BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 19 Ocak 2017

Dinamik yönetim

Gerçekleşmekte olan TBMM oylamalarının ismini tam koyalım.
BUNUN ADI: YENİ YÜZYIL, YENİ TÜRKİYE VE DİNAMİK YENİ YÖNETİMDİR.
Başbakan Binali Yıldırım ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ellerinin birleşmesini iyi okumak lazım.
İki liderin ellerinin birleşmesi sadece bir anayasa değişikliği gerçekleştirmenin çok ötesinde anlam ve manalıdır. 15 Temmuz'daki GLADYOFETÖ darbe girişimi başlı başına ülkeyi sarsacak kanlı bir girişimdi.
Türkiyemiz adeta terörle sınanıyor.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın "İstiklal Harbi'nden bu yana en büyük mücadeleyi veriyoruz" sözleri bir hakikate işaret ediyor. Yabancı istihbarat servislerinin kurduğu, yönettiği DEAŞ, PKK, FETÖ başta olmak üzere birçok terör örgütü Türkiye'nin üzerine salınmış durumda.
Milletimizin birliğine kurşunlar atılıyor.
Böyle büyük saldırılar karşısında, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türk Devlet Aklı, sınır ötesinde Halep-Musul arasında savunma hatlarımızı kuruyor. Küresel güçlerin koridorlarını, haritalarını paçavraya çeviriyor. Amerika'da yeni Başkan, Rusya'da Putin ve Türkiye'de Tayyip Erdoğan, yeni dönemin belirleyici aktörleri.
Türkiye'yi yanına çeken güçlü hale gelecek.
Bağımsız, kendi ulusal çıkarları yönünde hareket eden bir Türkiye ile pazarlık etme zorunluluğunda kalacaklar. Bu pozisyonumuzdan, Batı emperyalizmi, Derin Amerika-Avrupa rahatsız. O nedenle Türkiye iyice köşeye sıkıştırılarak pes ettirilmek isteniyor. İçte ve dışta Türkiye, böyle hayati konularla uğraşırken, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle, dinamik bir yönetime geçmenin arifesindeyiz.
Dinamik yönetim demek, büyük oyuncu olmak demek. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle, İKİ BAŞLILIK ortadan kaldıracak, dinamik yönetim anlayışıyla Türkiye, El Bab'ı kontrol altına alırsa Halep-Menbiç yolunu kontrol edecek, PYD koridorunu kırmış olacak, Afrin'e Menbiç'e yönelebilecek, Musul'a yönelecek.
Onun için, Başbakan Binalı Yıldırım'la MHP lideri Devlet Bahçeli'nin birleşen elleri, Türkiye'nin önünü açıyor. Böyle bir geleceğe CHP'nin karşı çıkması manidardır. CHP ve arkasında toplanan eski Türkiyeciler, anayasa değişikliğine karşı çıkarken, aslında, yeni yüzyılda Büyük Türkiye olmamızı sağlayacak dinamik yönetime karşı çıkmaktalar. 67 yıldır, seçim kazanıp iktidar olamayan CHP, yeni yönetim sisteminde bir 67 yıl daha iktidar olamayacak ondan. 2007 yılında AK PARTİ'YE Cumhurbaşkanı seçtirmediler. O dönemin CHP lideri Deniz Baykal, 367 garabet, akıl dışı, insafsız, kararı alan Anayasa Mahkemesi, 27 Nisan e-muhtırasını bizzat yazdığını söyleyen (öyle değil, yazan cunta idi, neyse) Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Doğan Medya-Cumhuriyet medya, Cumhuriyet mitinglerini organize eden gladyo suçludur.

SONUÇ: Bugün, "hayır"cı cephede toplananlara bakınız, yine aynı koalisyon. Sadece, karşı çıkan koalisyona bakmak,
YENİ YÜZYIL-YENİ TÜRKİYE-YENİ DİNAMİK YÖNETİM kararının ne kadar doğru, ülkemiz için ne kadar yararlı, faydalı, akıllı bir hamleler olduğu anlaşılır.