BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 13 Mart 2017

Tek dişi kalmış canavar!

Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan: "Hollanda yaptıklarının bedelini ödeyecek. Benim bakanlarıma edep dışı davrananlar hesabını verecektir". Nokta. Avrupa çirkin yüzünü bir kez daha gösterdi. "Tek dişi kalmış canavar" yeniden hortladı.
Almanya'nın gözünün içine bakan Hollanda, 400 yıllık tarihi Türkiye-Hollanda dostluğunu utanmadan bir kenara itti.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, yüz karası taktiklerle demokrasi için kara bir güne imza attı. Faşistlere yenik düşen Hollanda'ya bakınca, "SCHANDE (UTAN-YÜZ KARASI)" demek geçiyor içimizden. Hollanda hükümetinin bakanlarımızı engellemesi ve barışçıl gösterilere karşı güç kullanma kararı, Avrupa'da demokrasi için kara bir gündür.
Hem de kadın bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya'ya yapılanlar utanmazlıktır, arlanmazlıktır. Asla affedilecek tavırlar değildir. Değer mi, Hollanda Başbakanı, seçim kazanmak için faşistlerin dümen suyuna girmeye? Faşizmden medet umarak, yüzyılların Türk-Hollanda dostluğuna ihanet etmeye? Hollanda hükümeti İslam karşıtı faşist uygulamalara yenik düşürken, sadece Türkiye'ye değil, tüm Müslümanlar'a karşı ilan edilmiş bir Haçlı Seferi kararı vermiştir.
Aile Bakanımıza Hollanda'da hiçbir şekilde insanlığa sığmayan, diplomatik teamüllere uymayan, demokrasiyle bağdaştırılamayacak tavırlarınızı görünce tek kelime ile SCHANDE diyoruz.
Yıllarca, demokrasi, insan hakları laflarınızı dinledik. Söyledikleriniz yalanmış. Bir aldatmacaymış. Antidemokratik, faşizan ve 2. Dünya Savaşı öncesi Avrupa Nazizmini hortlatan tavırlarınız bir anda ortaya çıkabiliyor. Türkiye tarihin derinliklerinden geliyor. Arkamızda bin yılların büyük devlet olma alışkanlığı, adalet ve insanlığı var. Hiçbir zaman sömürgeci olmadık. Ama tek dişi kalmış Avrupa'nın yüzkarası tarihi belleklerimizde. Büyük Türkiye'nin hem de kadın bakanı Hollanda'ya girecek, vatan toprağı konsolosluğuna gitmek isteyecek, barikatlar kurulacak, engeller kurulacak, polis muamelelerine tabi tutulacak. Ayağa kalkan Türk evlatları üzerine köpekleri, atlı polislerinizi süreceksiniz. Bunlar, yüz karası tavırlardır. Bunlara asla hiçbir medeni devletin, toplumun cesaret dahi edememesi gerekir, ama yaptınız.
Büyük bir trajediye imza attınız. Hortlayan Nazizm, faşizm fırınlarına odun attınız.
Bir seçim kazanmak için bunları yapmaya değer miydi, Başbakan Mark Rutte?
Bakanlarımızı sokmadığınız topraklarda dünlerde büyük bir imparatorluğun evlatları geziyordu. Sizler, Ortaçağ'ın karanlığında yaşarken, Türk-İslam medeniyeti adaleti, insanlığa saygıyı sizlere öğretiyordu. Hiçbir ülkenin, hiçbir farklı dinde olan mazlum ülkelerin kanını emmiyordu.
Bakanlarımız topraklarınıza bir darbe anayasasının maddelerini değiştirecek maddeleri anlatmak için geliyordu. Hem sizin hem Türkiye'nin vatandaşlarıyla bir araya gelmek için hareket ediyorlardı.
Almanya'nın gözünün içine ardı ardına planlı ve sistematik şekilde engellediniz. Demokrasiyle, insan hakları beyannamesine ihanet ederek tavırlar sergilediniz. Avrupa'da son birkaç yıldır yaşanmaya başlanan İslamofobi ve Türkiye karşıtlığına destek verdiniz.
Değer mi faşistlerden oy almak için yollara dökülmeye. Sadece 80 milyon Türk insanının değil, 2 milyarlık İslam dünyasının da dostluğunu kaybettiniz.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, yaptıklarınız yanınıza kar kalmayacak. 21'inci Yüzyıl'da bir kez daha gördük, İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy'un 'O tek dişi kalmış canavar'ını.

SONUÇ: Yeniden hortlamış Avrupa'yı, yaşanmaya başlanan İslamofobi ve Türkiye karşıtlığına baktıkça hırsımız artıyor. Tek dişi kalmış canavarı, kendi mecrasında boğmak için duygularımız kabarıyor.
Türkiyemiz 16 Nisan'daki demokrasi sınavından başarıyla geçecek. Büyük Türk milleti 16 Nisan'da Türkiye'de, Avrupa'da sandıklara gidecek.
EVET'ler sadece darbe anayasası maddeleri değiştirmeyecek, sizlerin de yaptığınız demokrasi dışı tavırları tel'in manasında olacaktır.