BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 15 Ocak 2017

Kıbrıs Türk Devleti

Müslüman Türkiye'ye yönelik Haçlı seferlerinin 1099'da başladığını, yaşadığımız günlerde de 21'inci Yüzyıl HAÇLI SEFERLERİNİN devam ettiğini ısrarla yazarken, BÜYÜK RESMİ ortaya koyuyoruz.
Türkiye'nin yetiştirdiği önemli stratejistlerden Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, BÜYÜK RESİM isimli kitabında ufuk açan notlar vermektedir:
"Olanların arka planını görmek için farklı zaman ve yerlerde gelişen olayları parçalayarak değil de bir bütün olarak değerlendirmek, detayda boğulmayıp olayın nereye yönlendiğini incelemek, büyük liderliğin özelliğidir." Çok doğru. Büyük Liderlik, "Büyük Resmi" herkesten önce görmek, bütüncül bakışla ön almak, geleceğe hazırlık yapmak yani A, B, C, D gibi alternatifli planlar hazırlamaktır.
Nitekim Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki Türk Devlet Aklı, bölgesel ve küresel birçok alanda hazırlıklı olduğundan, Türkiye'mizi kuşatan Küresel Odaklara karşı muhteşem karşılıklar veriyor. Doğaldır, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan stratejileri karşısında BATI EMPERYALİZMİ'nin (güçlüler koalisyonu) uykuları kaçıyor, şaşırmış durumdalar.
Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, TÜRK MİLLETİNİN yüzyılda bir çıkardığı Büyük lideriyle yıkılmaz kale olarak durduğunu her gün biraz daha net görüyorlar. 15 Temmuz CIA-Pentagon-NATO Gladyosu FETÖ darbe girişiminden sonra neye uğradıklarını hala anlayamadılar. Dört koldan saldırıyorlarsa da Büyük Türk Milletinin Birlik ve Beraberlik Kalesi karşısında eriyorlar. Türkiye'miz emin adımlarla yürüyor. Nitekim 3 köklü işi çözüyoruz.
1) Türkiye'mizin 21'inci Yüzyıl dinamik yönetim biçimini belirleyecek Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz.
2) BATI emparyalistlerin Kuzey Suriye koridorunu paçavraya çeviriyoruz.
Halep-Musul hattını tahkim ediyoruz.
3) Türkiye'nin Akdeniz'deki boğazı Kıbrıs'ın geleceğinde Küresel oyunculuk sergiliyoruz.
Kıbrıs'ı yutmaya çalışan Küresel Odaklara karşı Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın izlemekte olduğu stratejisini değerlendirelim: Kıbrıs, bugünlerde küresel stratejik hamlelerin tam ortasında duruyor.
Kapsamlı çözüm için müzakerelerin sürdüğü Kıbrıs için, Türkiye'nin Doğu Akdeniz aktörlüğü, Avrupa'nın enerji güvenliği, Rusya'nın yeniden küresel güç olma arzusu, ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu'nun geleceği konularında çizmekte olduğu yeni haritalar bağlamında belirleyici özellikte. Kıbrıs'ta yapılan hamleler, adadaki iki toplumun geleceğini belirlemeyecek sadece. Kıbrıs Satranç masasında esas kavga, ŞAH'ın teslim alınması, yani Kıbrıs'a 21'inci Yüzyılda hâkim olacak güçlerin önümüzdeki yıllara göre kurguladıkları stratejilerin uygulanmasıdır.
KIBRIS SATRANCINDA TÜRKİYE'NİN A PLANI...
TÜRKİYE GARANTÖRLÜ, İKİ BÖLGELİ FEDERASYON.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Kıbrıs'taki askerlerini tamamen çekmesinin söz konusu olmadığını söyledi. "Türkiye'nin olmadığı garantörlüğü kimse beklemesin" dedi. Kıbrıs için önerilen yönetim sistemine de tepki gösterdi.
B PLANI: KIBRIS TÜRK DEVLETİ...
43 yıldan bu yana çözülemeyen bir konu.
Cenevre'de Kıbrıs'ın kaderini belirleyecek çözüm toplantıları belki de son görüşmeler olabilir. Garantör Türkiye ve KKTC'nin çok yapıcı bir pozisyonla masaya oturmasına karşın, bir kez daha çözüm bulunmaması durumunda, dillendirilen ama uygulamaya konulmayan B Planı'nın devreye girmesi söz konusu.

SONUÇ: Halen, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında çalışmalarını sürdüren 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı, 28-30 Haziran 2005 tarihli Cidde Toplantısı'nda KKTC'nin, "Kıbrıs Türk Devleti" ismiyle temsil edilmesine karar vermişti. 'Kıbrıs Türk Devleti' ismine İKÖ'de ve Rumların reddettiği Annan Planı'nda yer verilirken, çözümü engelleyenler, "İki Kesimli-İki Toplumlu" modelinden uzaklaşılmasına, bunun yerine İKİ BAĞIMSIZ DEVLET üzerine kurulu bir çözüm modelinin gündeme resmen girmesinin de önünü açacaklarını bilmesinde büyük yarar var.
UNUTULMAMALI, İNGİLTERE ASKERİ ÜSLER KURMUŞSA, KIBRIS SADECE BİR ADA DEĞİLDİR.