2010 Mayıs ayında merkezinde, Doğan Medya'nın bulunduğu Boğaziçi hanedanınca genel başkanlığa getirildi. O günden bu yana 2 bin 555 günde (7 yıl) kırılması zor 2 rekora imza attı:
1) Seçim Kaybetme Rekoru: 7 yılda 8 seçim kaybetti.
2) Adam Değiştirme Rekoru: 7 yılda 7 parti sözcüsü ve 130 genel başkan yardımcısı değiştirdi. Son değişiklikler, genel başkan adaylığına soyunan Selin Sayek Böke'nin istifa etmesiyle gerçekleşiyor. Sekizinci sözcü Bülent Tezcan göreve başlarken, çarşamba günü yardımcıları arasında 3 değişiklik daha yaparak, kendi rekorunu egale edecek. Son değişiklikte bir sürpriz var.
Selin Sayek Böke'yi öne çıkarak ekipten Aykut Erdoğdu, bir siyasi manevrayla Böke'den boşalan 'ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcılığı' koltuğuna oturuyor. Selin Sayek Böke'yi öne iten ekip olarak, bir diğer genel başkan adayı Özgür Özel, Aykut Erdoğdu, Veli Ağbaba, İlhan Cihaner gibi isimlerin olduğu biliniyordu. Aykut Erdoğdu'nun çark edişi herhalde Böke'ye iyi bir ders olacaktır.
SELİN SAYEK BÖKE'Yİ ÇIKARANLARIN MANEVRASI: CHP yönetiminde Selin Sayek Böke'nin aniden istifa etmesinde bir medya grubunun telkinleri olduğu yolunda güçlü bir inanç var. Nitekim Böke de ilk geniş açıklamasını Hürriyet'in kankası Cumhuriyet'e verdi. Başlıklar, Bir 'sosyal demokrat parti projesi'nin Selin Sayek Böke üzerine kurulacağını gösteriyor:
"CHP'yi bırakmıyorum. Bilakis, parti içi demokratik zeminlerde, delegenin, seçmenlerin beklediği siyaseti de yapacağım iradesini ortaya koydum.
CHP, laik, demokratik solda, bugünkü düzen altında ezilenlerin sesi olmakla yükümlü siyasi alternatif olmak zorunda...
CHP, yarınları tartışmalı, olağan kurultay sürecinde partinin tabanından başlayan bir siyasi tartışma olmalı. Önemli olan partinin, 'Sen kalk ben oturayım' siyasetiyle değil, 'Oturduğumda yön vereceğim siyaset'in ne olduğunu tartışabilmesi... Sosyal demokrat bir partiyi diğerlerinden ayıran da bu... Bize öncelikle düşen, bu milyonların dışında kalanları ikna etmek değil. O milyonlara sahip çıkmak. İşte bu duygunun yaşatıldığından tereddüt duydum.
Siyaset ve demokrasi, bireyin siyasi partiler dışında örgütlenebildiği, siyasi partilerle ortaklaşabildiği bir zeminde olur.
Dolayısıyla siz yoksanız, sokakta anayasal demokratik hakkınızı kullanamıyorsanız demokrasi eksik olur. Siyasi iktidarı getirecek olan, önce inandığınız meselenin resmini net koymak. Sosyal demokrat parti olarak, farklı görüşleri içeride demokratik biçimde ifade etme imkânı bulmalıyız. Türkiye'de kimlik siyasetine sıkışmış dili, üretim, bölüşüm, ekonomi konuşan bir siyaset diline taşımaya dönük değişimde bulunmalıyız." Böke'ye bu lafları ettirenler belli.
İstanbul Baronları-Boğaziçi hanedanınca genel başkan adayı olarak soyundurulan Böke yürüyor. Çünkü IMF-Dünya Bankası-Bilderberg gibi derin networkları olan uluslararası destek bu işi iyi bilir, planlar, zamanın ruhuna göre düğmeye basar.
ÇATI ADAY İLHAN KESİCİ TUTAR MI? Hayır bileşenleri çatı aday arama seanslarına başladı.
Değişik isimler havada uçuşurken, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin ismi televizyonlarda konuşulur oldu. SONAR Araştırma Başkanı Hakan Bayrakçı, 2019 yılında yapılacak olan Başkanlık seçimi için CHP'ye aday önerisinde bulundu. Bayrakçı, "CHP'nin suyundan, şerbetinden içmiş olmalı ama merkez sağa da hitap edebilmeli, milliyetçilere de hitap edebilmeli, Kürtler ile barışık olmalı" dedikten sonra aday olarak İlhan Kesici ismini söyledi.
SONUÇ : 1994 yılı yerel seçiminde Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın karşısına, DYP-Bedrettin Dalan'ı, ANAP-İlhan Kesici'yi, SHP-Zülfü Livaneli'yi çıkarmış;
Erdoğan eski partilerin adaylarını ezerek İstanbul Belediye Başkanı olmuştu. CHP'nin çatı adayı İlhan Kesici olursa, ilginç bir durum ortaya çıkacak. ERDOĞAN, BİR DAHA ESKİ TÜRKİYECİLER'İ TARİHİN TOZLU SAYFALARINA GÖNDERECEK DEMEKTİR.
