BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 13 Şubat 2017

Küresel nabız Ankara’da atıyor

Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın, "Dünya beşten büyüktür" dediği küresel güçlerin Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'daki paylaşım serüveni maalesef sürüyor. Bugün yaşananların Birinci Dünya Savaşı öncesinden hiç farkı yok. Olanlara bakarken yüzyıl öncesinden bu yana fazla bir şeyin değişmediğini görüyoruz. "Tarih bir tekerrürden ibaret".
19. Yüzyıl baştan sona Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere, Fransa, Rusya Almanya arasında geçti.
Ruslar'ın sıcak denizlere açılma stratejisi, Almanlar'ın Bağdat planı, İngiliz ve Fransızlar'ın Ortadoğu, Afrika, Basra Körfezi egemenlik alanlarını genişletme stratejileri birbirini kovaladı.
1915-1918'lerde Birinci Dünya Savaşı'yla, Türk-Osmanlı İmparatorluğu'nu yıktılar. Topraklarını cetvellerle böldüler. Türkiyemiz'i, 5 milyon kilometre kareden 780 bin kilometre kareye sıkıştırdılar. Koca bir 20. Yüzyıl boyunca, Rusya ve Amerika tepişti.
İngilizler'in kirli tezgâhları ve şeytanın aklına gelmeyecek kumpasları, sinsi tuzakları, ihanetleri birbirini takip etti.
En büyük dolapları hâkimiyet kurdukları Müslüman coğrafyada uyguladılar.
Parçaladıkları Osmanlı topraklarında dinmeyen kana, gözyaşlarına sebep oldular. Kafkaslar'dan Orta Asya'ya dek uzanan bölgelerde, Müslümanlar'ı parçalayarak, birbirlerine düşman yaparak, İslamiyet'in içini boşaltmaya yönelik hainleri kucaklayarak istismarlarını sürdürdüler.
2017'lerde, bir yüzyıl boyunca sahneye konan ve tekrar tekrar sergilenen, "emperyal oyun stratejileri" döndü dolaştı, Tayyip Erdoğan'la beraber silkinen, küllerinden doğan yeni Türkiye gerçeğiyle karşılaştı.
Müslümanlığın tek kalesi, Türkiye'nin dik duruşlu, bağımsız stratejileri küresel güçlerin türlü oyunlarına rağmen esnemedi. Büyüyen Türkiye'nin önünü kesemediler.
15 Temmuz'da rezaletin daniskasına imza attılar. FETÖ, PKK, DHKP-C, DEAŞ, yerli işbirlikçileri, beşinci kolları, beynini haçlı-siyonistlere kiralamış kuklarla Anadolu'yu işgal edemediler.
15 Temmuz'dan sonra bir başka dönem açıldı. Döndüler, dolaştılar, Ankara'ya akın etmeye başladılar.
İngiliz Başbakan Teresa May, Alman Başbakan Merkel, CIA Başkanı Pompeo, BM Genel Sekreteri Guterres, İngiltere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Stuart Peach, Ankara'nın kapısını aşındırıyor.
Dünyanın güç merkezinin Atlantik'ten Asya'ya kaydığı ve adı konmamış bir küresel savaşın yaşandığı bir zaman diliminde ateş çemberiyle örülen Ortadoğu'nun gözde ülkesi Türkiye'ye Batılı liderlerin biri geliyor, biri gidiyor.
Neden acaba? Trump-Putin dünyayı domine ederken, Tayyip Erdoğan 3'üncü güç oluyor.
Artık, küresel nabız Ankara'da atıyor. 100 yıllık parantezi kapatıyoruz.
Bu sefer parçalanan Osmanlı yok.
Kafasını kaldıran, yeni yüzyıla damga vurmaya çalışan Tayyip Erdoğan liderliğindeki Yeni Türkiye var.
Büyük Türkiye olmaya karar vermiş, 80 milyonluk bir ülke var. Türk-İslam medeniyetini canlandırmaya karar vermiş, bir Türkiye var.
Yeni etapta Ortadoğu'da taraflar birbirini yoklarken, CIA Başkanı Pompeo ilk yurt dışı gezisini Ankara'ya yaptı. Türkiye'den bilgi almaya değil, çünkü her şeyi bizim kadar biliyorlar.
Berlin duvarını yıkan perde arkasındaki Pompeo, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yeni yüzyıla damga vurmaya hazırlanan Tayyip Erdoğan'ın nabzını tutmaya geldi.
Bundan sonra, İngiltere-ABD, Fransa, Rusya "paylaşım savaşları"nı Müslüman halklar üzerinde eskisi gibi devam ettiremeyeceklerini anlayacaklar.
Dünya siyasetinin kabuk değiştirdiği, Batılı liderlerin değişime uğradığı bir dönemde Trump-Putin-Tayyip Erdoğan'ın domine ettiği yeni sürecin nabız atışlarına tanık olunacaktır.

SONUÇ: Bugün 80 milyon, 2025'lerde 100 milyonluk ülkemizin kaderini değiştirecek, yeni yüzyılın büyük oyuncusu olmaya aday Türkiyemiz, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle sıçrama yapma noktasında bulunuyor. Aziz milletimiz, sandıklara atacağı her EVET oyuyla küresel tezgâhları da bozacaktır.