri çıkıp "Halk desteği yok, yapamayız" dedi.
Bir Tuğgeneral fırlayıp, "Stadlara iki milyon insan doldururuz. Kurşuna dizdik mi kimsenin gıkı çıkmaz" dedi...
Balyoz'da da aynı iddialar vardı!
Kafa aynı, iddialar da aynı olacak tabii...