Tarihi 6 Mart 2015

Amaç dolar değil anlamadın mı!

Kura saldıran faizciler, TL cinsi yatırım araçlarından çıkarak 2.58'lerden dolar toplayıp zararı bile göze alıyor. Ama asıl amaç dolar değil... Faizi kullanıp ekonomide kriz ortamı oluşturmak. Bunun için kurdan zarar etmek lobi için çok da önemli görünmüyor


Türkiye'de
ne zaman faizler konuşulmaya başlasa, dolar kuru bir anda yukarılara doğru tırmanışa geçiyor. Piyasa uzmanları her ne kadar 'bütün dünyada dolar değerleniyor' diye kendilerince açıklamalar getirmeye çalışsa da görünen köy kılavuz istemiyor. Gezi kalkışmaları ile başlayan süreç faiz bahanesiyle devam ediyor. Ekonomiye saldırı şu aralar kur üzerinden yapılıyor.
Sağ olsun bizim Merkez Bankamız da buna adeta çanak tutuyor...
Düşünün; dolar kuru 2.57'leri 2.58'leri görüyor ama faizin kaymağını yiyen 77 bin kişilik gurup 'zarar ihtimali olsa bile' TL cinsi yatırım araçlarından çıkıp dolara doğru koşuyor. Dolar almasalar bile öyle bir suni ortam oluşturuyorlar ki ülkede döviz yokmuş gibi bir havayla yine kuru yükseltiyorlar. Ekonomiye saldırıp dolar operasyonu yapanların 2 düşüncesi var:
1- "Biz bu saldırıları devam ettirir, Merkez Bankası'nın da desteği ile kuru 2.60'ların üzerine çıkartır, zarardan kurtuluruz."
2- "Ne olursa olsun, kurdan zarar da etsek asıl amaç dolar değil. Hedef faiz ve arkasındaki ekonomiyi çökertme planı. Onu başarmak için kur zararı göze alınabilir."

GEZİ'DE BAŞLATTILAR

Gezi kalkışması ve ardından 17-25 Aralık darbe girişimlerinden bu yana oynanan oyun aslında basit bir şekilde böyle ilerliyor. Siyasetçiler, piyasayı iyi okuyan gerçek ekonomistler, üreticiler, sanayiciler yatırımcılar faizin düşmesi gerektiğini söylüyor.
Ardından lobinin yerli yabancı sözcüleri hemen ortaya çıkıp "Faiz düşerse dolar artar" tehdidini savuruyor. Bir süre sonrada yerli işbirlikçi bankaları da yanlarına alıp, spekülatif kur atağına başlıyorlar.
Kur suni biçimde yukarı doğru oynayınca da oluşan panik havasından faydalanıyorlar. Faizler düşmüyor, yüksek kurun getirdiği kârı lobiler cebine koyarken, fırsatçıların değiştirdiği etiketlerle olan vatandaşa oluyor. Sebze meyvede, ulaşımda ve direkt akaryakıtta fiyatların yukarı çevrilmesinin bahanesi olarak hep kur gösteriliyor. Başta gıda olmak üzere birçok üründeki fiyat artışları enflasyon olarak geri dönüyor, faiz indiriminde zaten nazlanan Merkez Bankası için bulunmaz nimet oluyor.

OYUN BOZULACAK
Bu kısır döngü ile lobi istediğine kavuşuyor, Türk milletinin parası başkalarının cebine faiz geliri, kur kârı olarak aktarılıyor. Fakat enerji fiyatlarındaki düşüş lobinin bu noktada çok daha ileri gitmesini engelliyor.
Biz ekonomimizin güçlü altyapısı ve kendi dengeleri içinde bu oyunu bozacağına, kurun makul bir seviyede dengeyi bulacağına inanıyoruz. Kurun dengeleneceği seviye bir açıdan cari açık ve ihracat için de avantaj olacak.