12 Eylül darbesinin başbakan adayı, Cumhuriyetçi Güven Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu'ydu. 4 partinin lideri tutuklanmış, Feyzioğlu başbakan olarak seçilmişti. Feyzioğlu ile Kenan Evren konseyi, buluşmuş, konuşmuş, Yüksek Komuta heyeti arasında fikir ayrılığı çıkınca, Feyzioğlu kabinesinde Ulaştırma Bakanı olacak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan yeni emekli olan Bülent Ulusu, Başbakan olarak görevlendirilmişti. Balyoz harekatı (2003) eğer başarılı olsaydı, başbakanı belliydi. Çok önemli görevlerde bulunan bir sivildi. Bakanları belliydi. Tarihin raflarına atılan DYP ve ANAP'ın önde gelen isimleri-milletvekilleri-eski bakanları bu listedeydi. FETÖ'nün yargı-hakim-savcı-emniyet cuntasının 17-25 Aralık Darbe Girişimi başarılı olsaydı, başbakanı, bakanları belliydi.
TBMM'de bulunan bir partinin önde gelen isimlerinden oluşan liste hazırlanmıştı. (İsim yazmıyorum.) Peki, 15 Temmuz CIA-Pentagon-FETÖ- NATO gladyosu darbe girişimi başarılı olsaydı, başbakan KİM OLACAKTI?
GENELKURMAY BEYİN TAKIMI:
Genelkurmay Başkanlığı'nın BEYİN TAKIMI OLAN DÖRT J BAŞKANI
(İstihbarat, Harekat, Plan- Prensipler, Personel) tutuklandı.
İstihbarat Başkanı Korgeneral Mustafa Özsoy (tutuklandı), BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARI, Genelkurmay Harekat Başkanı, Korgeneral Bahadır Köse, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na getirilecekti.
12 Eylül'le ilgili bir anekdotu hatırlayalım.
12 Eylül darbesinde de rahmetli Alpaslan Türkeş'i tutuklayamayan Kenan Evren cuntası çıldırmıştı.
Türkeş, kayıplara karışmış, 4 gün geçtikten sonra teslim olmuştu.
Rahmetli Türkeş'in ordu içinde sevenlerı-saygı duyanları, çok kritik bir aşamada, darbeyi haber vermişlerdi. Türkeş bulunamazken, merhum Süleyman Demirel-Bülent Ecevit-Necmettin Erbakan, evlerinde gözaltına alınmışlardı. Merhum Türkeş teslim olunca, "Darbeyi kim yaptı? Ona baktım. Sol darbe olsaydı, beni teslim almazlar, öldürürlerdi. Durum ortaya çıkınca teslim oldum" demişti.
Bazı parametrelere bakarsak, Devlet Bahçeli'nin etkisi-çevresi-dikkati çeken özelliklerine dikkat etmeliyiz:
1) FETÖ ile ilgili darbe öncesi yaptığı konuşmalara yeniden bakınca, derinlerde dönmekte olan kumpasları sezdiği anlaşılıyor. 2) FETÖ Darbesi'nin Genelkurmay'ı kuşatma hareketi saat 21.00'de başlarken, Bahçeli durumu hissediyor, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın durumunu araştırttırıyor.
Hulusi Akar paşanın darbeci özel kalem müdürü, telefonla MHP genel merkezini arayarak, "Durum kontrolda. Hulusi Akar paşam görevde'" diyerek, Devlet Bahçeli'yi etkilemeye çalışıyor.
Devlet Bahçeli inanmıyor, Demokrasi Kahramanı Başbakanımız Binalı Yıldırım'ı telefonla arıyor, bulamıyor, "Partim tüm gövdesiyle yanınızda" mesajını bırakıyor. MHP teşkilatını çok erkenden uyarıyor. 12 Eylül'de Rahmetli Alpaslan Türkeş, 15 Temmuz darbe girişiminde de Devlet Bahçeli'nin darbenin ayak seslerini çok erken okumaları çok dikkate değerdir.
SONUÇ: İstanbul'daki 1'inci Ordu'nun 3'üncü Kolordusu, bir NATO kolordusudur. Askeri envanterde diyor ki "İstanbul'u dış tehditlere karşı korur." Kolordu aynı zamanda NATO'ya bağlı Yüksek Hazırlık kolordusudur.
Kolordu'nun Kom. Korgeneral Erdal Öztürk'ün 1'inci Ordu Komutanı yapılacağı, darbecilerin ele geçen listesinde yer alıyor. İncirlik, Mürtet ve bir NATO TÜRK KOLORDUSUNUN (3'üncü kolordu) komutanı dikkatle seçilir. "NATO DARBENİN NERESİNDE" DİYENLERE KAPAK
OLSUN. AZİZ MİLLET GÜCÜNÜ İRADESİNDEN ALIYOR...
