BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 27 Kasım 2016

Kıbrıs Türk Devleti geliyor

Tarihte dünyanın çok farklı ülkelerinde, İngiltere'den Hindistan'a çok sayıda Türk askeri bazen savaş alanında çarpışırken, bazen de esir düştüğü ülkenin topraklarında eceliyle hayatını kaybetti. Öldükleri toprağa gömüldüler. Nur içinde yatsınlar. 1096 da başlamış Haçlı seferleri Selçuklu ve Osmanlı'dan sonra yüzyıllar geçse de Türkiyemize buldukları her delikten saldırmaya devam ediyor.
Onlar saldırıyor, Aziz Milletimiz de vatan topraklarını, gönül coğrafyasını şehit kanlarıyla koruyor.
Bosna Hersek'ten Myanmar'a, İngiltere'den Japonya'ya kadar pek çok şehitliğimiz var. Yurtdışında 27 ülkede 59 şehitliğimiz bulunuyor. En fazla şehitlik sırasıyla Azerbaycan, KKTC ve Ukrayna'da yer alırken bugün şehitler vererek kurtardığımız KKTC'yi yamyam Avrupa yemenin yıllarını arıyor. Türkiye'ye dişini gösteriyor. Avrupa Kıbrıs'ın tamamını kontrol etmek için tezgâh üzerine tezgâh kurarken, Kıbrıs'taki İngiliz üsleri hiç konu olmuyor, Türkiye'yi tavize zorluyorlar.
Hatırlayalım... 100 yıl önce İngiltere hileyle, kumpaslarla, şeytani planlarla Kıbrıs'ı ele geçirmişti. Hıristiyan- Siyonistlerin ağababası İngilizler, İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Hindistan deniz ticaretinin güvenliğini sağlamak için Kıbrıs'a sahip olmak üzere her türlü dümeni çevirmişti. İngiltere, Hindistan deniz yolunu kontrol altına almak için Kıbrıs'ı satın alma teklifinde bulunmuş, Sultan Abdülhamit suratlarına çarpmıştı.
Emeline ulaşmak için pusuya yatan sömürgeciler ve Osmanlıların kendilerine muhtaç olacağı anı beklemişlerdi.
Rusya ile Osmanlı'yı çeşitli tezgâhlarla savaşa sokma yolunda tahriklerde bulunmuş, Kırım Savaşı'nda zor duruma düşen Osmanlı Devleti'ni borçlandırarak, ülkemize pranga taktığı gibi, Kıbrıs'a da el koymuşlardı. Aslında yapılan antlaşmaya göre Kıbrıs'ın idaresi, hükümranlık hakkı Osmanlı Sultanı'nda kalmak şartıyla İngiltere'ye verilmişti ama İngiltere sözünü tutmadı. Kıbrıs'ı da, Mısır'ı da işgal etmişti.
GÖZLER KIBRIS'TA : Tek dişi kalmış Avrupa da (Patronları Almanya) verdiği sözleri tutmuyor. Türkiye'ye karşı ikiyüzlü davranışlarını sürdürüyor. Şimdi, Kıbrıs'ı yeme peşindeler. Onların derdi halk değil, Kıbrıs'ın deniz sahasında bulunan ve 150 yıl Avrupa'ya yetecek gazı ele geçirmek.
KKTC'nin ve Türkiye'nin elini zayıflatmak istiyorlar. Fakat karşılarında, Avrupa'nın nefesini kesen Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı buluyorlar. Yıllar önce de, Türk ve Rum devletleri varken, Kıbrıs'ta bir anlaşma olmadan Avrupa Birliği anlaşmalarına ters, uygun olmayan bir kararla Rumları AB'ye almışlardı. Geçen hafta İsviçre'de yapılan görüşmeleri de yine Almanya destekli Rumlar kilitledi. Görüşmelerden sonra KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı açıkladı:
"Kıbrıs Rum tarafı haksız ve adil olmayan tavır sergiledi. Toprak konusunu kendi lehine sonuçlandırmak isterken Kıbrıs Türk tarafının siyasal eşitliğinin sağlanacağı dönüşümlü başkanlık ve yönetimde kararlara etkin katılım gibi konuları bir kenara ittiler. Güvenlik/garantiler ve dönüşümlü başkanlık unsurlarının alınmasına yanaşmadılar." Tek dişi kalmış Avrupa'nın cibilliyeti bozuk. Patron Almanya, yıllarca Kıbrıslı Türkler masadan kaçıyor dediler. Annan oylaması yapılırken ne oldu? Kıbrıslı Türkler masadan kaçmadı. Rumlar kaçmıştı. 24 Nisan 2004'te yapılan referandum sonucunda Annan Planı'na Kuzey evet, Güney hayır demişti. Burada insanlık karşısında KKTC verilen sözü yerine getirmiş, Avrupa ikiyüzlülüğünü aslında sergilemişti. Küstah Avrupa, o gün Güney Kıbrıs'lı Rumları ödüllendirmiş, Türklere Ceza vermişti. Hala bu cezayı vermeye devam ediyorlar. Son olarak İsviçre'de anlaşmayı kilitlediler.

SONUÇ: Yamyam Avrupa'ya kapak olsun. Kıbrıs'ta siyasi eşitlik olacak, Kıbrıs Türk Devleti olacak. Adil, kapsamlı, Türkiye garantörlü bir netice muhakkak çıkacak. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan-Türkiye bunun dışındaki bir çözüme asla EVET demeyecektir.
Ruhsuz Avrupa, Kıbrıs'ı yiyemeyecektir. Anlaşmazlık ebediyen sürmeyeceğine göre, BAĞIMSIZ KIBRIS TÜRK DEVLETİ'nin yolu açılmaktadır.