Kosova'dan, Niğbolu'dan, Varna'dan, İstanbul'dan.
Anıyor her biri bir vak vak'ayı heybetle bu an; Belgrad'dan mı?
Budin, Eğri ve Uyvar'dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra dağlardan mı? Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!
Adalar'dan mı?
Tunus'dan mı, Cezayir'den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi.
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor; O mübârek gemiler hangi seherden geliyor? Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine. Çok şükür Allah'a, gördüm, bu saatlerde yine.
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı..." Süleymaniye'de 'bayram sabahı'nı böyle anlatıyordu Yahya Kemal Beyatlı. Doludur gönlüm ışıklarla 17 Nisan sabahı. Aziz milletimizin çizdiği muhteşem tabloya doya doya bakıyorum.
Büyük milletimizin yaşattığı demokratik devrimden çok mutluyum. Gururluyum.
Dünyaya verdiği demokrasi dersinin sevincini yaşıyorum. 16 Nisan'da ne oldu?
Bu tarihi günün anlam ve önemini ve tarihte yer alacağı mümtaz yeri geniş bir perspektiften hep birlikte değerlendirelim.
16 Nisan'da ne oldu? Büyük millet, Batı'nın gözünün içine bakan vesayetçilerin, darbeci zihniyetlerin, Cumhuriyet'in ayaklarına vurduğu, kollarını çalışamaz duruma getirdiği prangaları kırdı. Parçaladı. 16 Nisan'da hepsi birbirinden çok güzel ve anlamlı mesajlar verdi. Yeni Türkiye'nin koordinatlarını belirledi... Aziz milletimiz 2007'de, "Cumhurbaşkanını ben seçeceğim" demişti. 2014'te, Büyük Lider Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı'na bizzat kendi elleriyle seçmişti. Ve 16 Nisan 2017'de "Ben başladığım işi yarıda bırakmam. Son neşteri atıyorum.
Seçtiğim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ayaklarına dolanan ipleri koparıyorum' dedi. Nihayetinde, Türkiye'ye uzanmış Haçlı kuşatmasını paçavraya çevirdi. 1961 ve 1982'de darbecilerin Anayasa yapma rezilliğine son verdi. Bizzat kendi elleriyle Anayasa yaparak, egemenliğini engelleyen mekanizmaları, enstrümanları devre dışına itti. 15 Temmuz'da CIA-NATO gladyosukuklası FETÖ'cülerin, arkasına gizlenen darbecilik zihniyetinin kalıntılarının, Türkiye'yi işgala yönelik rezil eylemlerini püskürten aziz millet, 17 Nisan'da yeniden ayağa kalktı. Kuşatmaları kırmanın yolunu açtı. Değişim durdurulamazdı. Zamanı gelen fikirlerin önü kesilemezdi. Büyük Türk Milleti, değişimin kodlarını çizerek, 2023-2053-2071 vizyonunun arkasındaki duruşunu tahkim etti.
Türkiye gelecek yüzyıllık hedefe kilitlenirken, siyaset kurumu da yenilenecek. Siyasal davranış, siyaset sosyolojisi farklılaşacak. Çok partili siyasi hayatın başlangıcından 2000'li yıllara kadar farklı dönemlerde, demokrasimizin içinde bulunduğu sorunların aşılması için yoğun mücadeleler verilmiştir. 2002 sonrası, toplumsal ve siyasal hayatta belirgin hale gelen sorunların çözümüne ilişkin olarak son 15 yılda Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı DEĞİŞİM DEMOKRATİKLEŞME hamleleri gerçekleşti. Atılan adımların temel amacı, belli odakların ve bürokratik oligarşinin iradesiyle şekillenen yönetim sisteminin tasfiye edilip yerine MİLLET İRADESİNİN egemen olduğu demokratik bir yönetim sisteminin tesis edilmesiydi. Demokratikleşme ve özgürlüklerin genişletilmesi hiçbir zaman bitmeyecek bir yolculuktur. 17 Nisan sonrası, demokrasinin kurumsallaşması ve vesayetçi zihniyetin yerine gerçek MİLLET İKTİDARININ kurumsallaşması söz konusudur.
SONUÇ: Yeni bir dünya, yeni bir Türkiye var. Süreç, ekonomik, toplumsal, siyasal, kültürel koşullarda bir dizi değişimi getiriyor ve onlarla birlikte ilerliyor. "Büyük dönüşüm" adı verilen süreci hızlandırmanın miladı 17 Nisan olacaktır. Küresel liderimiz Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde, inanıyoruz ki Türkiye, gerekli değişim ve dönüşümü, reformları gerçekleştirdiği müddetçe Avrasya'nın kalpgahında çok daha önemli bir aktör haline gelecek; güçlü ekonomisi, ileri demokrasisi ve aktif dış politikasıyla dünyanın yükselen yıldızı olmayı sürdürecektir. PRANGALARDAN KURTULAN TÜRKİYE
CUMHURİYETİ'NİN 21. YÜZYIL YÜRÜYÜŞÜ MÜBAREK OLSUN.
